Kaldığımız yerden devam

Sevgili okurlar, benim için bugün 2 Nisan 2007, Merak etmeyin, Orada kalmadık elbette, Ama 1 Nisan 2007’de gazetemize el konulmuş ve yazılı medyada, doğrulara yönelik uzun soluklu koşumuza ara vermek zorunda kalmıştık, Her işte bir hayır vardır derler ya, o nedenle olsa gerek, bugün yepyeni, çağdaş, dünyada bile benzeri olmayan bir gazete ile karşınıza çıkma fırsatını bize veren o 1 Nisan’dan sonra yine bir gazetemiz var, Aradan geçen zamanda Türkiye’nin en iyi gazetecilerinin büyük bölümü biraraya geldi, sizler için HABERTÜRK’ü hazırladı,

Elinizdeki gazete aylar süren fikri ve fiziki bir çalışmanın ürünü,

Umuyorum ki, beğeneceksiniz, Hatalarımız olacak, Ama bile bile hata yapmayacağız, Daha özgür bir Türkiye için birlikte mücadele edeceğiz, Bu gazete hiç kimseden yana olmayacak ama hiçbir fikre de karşı durmayacak,

Cumhuriyetimizin temel niteliklerini benimseyen, Atatürk’ün ve kurucu ruhumuzun gösterdiği ufka giden herkese aynı yakınlıkta olacağız, Bu gazete yandaşlıklar üzerine kurulu olmadığı gibi, karşıtlıklar üzerine de kurulu değil, Çok fazla söze gerek yok, Beni tanıyorsunuz, bizi tanıyorsunuz, 1 Nisan 2007’de kaldığımız yerden devam edeceğiz,

Göreceksiniz,

 

 


TRT Şeş’i izleyen var mı?

TRT’nin TRT Şeş adıyla başlattığı yayın aslına bakarsanız doğru bir iş,

Fikir olarak doğru, hatta geç kalmış bir iş, Ancak merak ettiğim bir konu vardı, "Bu TRT Şeş’te neler anlatılıyor?" Kürtçe bilmediğim için yayınlarda ele alınan konulardan pek haberim yoktu, Sağolsun medyamız da TRT Şeş’in gerçek içeriğiyle değil, içeriğin magazin boyutuyla ilgilendiği için TRT Şeş’in "Sıkıntı veribelecek" yüzü gözlerden kaçıyor,

Bu yüzden entellektüel düzeyi oldukça yüksek bir Kürt dostuma "Şu televizyonu bir izle de bana izlenimlerini aktar" dedim, En basit konuyu bile ciddiyetle ele alan dostum, bunu iş edinmiş ve günlerce TRT Şeş izlemiş, Bunları bana aktardı, Eğer dostumun izlenimleri doğruysa ortada çok ciddi bir facia, ileriye dönük çok ciddi bir sıkıntı var demektir, Dostumun TRT Şeş izlenimleri şöyle:

"- Güncel politika ve siyasete girilmediği için genelde eğlence ve kültür ağırlıklı programlar yapılıyor, – Bu programlar sorun yaratacak türden,

Çünkü yayınların büyük bölümü Kürt kültürü üzerine, Ancak güncel olmadığı için geçmişe yönelik anlayışları yansıtıyor,

– Kültür programlarında Türkiye Cumhuriyet dönemi dışlanıyor, Cumhuriyet kazanımları yansıtılmadığı zaman geriye kalan Kürt kültürü medrese ağırlıklı feodal bir kültür,

Programlardaki referans şahsiyetlerin tamamı medrese ağırlıklı tarihi kişilikler, Bu programlar Kürt tarihi açısından önemli ama sonuç olarak bunu izleyenler Türkçe bilmeyen Kürtler olunca, modernleşen Türkiye’nin gerçeği dışlanmış oluyor, Oysa bu modernleşmede Kürtler de hem etken, hem etkili,

Ancak bu yayınlara yansımıyor,

– Türkiye’de yaşanan gelişmişlik dışlanınca feodal ve medrese ağırlıklı bir yayın ve bir etkileme çıkıyor, bir apı enjekte ediliyor, Oysa bölgede çağdaş gelişmeler var, Bu gelişmeleri en yakın takip edenler ise Kürtler, Ama yayınlar bunu kapsamıyor, Aydın Kürtler için komik, çağdışı, aydınlanmamış Kürtler için ise onları iyice çağdışına iten bir yayın anlayışı var, – Eğer 24 saat boyunca Türkiye Cumhuriyeti ile hiç bir ilişiği olmayan ve Cumhuriyet’in getirdiği ortak kültür unsunlarını içermeyen bir yapılmaya devam ederse, çağdışı bir Kürt milliyetçiliği anlayışına sahip bir kuşak ortaya çıkabilir, Bu bir süre sonra Türkiye ıçısından çok tehlikeli bir nüvenin temeli olabilir,"

Gözden uzak, pek büyük bölümümüzün anlamadığı bu kanalda ortaya çıkan bu durumun acaba kimler farkında! Bir yandan Roj TV kapatılsın derken, bir yandan da Roj TV’den daha tehlikeli olabilecek bir yayıncılığı TRT eliyle mi yapıyoruz emin değilim,

Bu uyarıların ışığında TRT Şeş’in yayınları gözden geçirilmeli, Yeniden düzenlenmeli, Türkiye Cumhuriyeti’nin Türk, Kürt ortak kültürünün ön palana çıkacağı çağdaş bir yayıncılık benimsenmeli diye düşünüyorum, En türk Kür, en Kürt Türk olarak tanımlanan Yaşar Kemal’in, Kemal’den sonra en önemli uluslararası romancımız olan Orhan Pamuk’un, çağdaş figürlerimizin daha ön plana taşınması gerektiğini düşünüyorum, 70 yıllık bir inkarı düzelteceğiz diye yola çıkarken, bir bombanın pimini çekmiş olmaktan korkuyorum,

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Kaş yapayım diye yola çıkanlar göz çıkardıklarını fark ettikleri zaman

Erişilebilirlik Araçları