Ergenekon davası özetlenebilir

CUMA ve cumartesi günleri, Ergenekon İddianamesi’nden çok önemli üç mektubu sizlere aktardım,

Bu mektupladan ilki, dönemin Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök’e yazılmıştı ve TSK içindeki oluşumları Özkök’e haber veriyordu,

İkinci mektup ise Başbakan Erdoğan’a yazılmıştı ve kendisini iktidardan uzaklaştırmak için yapılan faaliyetleri anlatıyordu,

Dün de yine Başbakan’a yazılmış 2, mektubu yayınladım,

Bu üçüncü mektup, Ergenekon İddianamesi’nin iskeletini oluşturan mektup olarak görünüyordu,

Ergenekon Savcıları bu mektuptaki iddiaları oraya çıkarmak üzere telefon dinlemeleri yaptırmış, olası sanıklar bu mektupta adı geçenlerin kurdukları ilişkilerden çıkarılmıştı,

Her iki iddianamenin ve eklerinin tamamına yakın bölümünü okuduktan sonra şunu söylemek isterim,

Yazdığım ve önümüzdeki günlerde yazacağım bölümler dışında, Ergenekon İddianamesi’nde fazla bir şey yok,

En somut iddialar ve kanıtlar bu yazdığım konularla ilgili,

İddianame ve eklerinde yer alan binlerce telefon konuşmasının yazıya dökülmüş halinde, bir darbe hazırlığını gösteren tek bir satır yok,

Bol bol geyik var,

Özel hayat var,

Muhalefet var,

Bol bol küfür var,

İktidara küfür var,

Muhalefete küfür var,

Siyasete küfür var,

Çok açık salaklıklar var,

Çok büyük caheletler var,

Bazı kişilerin ne kadar karaktersiz, ne kadar tehlikeli ne kadar güvenilmez olduğunu kanıtlıyor,

Telefonda konuşanların bilgisizlik düzeyini gösteren geyikler de var,

Ama açıkça söylemek gerekirse, dişe dokunur hiçbir şey yok,

İddianamede Şener Eruygur’da, Levent Ersöz’de ele geçirilen belgeler, tek ama yeterli kanıtlar,

Özden Örnek’in günlükleri de bunlarla beraber ele alındığında, tamamlayıcı bir unsur olarak görünüyor,

Gerisi boş,

İddianame’de önemli bulduğum unsurlardan son bir kaçını önümüzdeki günlerde yine sizlerle paylaşacağım,

Bunlar arasında görev icabı komutanlarda bulunan bilgileri, "Fişleme" diye sunma gafletinde bulunmayacağım,

Basit listeleri bu kapsamda gösterip, yalandan sansasyonel gazetecilik de yapmayacağım,

Ama şunu açıkça söyleyebilirim ki, usta bir el, bu iki iddianameyi bir kaç yüz sayfaya kolaylıkla indirebilir,

Davanın özünden de hiç bir eksilme olmaz,

Hatta dava davaya benzer,

 

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Gazeteciliğin bilgi saklamak değil, bilgi paylaşmak olduğunu anladığımız zaman

Erişilebilirlik Araçları