Mikdat Alpay’la görüşme

ÖNCEKİ  gün Habertürk’te çıkan manşet üzerine Mikdat Alpay aradı, Tam da Genelkurmay’ın kapısından girmek üzereydim,

Yarım asıra yakın bir zamanını MİT içinde geçirmiş, 10 yıla yakın bir süre Türk istibaratının 2, adamı olmuş Mikdat Alpay’la görev yaptığı dönemde birkaç kez bir araya gelmiştik,

"Fatih Bey, beni tanırsınız, Bu yazılanların doğru olduğuna ihtimal veriyor musunuz?" diye sitem etti,

"Mikdat Bey, ben bunlar doğrudur demiyorum ama hakkınızda böyle bir rapor yazılmış, İddialar bizim değil" dedim,

"Öyle bir rapor olamaz," dedi,

"Genelkurmay’dayım, Çıkınca arayayım" dedim,

"Bekliyorum" dedi,

Öğleden sonra aradım, Karşılıklı konuşalım dedik,

Alpay’ın Ankara’daki mütevazı evinde buluştuk,

Eşi ve kızı yanındaydı,

Benim de yanımda Habertürk Koordinatörümüz Özay Şendir vardı,

Evin salonuna girince Alpay’ın eşi "Haberde 30 evimiz olduğu yazılı, Doğru olan tek şey 30, Mobilyalarımız 30 senelik" dedi,

Mikdat Alpay, "Fatih bey, bu haberin doğru olması mümkün değil, Böyle bir rapor olamaz" dedi,

Haberi yapan birimin başındaki Özay Şendir açıkladı,

Söz konusu raporun doğru olup olmamasının bizimle ilgili bir konu olmadığını ama böyle bir raporun Dışişleri Bakanlığı İstihbarat Değerlendirme Kurulu’na sunulduğunu anlattı,

Mikdat Alpay inanmamakta ısrarlıydı,

"Olamaz, Her şeyden önce Milli İstihbarat Teşkilatı bir elemanı hakkında Başbakan ve Cumhurbaşkanı dışında kimseye böyle bir rapor sunmaz" dedi, "Benimle ilgili konuların İDK ile ne ilgisi var, Niye oraya benimle ilgili bilgi gitsin" düşüncesindeydi, Bir yönlendirme, bir misenformasyon olduğunu düşünüyordu,

Sonra da anlattı:

"Bu yazdığınız iddialar belirli çevreler tarafından hep gündeme getirildi, Yeni değil, Bunları ben derleyip benim için bu iddialar ortaya atılıyor diye yıllar önce üst makama sundum, Yıllardır bu saçmalıklarla uğraştık, Bu iddialarda tek doğru olan bir yeğenimin örgüt üyeliği nedeniyle yargılandığıdır, Ama o da beraat etmiştir,"

Alpay’a sordum, "Bu iddiaların kaynağı ve nedeni ne?"

Alpay yanıtladı:

"Fatih Bey, siz de dedikodudan mustarip bir adam olarak kaynağı tahmin edebilirsiniz, Bunlar sizin için de MİT mensubu dedikoduları yayanlardır, Gerek MİT’te çalıştığım dönemde, gerek sonrasında benim etkili olmamdan rahatsız olanlardır, Bu kişiler MİT bünyesinde elde ettikleri bilgileri mafyavari usullerle değerlendirip, kendileri için güç elde etmeye çalışan kişilerdir, Kendilerine yol vermeyen, kendilerini engelleyenlere karşı böyle dedikodu kampanyaları üretirler, Benim Doğu Perinçek’le sınıf arkadaşı olduğumu söylediler, Okul kayıtlarına bakan benim öyle olmadığımı görür, Uğur Mumcu ile aynı dönemiz, Onunla can ciğer olmasa da bir arkadaşlığımız vardı, Perinçek’le ise asla olmadı, MİT raporunu Perinçek’e ben vermişim, Yahu MİT raporunun o dönemde nasıl kime verildiği belli, Herkes biliyor ama bunlar böyledir, Zaten bunların bugünkü ilişkilerine baktığınız zaman neyin ne olduğunu anlarsınız,"

"Müsteşar olamamanızın arkasında da bunlar mı var?"

"Müsteşar olup olmamak önemli değildi, Benim o zaman tek bir talebim vardı, Müsteşar içerden olsun, Bunu da söyledim, Dışardan birini getirirseniz ben ayrılırım, Teşkilat’tan biri gelirse, isterse çaycı, odacı olsun devam ederim demiştim, O zaman Şenkal’ı getirdiler, Ben de devam ettim,"

"Daha sonra Cumhurbaşkanlığı istihbarat danımanlığı için düşünüldünüz, Ecevit imzaladı ama Köşk’ten döndü,"

"O görevi almamı istemediler, Çünkü etkim olacaktı, Aynı gruplar bundan rahatsız oldular, Önemli bazı siyasetçiler, o günlerde çok etkin olan, çok adı geçen emniyet kökenli bir bakan, teşkilattan uzaklaştırdığım ve birimlerinin kapatılmasına neden olduğum kişiler devreye girdi,"

"Kırıldınız mı?"

"Hayır, Görevim bitti köşeme çekildim, Anılarımı yazmam için bazı medya grupları servet teklif ettiler, Mümkün değildir, Dünyayı verseler yapmam, Devlette, devlet için edindiğim bilgiler benimle mezara gider, Ben kimseye konuşmuyorum, Konuşmayacağım da, Sizinle sohbetim bir istisnadır, Ama hâlâ benimle uğraşıyor aynı kişiler, Aynı kişi, Bu dedikoduları yayıyor, Bir yerden bunları medyaya yansıtmak için her türlü istihbaratçı tekniğini kullanıyor, Ben alışkınım ama ailem üzülüyor, Yakınlarıma torpil yapıyormuşum, Benim kayınbiraderim teşkilatta çalıştı, 7 yıl en kötü, en riskli bölgede görev yaptı, Ben teşkilatta olduğum sürece oradan kıpırdamadı, Bu mu adam kayırmak, Atamalarda ise hele son dönemde hiç fonksiyonum yoktu, Şenkal yetkilerini tek başına kullanmıştır, Buna da kimsenin bir itirazı olamaz,"

Mikdat Alpay, yazılmamak kaydıyla başka meselelere de girdi,

Ancak bu kadarını yazma konusunda kendisini ikna edebildim,

Bir dönem MİT’in en güçlü adamıyla, Ankara’da mütevazı evde konuştuklarımdır,

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
İnsanlara güçlü oldukları için değil, insan oldukları için saygı gösterdiğimiz zaman

Erişilebilirlik Araçları