FETHULLAH Gülen’den ve cemaatinden en hoşlanmayanların bile söylediği bir cümle vardır: “Yaptıkları her şeye karşıyım ama özellikle yurt dışında Türk okulları açmalarını beğeniyorum,”
Eğitim önemlidir, Eğitime destek önemlidir,Okul yapana, burs verene saygı duyulur,
Önemli bir hayır işidir,Hayırların belki de en hayırlısıdır,
Ergenekon’un 12, dalgasında gözaltına alınanlara bakıyorum,
İçim acıyor,
Büyük bölümü kadınlar,
Eğitimci, eğitime gönül vermiş kadınlar:
Prof, Filiz Meriçli,
Prof, Cihan Demirci,
Prof, Ayşe Yüksel
Tijen Mergen,
Gülseven Yaşer,
Nur Gerçel,
Perran Yorgancıgil,
Şeyda Eşsiz,
Oya Adalı,
Kadriye Gökçadır,
Sema Murat,
Nursel Gülter,
Şükriye Varyık,
Gürsel Alparslan,
Ersin Aşlamacı,
Bahriye Uğurel,
Hepsi kadın, Kimi ÇYDD’de, kimi ÇEV’de kendilerini eğitime adamış insanlar, Eğitim için yaptıklarını saymaya kalksam bu köşe değil, bu sayfa yetmez,
Hepsi gözaltına alındı,
Hepsi “Terör örgütü üyesi olmakla” suçlandı,
Eğitime katkı vermek, gençleri eğitmek teröre destekse,,,
En büyük terörist kim olur acaba?
Milli Eğitim Bakanları mı?
Lütfi Fikri asıldı mı?
Geçen gün Lütfi Fikri Davası’nı yazdım,
Genelkurmay Başkanı’nın konuşmasında karşılaştığım hukukçular yazıyı çok beğendiklerini söylediler,
Pek çok kişi de "Davanın akıbeti ne oldu?" diye sordu,
Haklıydılar,
O günlerin en güçlü adamı, Cumhuriyetin kurucu Mustafa Kemal Atatürk’e karşı olduğu için örgüt bağlantılı olmakla suçlanıp İstiklal mahkemesi’ne çıkartılan bir adamın akıbeti ne olmuştu?
Bunun yazmam gerekirdi,
O davada Tarikatı Selahiye üyesi oldukları iddia edilen 11 kişi, 15 Ağustos 1925’te idama mahkum edildi,
Ertesi gün 11’i de Ankara’da Taşhan’ın önündeki meydanda asıldılar,
Ancak asılanlar arasında Lütfi Fikri yoktu,
Çünkü Lütfi Fikri o davadan beraat etmişti,
Gazi Mustafa Kemal, bir anlamda yargıya müdahale etmişti ve İstiklal Mahkemesi Başkanlığı’na İstanbul Barosu Başkanı Lütfi Fikri için bir mektup yazmıştı,
Mustafa Kemal Atatürk o mektubunda, Lütfi Bey’in izlenen politikaya ve kendisine karşı olmasının bir iddia öne sürülmesi için yeterli olmayacağını belirtmiş ve başka bir suçtan ötürü tutuklu değilse, mahkemenin Lütfi Fikri’ye müsamaha göstermesini istemişti,
Yani Atatürk, "Bana muhalif görüşlere sahip olmak suç değildir" demişti,
Acaba bugün Atatürk’ün o günkü gücüne sahip olup da bunu diyebilecek kaç siyasetçi var?
NOT: Bu konuyu merak edenler, Ergün Aybars’ın İstiklal Mahkemeleri adlı kitabını okuyabilirler,
Çocuk dizilerine dikkat
Bez Bebek dizisini izleyen 5 yaşındaki bir çocuk 1 şişe ilacı içmiş ve böylelikle dizinin kahramanı gibi görünmez olacağını zannetmiş,
Çocuğu zor kurtarmışlar,
Televizyonlarda çocukları ekran başına bağlayan sayısız fantastik dizi var,
Cinler, periler, büyüler, doğaüstü olaylarla dolu diziler,
Bana göre RTÜK her şeyden çok bu tip dizileri gözlem altına almalı ve bu dizileri pedagoji uzmanlarına izletmeli,
Bu dizilerin bir facia yol açması an meselesi,
Belki de açıyor da biz bilmiyoruz,