Davadan davaya darbe

Bir yaşıma daha girdim,

Hatta iki,

Ergenekon’un son dalgasında gözaltına alınan profesörlere yöneltilen suçlama neymiş duydunuz mu?

"Başbakan’a suikast planlamak" Anlaşılıyor ki, iş zıvanadan çıkıyor,

Ve yine anlaşılıyor ki, birileri Ergenekon Soruşturması’nı iyiden iyiye komik hale getirmek, sulandırmak ve gözden düşürmek için harekete geçmişler,

Başka türlü hiç kimse ayakta zor duran Profesör Türkan Saylan’ın bir suikast palanlaması içinde olduğunu iddia etmez,

Ederse komik duruma düşeceğini bilir ve bunu bir yere yazmaz,

Bırakın yazmayı, bunu uykusunda sayıklasa ve biri duysa güler,

Bence Ergenekon’un bu son dalgasının amacı, Ergenekon Soruşturması ile dalga geçmek, Ergenekon’u sulandırmak, bu soruşturmayı destekleyenleri rezil etmek,,,

Büyük bir olasılıkla hükümet bile bu son dalgayla "Ayıplı" duruma düştü,

Hiç kimse, hiçbir muhalif bu soruşturmayı bu kadar olumsuz etkileyemezdi,

Acaba Ergenekon, Ergenekon Davası’na da mı sızdı?

 

 


Bu Müslümanlıksa, ben olmam

Vakit gazetesi inanılmaz bir ayıba imza atıyor,

Bir insandan nefret edebilirsiniz ama böyle bir terbiyesizlik, böyle bir insafsızlık yapamazsınız,

Vakit gazetesi Türkan Saylan’ın bir fotoğrafını basmış ve altına "Hayatını örtü düşmanlığına adadı,

Ömrünün son döneminde başörtü takmaya mecbur kaldı" diye yazmış,

Pes mi desem, yuh mu desem,

Kanser hastası bir insan, kemoterapiden saçları döküldüğü için başına bir örtü takmış,

Ve Vakit’in buna yorumu bu,

Tabii yememiş, altına "Bir okuyucu yorumu" diye yazmışlar,

Diyelim ki onu gerçekten bir okuyucu yazdı,

Sayfalarınıza koymak zorunda mısınız?

Size sövenleri sayfaya koyuyor musunuz?

Vakitçiler, sorun o okurunuza; bu mudur Müslümanlık?

Bu mudur adamlık?

Bunu yapanlar Müslümansa ben Müslüman falan değilim,

Benim çevremde de Müslüman falan yok,

İnsaf yoksa, insan sevgisi yoksa, din de yoktur,

Bu kafadakilerde olmadığı çok açık,

 

 


Gazeteciliğe dönüş

Değerli okurlar,

Habertürk, henüz 2, ayını doldurmadı ama günlük 300 binlik bir satış rakamına ulaştı,

Üstelik de rakiplerinden daha yüksek bir fiyatla,

Kendi liginin lideri olarak,

Sabah’ın hafta içi günlük satışına yakın bir satış yaparak,

Üstelik de akaryakıt bayiinde, dersanede, pastanede bedava dağıtılmadan,

Birinden yana veya birine karşı olmadan sadece habercilikle gazetecilik yapılacağını gösteriyoruz,

Genç ama tecrübeli bir gazete olarak yolumuza devam ediyoruz,

Okurlarımız arasında yapılan bir anket, okurlarımızın bizi "Asi, ama bilgili ve tecrübeli bir genç" olarak tanımladığını söylüyor,

Açıkçası bu tanımlama hoşumuza gitti,

Daha önce açıkladığımız gibi, satış rakamlarımızı bağımsız denetime açıyoruz,

Bunu yapan tek gazete olacağız,

Ama diğer gazeteleri de aynı işi yapmaya ve satış rakamlarını bağımsız denetime açmaya davet ediyoruz,

Bu arada Türkiye’de bir dönem marka olmuş bir gazeteci büyüğümüzden gelen bir mesajı sizinle paylaşmak istiyorum,

"Sayın Altaylı 1200 işçiyi attı yalı aldı haberinizle heyecanlandım,

Biz,1988’de satılana kadar böyle haberleri GÜNAYDIN’da ‘normal’ gazetecilik olarak namusumuzla yaptık,

Koç’tan, Sabancı’dan, Kamhi’den ve saireden korkmadık,

Sonra ‘kağıtlar bozuldu’, daha doğrusu kağıdı kullananlar bozuldu,

1988’den beri ilk defa böyle bir haberi görmenin şaşkınlığı içindeyim,

Dile kolay 20 yıldır haber görememek,

Kilo ile kağıt al gazete diye, sonra da tava yaparken yağ sıçramasın diye mutfağa yayılmaktan başka işe yaramasın,

20 yıldır ne bayağılıklar gördük haber göremedik,

İzmir takımı da deplasmana gelip medyaya ahlak yiyen virüsünü soktu, gerçek haberin ne olduğunu okura unutturdular, çekip gittiler ama izleri kaldı,

Sizi candan kutlarım, izninizle kardeşim diyeceğim,

Devam, Bu yolun sonu selamettir elbette,

Yaptığınız işleri takdirle izliyorum,

Biz de GÜNAYDIN’ı çıkardığımızda gazeteler 25 kuruştu,

Batmamak ve ilan verenin diz çökeni olmamak için kendimize güvenip fiyatımızı 35 kuruş yapmıştık,

Korkmadık, gece gündüz çalıştık, bugün bile kullanılan tüm yenilikleri yaptık,

Öyle de bir sattık ki, o görkemli dönemlerindeki 750 bin satan Hürriyet’i de geçtik, günlük milyonu ve hafta sonları 1,2 milyonu yakaladık,

Yolunuz açık olsun diyorum,

Haberi özleyen bana ve benim gibilere vaha gibi geldiniz, Gözlerinizden öperim,"

Habertürk, sizin sayenizde yolunda büyüyerek ilerliyor,

Böyle mesajlar da bize güç veriyor,

 

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Dinlerin kin değil sevgi için geldiğini unutmadığımız zaman

Önceki İçerik
Sonraki İçerik

Erişilebilirlik Araçları