2,5 aylık bir gazete babası, dedesi yaşındaki gazetelere haber servisi yapmaya başladıysa bu ilginç bir duruma işaret eder,
HABERTÜRK bunu başarıyor,
Çıktığımız günden bu yana Türkiye’nin gündemini meşgul eden konuların neredeyse tamamı Habertürk’ten çıktı,
Bunları saymak gibi bir niyetim yok, siz zaten biliyorsunuz ama, dün Türkiye’de habercilik yapma niyetindeki tüm gazetelerin manşetleri Habertürk’ün bir haberiydi,
Bülent Arınç’ın Habertürk’e söylediği, "Zahid Akman’ın istifasını istedim" sözü aklınıza gazete diye gelen ne kadar gazete varsa hepsinin manşeti oldu,
Pek çoğu zavallılıklarından bu haberin kaynağının Habertürk olduğunu yazamadılar ama artık haberin merkezinin neresi olduğunu onlar da biliyorlar,
Bülent Arınç’ın Habertürk’e yaptığı açıklamalar arasında çok önemli bir unsur daha vardı,
Arınç, bütün samimiyetiyle "Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu’nun eğitime büyük hizmetler vermiş Türkan Saylan’ın cenazesine katılmamasının, Cumhurbaşkanı’nın buraya bir çiçek yollamamasının büyük bir hata olduğunu" çok açık bir şekilde ifade etti,
Bülent Arınç, bu samimi ve dürüst tavrıyla kendisiyle hiçbir fikri yakınlığı olmayanların bile saygısını kazandı diye düşünüyorum,
Aylardır gündemi meşgul eden Zahid Akman, Deniz Feneri-RTÜK ilişkisi de böylelikle yeni bir evreye girdi,
Burada Zahid Akman’ın da artık harekete geçmesi gerekiyor,
Bağlı olduğu bakanın yaptığı bu açıklamadan sonra Akman’ın vakit geçirmeden, değil Temmuz, Haziran’ı beklemeden istifa etmesi gerekiyor,
Bu saatten sonra o koltukta oturması anlamsız,
Habertürk’ün gündem belirleme gücü ise giderek ortaya çıkıyor,
Buradaki en temel faktör Habertürk’ün "Entegre Haber Tesisi" olması,
Gazetesini, televizyonunu ve Türkiye’nin en etkili internet sitesini tek isim altında toplayan Habertürk bu yönüyle sadece Türkiye’de değil, dünyada da bir ilk,
Bu bağımsız habercilik gücünden faydalanacak olan ise Türkiye olacak,
Maliye de sana biner
Ali Ağaoğlu önceki akşam NTV’de 4 hanımefendinin konuğu oldu,
Aynı saatte programım olduğu için gece yarısından sonra tekrarını izledim,
Üzüldüm,
4 kadın, Ali Ağaoğlu’nun ailesiyle, eşiyle ilgili söylediklerine tek bir kelime edemediler,
Ali Ağaoğlu’nun sırıtarak söylediği "Ben her şeyin güzeline binerim" lafına bile gevrek gevrek güldüler,
Utandım,
Söz bir ara benim “Ağaoğlu’ndan normal müşterilerden daha fazla indirimli ev alan gazeteci var mı?” soruma geldi,
Müjde Ar benim sorumu ayıplayarak “Ne var canım, Şöhretli insanlar daha ucuza alabilirler, Ben ev almak istesem büyük indirim isterim, Orada Müjde Ar oturuyor diye size de reklam olacak” dedi,
Müjde Ar böyle bir talepte bulunabilir, Gazeteci değil,
Ama televizyonda haber programı yapan biri böyle bir talepte bulunamaz, Bu tıynet televizyon programı yaparsa, sonrasında indirimli ev karşılığında önüne geleni televizyon programına çıkarıp “Aklamak, paklamak, yağlamak” durumunda kalabilir,
Benim demek istediğim tam da buydu zaten,
Müjde Ar böyle yapmamıştır, Zannetmem, Emlak işlerini iyi bilir, Ağaoğlu’na ihtiyacı yoktur,
Ama gazetecilikten, mesleğin etiğinden anlamaz, Onun için bu konuda ahkâm kesmesi anlam taşımaz,
Ali Ağaoğlu’nun söylediklerinden aklımda kalan “Param var, Çok çalışıyorum, İstediğim gibi harcarım” oldu,
Haklı,
İstediği gibi harcar,
Ama vergisini vermek şartıyla,
Zaten tartışma da buradan başlamadı mı?
Vergisini verdikten sonra övünerek söylediği gibi her şeyin en güzeline biner,
Biz de karışmayız,
Ama vergi vermeden her şeye binmeye kalkarsan bir gün de Maliye gelir sana biner,
