Referandum saçmalığı

Anayasa Değişikliği Paketi’nde değişiklik yapan tasarı meclisten geçti,

MHP’nin de desteğiyle,

Tasarı AKP’yi ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ü ciddi bir sıkıntıdan kurtarıyor,

Gül’ün Cumhurbaşkanlığını bırakmasını gerektirecek bir süreç başlamayacak,

Halk Meclis’in seçtiği 11, Cumhurbaşkanını yeniden seçmek zorunda kalmayacak,

Gül henüz ısıtamadığı Cumhurbaşkanlığı koltuğundan kalkmak zorunda kalmayacak,

Ancak dün konuştuğum Anayasa hukukçuları kafa karıştıran yorumlar yaptılar,

Buna göre, geçirilen değişikliğin önümüzdeki pazar günü yapılacak referandumda oylanması mümkün görünmüyor,

Çünkü referanduma gidecek olan değişiklik, Cumhurbaşkanı Sezer tarafından referanduma gönderildi ve referandum süreci o gün yasal olarak başladı,

Hukukçulara göre, meclisten dün geçen değişiklik bu süreci değiştiremiyor,

Değişiklik eski haliyle oylanmaya başladığı ve bir süreden beri sınır kapılarında oy verme işlemi sürdüğü için eski paketin değiştirilmesi imkansız,

Hukukçular bugün gelinen noktayı, “Seçim günü halk oyunu verdikten sonra, sayıma geçilmeden  Meclis’i toplayıp seçim yasasında değişiklik yapmaya” benzetiyorlar,

Bu yüzden de bu değişikliğin pazar günü yapılacak referandumda oylanamayacağını, en iyi ihtimalle bu referandumun iptal edilip, yeni değişikliğin referanduma götürülmesi gerektiğini iddia ediyorlar,

Elbette bu konuda sor kararı Yüksek Seçim Kurulu’nun hakimleri verecek,

Bu garabeti ortadan kaldırmanın, Anayasa’yı bir siyasi partinin oyuncağına çevirmenin önüne ancak onlar geçebilir,

 

 


Bahçeli ve AKP

MHP Genel Başkanı’nın özdeliği ile sözdeliği birbirine pek uymuyor,

Seçimden önce “İP edebiyatıyla” ortaya çıkan Bahçeli, dün yine esip gürledi,

Başbakan’ı hedef alarak “Başbakan’ın çevresinde PKK sempatizanları ve Barzani yanlıları var” dedi,

Barzani bölümüne ben de dile getirdim,

Başbakan’ın yakın çevresinde DTP Diyarbakır İl başkanı ile aynı jargonu kullananların olduğunu, AKP’nin Güneydoğu’daki oylar için Barzani eksenli siyaset yaptığını hep söylüyorum,

AKP içindeki bazı milletvekillerinin sınır ötesi operasyona karşı tavırlarına baktığımız zaman bunu zaten görebiliyoruz,

Ama Bahçeli’yi anlamak mümkün değil,

Bir yandan her konuda AKP’ye destek çıkıyor, yol veriyor, diğer yandan kürsüye çıktığı, önünde mikrofonu gördüğü zaman AKP’ye sallıyor,

Biryandan gastritim var diyor, diğer yandan turşu yiyor,

MHP’nin nasıl bir politika izlediğini anlamak mümkün değil,

Ama doğrusunu isterseniz, Bahçeli ile AKP arasında ciddi bir uzlaşı olduğundan şüphe ediyorum,

Öyle ya, AKP’nin bugünkü varlığını Bahçeli’ye borçluyuz,

Ekonomik krizin tam ortasında, koalisyonu bozarak iktidar ortaklarının tamamının meclis dışında kalmasını, AKP’nin ise tek başına iktidar olmasını sağlayan Bahçeli değil miydi?

Bu sayede iktidar olan AKP, bozulan koalisyonun ekonomi politikasını aynen uygulayarak oy oranını arttırmadı mı?

Bahçeli, AKP’nin ekmeğine yağ süren tutumunu aynen bugün de devam ettiriyor,

Vardır herhalde bir bildiği,

 

 


Müttefikten Kork

Hürriyet’in internet sitesinde ilginç bir haber yer aldı,

Aktarıyorum:

“Merkezi Washington’daki Stratejik ve Uluslararası Etüdler Merkezi (CSIS) adlı düşünce kuruluşunun uzmanlarından Anthony Cordesman, Amerikan kongresindeki Ermeni tasarısının, ABD’ye karşı bölgede yeni bir “bölgesel kızgınlık” yaratmaktan başka işe yaramadığını söyledi,

“Ermeni tasarısı ve Türkiye’nin Irak’taki tepkisi” başlığını taşıyan bir rapor yayınlayan Cordesman, “Türkiye’nin Irak’ta ne yapacağı veya yapmayacağı, ya da Ermeni tasarısının bu duruma etkisi pek açık değil, Ancak, eğer Türkiye kuzey Irak’a asker gönderirse ABD, aşırı tepki göstermeme konusunda dikkatli olmalı” dedi,

Irak’ın egemenliği ve Kürt bölgesinin güvenliğinin, Irak’ın terör örgütü PKK problemine çözüm bulmasını gerektirdiğini, bu çerçevede de ABD’nin, Türkiye’nin Irak’a girmesini istemediğini belirten Cordesman, “Türkler’in ne kadar derine gireceği, ne kadar büyük bir kuvvet kullanacağı, ne yapacağı ve ne kadar kalacağı belli değil, ABD, Iraklı Kürtler ve Irak hükümetinin, bu tutumu protesto etme hakkı var” dedi,

Ancak Türkiye’nin kuzey Irak’a girmesinin, ABD’nin savunduğu gibi “bölgeyi daha da istikrarsızlaştırmaya” katkıda bulunmak yerine, “olumlu bile olabileceği” yorumunu yapan Cordesman, “belki bu sayede Iraklı Kürtler, bağımsızlık veya ileri düzeyde bir otonomi peşinde koşmaktansa, Iraklı olarak kalmanın daha iyi olduğunu anlamaları sağlanabilir” ifadelerini kullandı,

Cordesman, ABD Irak’ta dikkatini mezhep savaşına vermişken, Iraklı Kürtler’in, Araplar ve Türkmenler üzerinde ve diğer alanlarda kontrolü ele geçirme çabalarını gözden kaçırıyor olabileceğine dikkati çekti ve Iraklı Kürtler’in, Kerkük’ten sonra Musul’da da zayıf noktalarda kontrolü ele alma çabalarını ilerlettiğini kaydetti,

Raporunda, Türkiye’nin Irak’ta ABD’ye verdiği desteği madde madde ortaya koyan Cordesman, bunları şöyle saydı:

-Türkiye’den Irak’a, Habur sınır kapısından giren yakıt, kilit bir destek, Yüzde 74 hava kargosu, İncirlik’ten geçiyor, Almanya’daki üsten askeri kargo uçağı getirmek yerine, İncirlik’e konuşlandırılan 6 adet C-17 askeri kargo uçağı, Amerikan hükümetine yılda 160 milyon dolar kar sağlıyor,

-KC-135 tanker uçakları, İncirlik’ten uçuyor ve Irak ve Afganistan’daki Amerikan askeri uçaklarına 35 milyon galon yakıt sağlıyor,

-Koalisyon güçlerinin kullandığı yakıtın yaklaşık yüzde 25’i, Habur’dan giriyor,

-Iraklı tüketicilerin kullandığı yakıtın yüzde 29’u Türkiye’den giriyor, 250 bin tanker ve 1,6 milyar galon yakıt Habur’dan sağlanıyor,

-Irak’ın yiyecek ve su ihtiyacının yüzde 19’u Türkiye’den geliyor,

-Halen Irak ve Afganistan’daki operasyonlar için askeri uçuş izni ve desteğini Türkiye sağlıyor,

-Kuzey Irak’ın elektriğinin 270 megavatı Türkiye’den geliyor, Türkiye bunu 1000 megavata çıkaracak,

-20 binden fazla Türk 2004’ten bu yana Irak’ta çalıştı, 150 kamyon şoförü isyancıların saldırılarında hayatını kaybetti, Halen 1000 Türk şirketi Irak’ta aktif,

-Türkiye, Ocak-Şubat 2007’de, İncirlik’te 32 F-16’nın geçici konuşlandırılmasını onayladı, Amerikan ekibe, eğitim ve deneyim imkanı sağladı, Mayıs 2007’de rotasyonla gelen ekibe de aynı imkanlar sağlandı,

-Türkiye, Irak’taki koalisyon güçleriyle çalışan 16 Amerikan donanma gemisinin 2006’da Türk limanlarında ağırladı, 6 gemi, ‘Karadeniz’e ve Karadeniz’den’ Türk boğazlarını kullanarak geçti, 8-10 limanın 2007’de kullanılması söz konusu,”

Bir Amerikalı strateji uzmanın ağzından, Türkiye’nin bir dostuna ve  müttefikine sağladığı imkanlar bunlar,

Buna karşılık o müttefik ne yapıyor?

PKK’ya göz yumuyor, Kuzey Irak’ta dağıttığı silahlar Türk askerine karşı kullanılıyor ve tüm bunlar yetmezmiş gibi bir de “Ermeni Soykırımını tanıyan” bir yasa tasarısını Kongresinden geçirmeye hazırlanıyor,

Türkiye’nin yaptıklarına karşılık müttefikinin yaptığı bu,

Allah bizi müttefiklerimizden korusun,

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Güç ve para hırsı kardeşliğin önüne geçmediği zaman

Erişilebilirlik Araçları