Bu panik niye?

Öfkeyi, kızgınlığı, harekete geçme arzusunu anlıyorum da, paniği anlamıyorum,

Herkeste büyük bir endişe, büyük bir karamsarlık,

Tam da PKK’nın ve destekçilerinin istediği gibi,

Neredeyse günlük yaşamımızı iptal edeceğiz,

Biz PKK ile neredeyse 30 senedir bir arada yaşıyoruz,

25 senedir kanımızı akıtıyorlar,

Çok daha kalabalık, daha kan dökücü dönemlerini gördük,

Üstelik o zamanlarda Güneydoğu’da aldıkları halk desteği de vardı, Bugün bu yok denecek kadar aza indi,

Çok daha fazla şehit verdiğimiz günler oldu,

Askerimizin, polisimizin giremediği ilçelerimiz vardı,

O zaman paniklemedik de şimdi niye panik atak içindeyiz,

PKK adı altında toplanan katillerin istediği, arzuladığı bizim paniğe kapılmamız, karamsarlaşmamız değil mi?

Niye onların istediği gibi davranıyoruz?

Biliyorum, bizleri korkutan aslında PKK değil,

İktidarın kararsızlığı ve Amerika’ya olan bağlılığı ve Irak’ı kontrol altında tutan ABD’nin ne yapmak istediğinden duyduğumuz kuşkular bizi korkutuyor,

Ama bu korku gereksiz,

Geçmişte yol kesip 33 askerimizi şehit ettiler,

İstanbul’un göbeğinde istasyon bombalayıp canlarımızı aldılar,

O zaman bile ürkmedik,

PKK’nın artık bir mesajı yok, talebi yok,

Tek arzusu var, Türkiye’i karıştırmak, karanlığa çekmek, korkutmak, panikletmek,

Bu arzuya boyun eğmemek lazım,

İstiklal Marşımızın ilk kelimesini unutmamak lazım,

 

 


ABD ve AKP

Önümüzdeki günlerde ABD-AKP ilişkisi açısından belirleyici olacak,

Eğer ABD, AKP’nin kendsine duyduğu muhabbeti paylaşıyorsa, yani bu muhabbet karşılıklıysa bunun gereğini yapacak,

Türkiye’de dostlarının siyaseten daha fazla yıpranasını engellemek için bir kaç PKK elebaşını yakalayıp Türkiye’ye teslim edecek ve buradaki dostlarının eleni rahatlatacak,

Ya da bunu yapmayarak AKP’yi Türk kamuoyuyla karşı karşıya bırakacak,

Tabii bu arada kendisi de Türk halkıyla ipleri iyice koparacak,

Dün bir yemekte, ABD’ye karşı geçmişte  hiç de düşmanca hisler beslemediği bildiğim birisi aynen şöyle söyledi: “Şu Amerika’nın başına inşallah her türlü kötülük gelir, Bin Ladin New York’u atom bombasıyla uçursa zerre üzülmeyeceğim”

ABD’nin Türkiye’de geldiği pozisyon bu,

Belki de, ABD gelecek planları nedeniyle bu gelişmeyi körüklüyor,

İşin komiği Türk halkının yüzde 90’a yakınının ABD’den nefret ettiğini ABD’nin yaptırdığı araştırmalar söylüyor,

Ama aynı Türk halkının yüzde 47’si ABD’nin Kürtler ve İsrail’den sonraki en büyük müttefiki AKP’ye oy veriyor,

Gerçekten komik,

 

 


Barzani ve hayalleri

Hep yazıyorum, hep söylüyorum,

Sınır ötesi operasyon PKK’yı bitirmez,

Karşımızda bir ordu yok ki, gidip yenip gelesin,

Ama artık bir sınır ötesi operasyon gerekli,

Çok sayıda askerin Kuzey Irak’a girdiği, oraya yerleştiği bir operasyon değil,

Ama PKK’nın küstah destekçilerine hadlerini bildirecek bir operasyon,

Bu operasyonun tek hedefi olmalı: Barzani

Önümüzde İsrail örneği var,

Hamas’ın yaptıklarından, Filistin Devlet Başkanı Arafat’ı sorumlu tutup, onu abluka altına almışlardı, Canını zor kurtarmıştı,

Türkiye’nin de yapması gereken üç aşağı beş yukarı budur,

Yıllarca cebinde Türk pasaportuyla dolaşan, Türk binbaşının karşısında “Komutanım” diyerek hazırola geçen, Türkiye’den aldığı paralar karşılığında peşmergelerini Türk askeriyle birlikte PKK’ya karşı savaştıran, parası bitince peşmergelerini cepheden geri çağırıp para isteyen Barzani’ye had bildirmek gerekir,

Çünkü Barzani’nin hedefi gizli değildir,

Kendisiyle, Selahaddin kentinde yaptığım görüşmede arkasına Türkiye’yi de kapsayan bir Kürdistan haritası asan Barzani, bir tepe üzerindeki ofisinin camından önünde uzanan ovayı göstermiş ve “Burası bir petrol denizi ve biz buranın üzerinde adayız, Bir gün ABD bu petrolü çıkarın diyecek ve biz de çıkaracak, Dünyanın en zengin milletlerinden biri olacağız”

Ben de ona arkasındaki haritayı gösterip sormuştum, “Türkiye topraklarını da kürdistan diye gösteriyorsunuz”

Hiç çekinmeden yanıtlamıştı:

“Evet her Kürdün hayali budur, Bugün için bu hayal imkansızdır, Ama hayal hayaldir ve hayalsiz yaşanmaz”

Bu görüşmenin yapıldığı günlerde Türk Ordusu Irak’ta etkiliydi,

Barzani Türk pasaportu taşıyordu ve Türkiye’den para alıyordu,

Şimdi ise arkasında ABD var,

Şimdiki hayallerinin ne olduğunu varın siz hesaplayın,

 

 


Kolay mı?

Bazıları Türk ordusunu hedefe oturtmak, şehitlerin sorumluluğunu orduya yıkmak istiyorlar,

Hayatında bölgeye, çatışma alanlarına gitmemiş birisi için böyle düşünmek mümkün,

90’lı yıllarda bölgeye onlarca kez gittim,

Terörün en yoğun olduğu dönemlerde bölgede çok gezdim,

Bir ilden bir ile, bir ilçeden bir ilçeye asker korumasındaki konvoylarla gitmenin, bazen bir hiç bir otomobilin gitmeyi kabul etmediği yollarda BTR’lerde bir göz gece görüş dürbününde seyahet etmenin, içinden mermiler geçen bir helikopterde uçmanın ne demek olduğuni iyi bilirim,

Siirt’te fıstık ağaçlarını yalayarak uçan, kanyonların içinden geçen helikopter pilotunun “Fatih Bey biraz daha yüksek uçarsak roketatarlara açı veriyoruz ve vurulma tehlikesine giriyoruz” dediği anı hiç unutmam,

İki yanı yüzlerce metrelik kanyondan oluşan yollarda çok gezdim,

50 kişilik bir PKK’lı grubun bu kanyonların üzerinde 100 metre arayla üç grup halinde mevzilenerek öne ve arkaya kaçışları kestiği çatışmaları yaşadım,

Binlerce askerin karınca gibi göründüğü dağlarda gezdim,

Hakkari’de, Şırnak’ta dağların tepesine yatakhane diye yerleştirilmiş konteynırlarda yattım,

Orada terörle savaşmak hiç de kolay değil,

Bir yanda mağaralarda yatan bir kaç terörist, Diğer yanda düzenli hareket eden bir ordu,

Kolay bir mücadele mi zannediyorsunuz?

Değil?

Uzaktan ahkam kesmek kolay,

Üstelik bu ahkamı kesenlerin niyetini biliyorum,

Siyasetçileri koruyup, askerleri yıpratmak,

Hem de şehit olan o askerleri,

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Başarısız olduğu test edilmiş yöntemleri bir daha kullanmaktan medet ummadığımız zaman

Önceki İçerik
Sonraki İçerik

Erişilebilirlik Araçları