Geçen hafta gerçek anlamda gazetecilik yapan iki gazete vardı,
Biri Habertürk, diğeri ise Taraf,
Bu iki gazete, haberleriyle haftaya damga vurdular,
Taraf’ın haberi doğruysa, çok ama çok önemli,
Gazetenin iddiasına göre, Genelkurmay’da görevli bir Albay, hükümetin ve Gülen cemaatinin yıpratılması için bir rapor hazırlıyor,
Gülen cemaatinden pek hazzetmem,
Eğitim faaliyetlerini beğenirim ama kamudaki kadrolaşmalarını, bu kadrolaşmayı kullanma biçimlerini, özellikle de Emniyet’teki yapılanmalarını ve TSK’da yapılanma arzularını Türkiye açısından rahatsız edici, hatta tehlikeli bulurum,
Ama bir Albay’ın hükümet ve Fethullah’la ilgili mücadele planı yapmasını da aynı derecede yanlış ve tehlikeli bulurum,
Hele hele demokratik bir ülkede, bir albayın hükümeti zayıflatma ve düşürme planları yapması kabul edilebilir bir iş değildir,
Bana sorarsanız, Albay’ın hazırladığı bu plandan daha tehlikeli olan ise buradaki "Cürettir"
Sivil toplum veya yasal muhalefet dışındaki herhangi birinin, elindeki gücü yasa dışı bir biçimde kullanarak Türkiye’de hangisi olursa olsun, bir iktidarı devirmeyi veya yıpratmayı planlaması ciddi bir had aşımı, çok büyük bir cürettir,
Türkiye’de demokrasinin önündeki en büyük engel ise işte bu "Cüretkarlardır"
Rejimi koruyacağım diye had aşımıyla bu işlere girenlerin büyük bölümü emekli olduktan sonra dün tehlikeli gördüklerinin emrinde çalışmaktan, onlara veya onların yakınlarına danışmanlık yapmaktan kaçınmazlar,
Üniformalıyken tehlikeli gördüklerinin emrine, sivil kıyafetle girmekten çekinmezler,
Bunların son başarılı olanının Türkiye’yi bugünkü duruma taşıdığını hepimiz biliyoruz,
Aynı kişinin Abdullah Gül’den randevu almak için yalvardığını da,,,
