Gül’ün oğlu okula mescit istedi mi?

Soner Yalçın’la Cüneyt Özdemir’in odatv,com internet sitesinde dün oldukça ilginç bir iddia yer aldı,

Aynen aktarıyorum:

“İddialara göre; bir süre önce, First Lady Hayrünnisa Gül, TED Koleji okul müdürü’nü arayıp, oğlu Mehmet Emre Gül’ün kendisini ziyaret edeceğini söyledi, Okul müdürü ise; Hayrünnisa Gül’e ‘Söylemenize dahi gerek yok, tabi ki ziyaret edebilir’ dedi,

Bunun üzerine Mehmet Emre Gül, okul müdürünü ziyaret edip, çok konuşulacak isteğini söyledi,

Gül, okul müdüründen, ‘namaz kılmak istediğini ve bunun için okul içinde namaz kılınacak bir yer yani mescid açılmasını’ istedi,

Mehmet Emre Gül’ün bu isteğine çok şaşıran okul müdürü, ‘bugüne kadar TED Koleji’nde böyle birşey olmadığını ve bundan sonra da olamayacağını’ söyledi,

Mehmet Emre Gül, okul müdürünün verdiği bu cevaptan sonra; müdürün yanından ayrıldı,”

Çok ilginç,

Odatv haberinin arkasında duruyor ve “Eminiz” diyor,

Eğer öyle ise hayli vahim bir durum,

Vahamet bir öğrencinin okulda namaz kılmasında veya kılmak istemesinde değil,

Daha önce de yazdım, Galatasaray Lisesi’nde de 30 yıl önce bile namaz kılan öğrenciler vardı,

Kimse ne karışır, ne de bu durumu garipserdi,

Okul yönetimi de bunlara bir zorluk çıkarmazdı,

Odatv’nin gündeme getirdiği haberde garip olan bir öğrencinin okul müdüründen randevu almak için “First Lady” annesini aracı yapması,

Bunun anlamı şu, Hayrünnisa Gül, “Oğlumun sizden ne isteyeceğini biliyorum, Bu isteği onaylıyorum ve ben de bu isteğin arkasındayım”

Bu bir Cumhurbaşkanı eşine yakışır bir tutum değil,

Ancak burada Hayrünnisa Gül’ün geçmişte Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni AİH Mahkemesi’nde dava ettiğini ve kaybedeceğini anlayınca davayı geri çektiğini hatırlamakta fayda var,

Dahası türban sorunu nedeniyle ortamın gergin olduğu bir dönemde, üstelik de Abdullah Gül “Yeni yasal düzenlemeye tarafsız gözle bakacağını açıklarken” oğlunun, ailenin de onayıyla böyle bir talepte bulunuyor olması da garip,

Gül ailesi burada geleceğe ilişkin bir de tüyo veriyor ve bir sonraki adımın bütün okullarda birer mescit yapılması olacağını gösteriyor,

Çankaya Köşkü’nden bu habere nasıl bir açıklama geleceğini merak ediyorum, 

 

 


Belediye gazete çıkaracakmış!

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’la karşılaştık,

Hoşbeşten sonra ilginç bir bilgi verdi,

“Yakında biz de medya sektörüne giriyoruz” dedi

Şaşırdım,

“Gıda işinden medya işine, İlginç bir geçiş” dedim,

“Yok canım, Öyle değil, Belediye olarak gazete çıkarmaya hazırlanıyoruz” dedi,

“Nasıl bir gazete” diye sordum,

“Metro gazetesi” dedi,

“Hani şu Avrupa’da, özellikle de Kuzey Avrupa’da moda olan metrolarda bedava dağıtılan gazetelerden mi?” diye sordum,

“Evet onlardan” dedi,

Projeyi anlattı,

Her gün metrolarda dağıtacaklarmış, 24 sayfa civarında bir gazete olacakmış, Her gün 1 milyon adet dağıtılacakmış”

“Nasıl finanse edeceksiniz? Çok masraflı bir iş”  dedim,

“Reklamla” dedi,

Ayaküstü bir hesap yaptım,

“Sadece endüstriyel maliyetiniz 110 milyon doları geçer, Dağıtım, personel falan derken 150 milyon doları bulursunuz, Bugün Hürriyet dışında bu miktarda reklam alan gazete yok, Sabah bile artık bu kadar reklam alamıyor” dedim,

Anladığım kadarıyla bu kadar yüksek bir maliyet beklemiyordu,

Şaşırdı,

Fakat görüyorum ki, AKP bu medya işinde boşluk bırakmak istemiyor,

Medya ile iktidar olunmayacağını biliyor ama medyanın ülkede tansiyonu etkilemekteki gücünü de görüyor, 

 

 


Fıkra no 1

Bu türban meselesi artık canımı sıktı,

En iyisi bugün bir kaç fıkra anlatıp kafayı dağıtmak,

Anlatacağım fıkra Hakan Erenoğlu’ndan 

“Küçük Abraham yedi yaşında Yahudi İmam Hatip Okulu muadili ilk okula gitmeye başlamış,  Birinci haftanın sonunda okul hafta sonu tatiline girince eve dönmüş,

 Annesi sormuş :

 – Abraham anlat bakalım bu hafta okulda ne öğrendiniz?

 – Musa Peygamberi öğrendik, demiş küçük Abraham,

 – Peki anlatabilir misin?

 – Musa Peygamber bir Mossad ajanıydı, Gördüğü eğitim sayesinde Mısır Firavunu’nun sarayına kimseye çaktırmadan girdi, Esir alınmış Yahudileri Kızıl Deniz’in kenarına kadar kaçırmayı başardı, Denizi geçmek için bütün Yahudilere emir vererek yüzen köprüler kurdurdu ve Yahudiler Kızıldeniz’in doğusuna geçmeye başladılar, Tam geçerlerken General Firavun bunları, orduları ve zırhlı birlikleri ile takip etmeye başladı, Musa Peygamber cep telefonunu kullanıp Mossad’a haber verdi, Mossad İsrail Hava Kuvvetleri’ne bildirince hemen F-16’lar ve Fantom uçakları, köprüye varan Mısır ordusunu ve tankları bombalamaya başladılar, Köprünün yarısına kadar gelmiş Mısır ordusu ve General Firavun denize düşerek boğuldular ve Yahudiler selametle karşı sahile geçtiler,

 Annesi dehşetler içinde sorar,

 – Abraham, haham hocan,  gerçekten böyle mi anlattı?

 – Anne tam olarak böyle anlatmadı, ama herifin tam olarak anlattığı şekilde sana anlatsam hepten inanmayacaksın,”

 

 


Fıkra no 2

İlk fıkradan sonra umarım birileri çıkıp inançlara hakaret ediyorsun demez,

Gelelim ikinci fıkramıza,

Bu da Firuz Soyuer’den;

“Temel için kız istemeye giderler,

Temel’in babası kızı istedikten sonra kız babası sorar:  

– Oğlunizun sigara , içki , kumari var midur?

Temel’in babası cevap verir :

– Hepsi var, bir tek karı eksik!”

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Getto içi sohbetlerle ülke gerçeklerini kavrayamayacağımızı anladığımız zaman

Önceki İçerik
Sonraki İçerik

Erişilebilirlik Araçları