MİT topu Eymür’e attı

Sabah Gazetesi’nin genç muhabiri Abdurrahman Şimşek, son dönemlerin en önemli haberlerinden birine imza attı,

Tuncay Güney isimli karanlık ilişkiler prensinin, Ergenekon’un kilit isminin MİT için çalıan bir ajan olduğunu yazdı,

Kıskanılacak bir haber,

Çünkü Türkiye’nin gündemini aylardır meşgul eden Ergenekon Soruşturması’nı yeniden şekillendirecek bir haber bu,

Abdurrahman Şimşek Ergenekon soruşturmasının başından beri önemli haberlere imza atıyordu ama bu kez zirveye çıktı,

Abdurrahman’ın haberi kadar bu habere MİT tarafından verilen resmi yanıt da çok önemli,

MİT belgeyi doğruluyor ama “Tuncay Güney bizim elemanımız değil” diyor,

Yanıttaki bir cümle çok önemli, Şöyle yazıyor MİT:

“Kuruluşu ve çalışmaları tartışmalı kontr terör birimi 1997 yılında teşkilatımız şemasından çıkartılmıştır”

MİT bir iç hesaplaşma, bir özeleştiri yapıyor ve kendi içindeki bir birimi “Tartışmalı” ilan ederek “Tartışmalı olduğu için” kapatıldığını açıklıyor,

Söz konusu dönemde bu birimin başında bulunan isim ünlü MİT Raporu’ndan beri gündemden düşmeyen Mehmet Eymür,

Eymür, MİT raporu sonrası uzaklaştırıldığı MİT’e, 1990’ların ortasında MİT’teki eski dostlarının isteği üzerine, Tansu Çiller döneminde geri dönmüştü,

MİT, dün yaptığı açıklamayla “Tuncay Güney ve benzerleri bizim değil kontr terör dairesinin, yani Mehmet Eymür’ün adamlarıdır” diyor ve Eymür dönemi faaliyetlerini MİT adına dışlıyor, Eymür’ün çalışmalarının MİT’ten bağımsız yürüdüğünü ima ediyor, bunların sorumluluğunu teşkilatın üstlenmeyeceğini anlatmaya çalışıyor,

Mehmet Eymür MİT’ten ayrıldıktan sonra uzun süre ABD’de bulundu,

Burada atin,org adlı bir internet sitesi kurarak MİT raporunda olduğu gibi Mehmet Ağar’ı hedef alan yayınlar, dezenformasyon faaliyetleri yaptı,

Bu dönemde devlet içindeki çeteleşmelerin üzerine giden ve aralarında benim de bulunduğum bazı gazeteciler de Mehmet Eymür’ün hedefi oldular,

Eymür daha sonra kumarhaneciler kralı Sudi Özkan’a danışman oldu ve sessiz sedasız piyasadan çekildi,

İnternet sitesi atin,org da işlevini yitirdi, sessizliğe büründü,

Adı ortaya çıktığı her dönemde Türkiye’de bir karışıklığa neden olan Mehmet Eymür şimdi bir kez daha gündemde,

Bakalım bu kez neler olacak,

 


Bence ne oldu!

Ergenekon soruşturması başladığı günden bu yana, ortalıkta çok sağlam bir dedikodu dolaşıyordu,

Kanıtlanamadığı için hiç yazamadık,

Ancak dedikoduya göre soruşturmanın arkasında Mehmet Eymür vardı,

Mehmet Eymür, bir şekilde dönemin Dışişleri Bakanı Gül’e ulaşmış, Ergenekon isimli bir örgütle ilgili bilgiler vermişti,

Abdullah Gül’ün “Bu işin arkasından çok farklı şeyler çıkacak göreceksiniz” demesinin ardında Eymür vardı, Dedikodular böyle diyordu,

Daha sonra Ergenekon Savcısı Zekeriya Öz’ü bilgilendiren ve yönlendirenin de Eymür olduğu, Öz’e bilgi ve belge aktardığı iddiaları ortalıkta dolaşmaya başladı,

Bunlar da kanıtsız dedikodulardı,

Ancak Eymür’ün Aydınlıkçılarla hesaplaştığı söyleniyordu,

Eymür dışında kaynaklardan gelen bilgilerle soruşturma giderek karmaşık bir hale geliyor anlamını yitiriyordu,

Karmaşanın Eymür kaynaklı bilgi ve belgelerle, Emniyet İstihbarat kaynaklı bilgi ve belgeler arasındaki tutarsızlıktan kaynaklandığı söyleniyordu,

Ve sonunda çok önemli bir belge ortaya çıktı,

Bana göre, Eymür tarafından “Yönlendirildiğini” anlayan Savcı Zekeriya Öz kendisine Eymür tarafından Tuncay Güney’in güvenilir bir kaynak olduğunu kanıtlamak için verilen belgeyi sızdırdı,

Bir başka olasılık ise Mehmet Eymür’ün başkalarını kullandığını zannettiği bir anda, bir daha kullanılıp bir tarafa atılmış olması,  Ergenekon soruşturmasının artık anlamını ve gerekliliğini yitirdiğinin düşünülmesi üzerine bu belge ortaya çıkarıldı,

Ya da son olasılık soruşturmanın artık başka bir devreye girecek olması,

Her olasılıkta da haberi yapan Abrurrahman Şimşek, savcı Zekeriya Öz ve bu konuyu kurcalamaya kalkan herkes Mehmet Eymür’ün atış alanına girmiştir,

Tanrı hepsinin yardımcısı olsun,

 


Kalli’yi son 6 hafta kovacaklar mı!

İşini bilmeyen çavuşların ne yaptığını bilirsiniz,

Dönüp dönüp arkalarını avuçlarlar,

Galatasaray yönetimi de aynen öyle,

Galatasaray’da Polat yönetiminin ilk icraatı teknik direktör Kalli’nin görevine son vermek olmuştu,

Bu sayede takım havaya girmiş şampiyonluğu elde etmişti,

Geçen yıl Kalli’yi kovan yönetim bu yıl süper bir kadro kurdu ve başına, yetersiz olduğu ilk günden beri söylenen Skibbe’yi getirdi,

Ve aynı yönetim şimdi Skibbe’yi kovmaya hazırlanırken takımın başına yine Kalli’yi getirdi,

Bu yapılan işte siz herhangi bir mantık, herhangi bir akıl görebiliyor musunuz?

Ben göremiyorum,

Galatasaray yönetiminin böyle yapmasının tek bir mantığı olabilir,

Son 6 haftaya girerken Kalli’yi yine kovup, takımı yine Cevat Güler’e emanet ederek bir kez daha şampiyon olmayı umuyor olabilirler,

Çünkü geçen yılın formülü buydu,

NOT: Galatasaray teknik direktörü Skibbe’nin kovulacağı söylentisi kadınları çok kızdırıyor, Galatasaraylı hanımlar "Skibbe kovulacaksa yerine Mourinho gelsin, Başkasını kabul etmeyiz" diyorlar,

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Haber televizyonlarımız Hindistan diye bir ülkenin varlığını hatırladığı zaman

Erişilebilirlik Araçları