ULAŞTIRMA Bakanı Binali Yıldırım dün "Hayırlı olsun"a uğradı, "Biraz geç oldu ama kısmet bugüneymiş" diyerek,
Habertürk’le ilgili fikirlerini söyledi,
"Bütün gazetelerden farklı, İçerik olarak, En tarafsız, en yansız gazete gibi görünüyor" dedi, sonra da gülerek ekledi, "Çok ağır, oturaklı, büyük gazete olmaya çok aday, Doğrusunu isterseniz Fatih Altaylı’dan bu kadar dengeli bir gazete beklemiyordu kimse, Yavruları da çok güzel,Galiba asıl farklı olan da onlar"
Bakan Yıldırım’a Büyükşehir belediyeleri tarafından yürütülmekte olan metro projelerinin bakanlığa devredileceği yolundaki çalışmaları sordum hemen,
"Öyle bir çalışma var, Doğrusunu isterseniz bu nasıl olacak çok net değil, Çünkü bunu kim yaparsa yapsın bir kaynak işi, Galiba asıl olarak Ankara Büyükşehir’in pek çok hukuki ve mali sorun barındıran metro işini bizim devralmamız için belediyeden bir talep var, Burada organizasyonların bize devri gerekecek, Sadece Ankara için 1,5 milyar dolarlık bir kaynak lazım, Ama bu iş yapılmalı"
Ardından konu Başbakan Erdoğan’ın kabinede yapacağı revizyona geldi,
"Başbakan’ın teşekkür ettiği bakanlar arasında siz de var mısınız?" diye sordum,
"Başbakan teşekkür mü etmiş?" diye soruyla yanıt verdi,
"Bakanlıktan alacaklarına teşekkür etmiş" dedim,
Güldü,
"Bu haber doğru değildir,"
"Niye" dedim, "Revizyon yapmayacak mı?"
"Yapacak da teşekkür etmemiştir, Etmez, Tayyip Bey’in teşekkürü görev vermektir,"
"Siz kalıyor musunuz, gidiyor musunuz?, Başka bir bakanlığa geçeceğinize dair söylentiler de var" dedim,
"Doğru söylüyorsunuz, Başka bakanlığa geçeceğime dair söylentiler var, Zaten Ankara’da bugünlerde söylentiden bol bir şey yok,"
"4 veya 5 bakanın değişeceği söyleniyor" dedim,
Bakan Yıldırım o kanaatte değildi,
"Zannetmiyorum" dedi, "Bence daha kapsamlı bir değişiklik olur,"
"11-12 bakan değişir diyenler de var" diye araya girdim,
"Olabilir, Ben kapsamlı bir değişiklik bekliyorum"dedi,
"Ben bu hafta sonunda bekliyordum ama Cumhurbaşkanı’nın Sofya gezisi nedeniyle sarktı diye biliyorum" dedim,
"Pazartesi günü belli olur diye düşünüyorum, Bakanlar Kurulu öncesi veya sonrası açıklanır" diye kendi yorumunu yaptı Bakan Yıldırım, Binali Yıldırım’ın söylediklerinden anladığım, kabinede ciddi bir değişiklik söz konusu,
Ben İddaa’nın yöneticisi olsaydım bu haftaki İddaa’ya "Bakan toto" da koyardım,
Hayli heyecanlı olurdu,
Diyet
OBAMA’nın dünkü açıklamasından sonra dün gece yarısı gazetenin manşeti üzerinde epey kafa yorduk,
Ayşe Özek Karasu, Necdet Tatlıcan ve ben manşet üzerinde çok tartıştık,
İki seçeneğimiz vardı,
"Demedi ama dedi" veya "Dedi ama demedi"
Çok benzeyen ama çok ciddi nüanslar içeren iki başlık,
Sonunda "Dedi ama demedi" de karar kıldık,
Çünkü bize göre ilk kez bir ABD Başkanı soykırım konusunda Ermenistan’ın jargonuna göre "Soykırım" anlamına gelecek bir cümle kullandı,
Çünkü Ermeniler, soykırımı "Meds yeghem" olarak tanımlıyor ve Obama Ermenice olarak bu tanımı kullandı,
Ötesi yok,
Aksini iddia edene sorarım, "Kiss you" demeyip "Öperim" deseydi öpmemiş mi olacaktı!
Bana sorarsanız ortada çok ciddi bir diplomasi başarısızlığı var,
Sorumlusu kim tartışmaya gerek var mı bilmiyorum, çünkü bu faturayı tek bir kişiye veya tek bir iktidar dönemine kesmek anlamsız,
Aslına bakarsanız ben bu soykırım meselesinden bıktım,
Her yıl tepemizde bir demokles kılıcı gibi duruyor,
Her yıl sırf bu nedenle pazarlıklara giriyor, sırf bu nedenle olduk olmadık tavizler veriyoruz,
"Şunu yapmazsan soykırımı tanırım"
"Bunu yapmazsan soykırım derim"
"Sözümden çıkarsan seni soykırımcı ilan ederim"
İçimden haykırmak geliyor, "Tanı lan, tanı, Ne halt edersen et, Allah cezanı versin, Tanı da bitsin" diye,
Kendi kendime soruyorum burada "Golü yiyip tehlikeyi atlatmak" neye mal olur?
Bence kendi içimizde, açık veya gizli bunu tartışmalıyız,
Çünkü ben sürekli tehdit altında yaşamaktan bıktım,
