Ortalık hayli karıştı.

Dün "Cüret" diye yazdım, Bir albayın ve muhtemel yardakçılarının cüretinden söz ederek,

Genelkurmay bugün teyit etti; "Bizimle alakası yoktur, Burada yazılmış mı, yazılmamış mı araştırıyoruz, ama kurumsal bir yazı değildir, Yazanın mensubumuz olduğu iddiasını araştırıyoruz, Eğer söylendiği gibi yazan mensubumuzsa aramızda barındırmaz, hakkında dava açarız"

Genelkurmay açıklamasındaki satır aralarından anladığım şu:

Albay Dursun Çiçek çağrılmış ve "Bunu sen mi yazdın?" diye sorulmuş, Albay da "Hayır ben yazmadım" demiş olmalı ki, "kriminolojide inceleme yapılması" cihetine gidilmiş, Çünkü Albay "Ben yazdım" diye kabul etmiş olsaydı, kriminoloji incelemesine gerek kalmazdı,

Şimdi kriminoloji inceleyecek, Eğer belge gerçek çıkarsa, yani bunu yazanın Albay Çiçek olduğu anlaşılırsa, TSK’dan ihraç edilecek ve hakkında ceza davası açılacak,

Belgenin gerçek çıkması ve Albay Çiçek tarafından yazıldığının kesinleşmesi halinde olacak olan bu,

Yok eğer bu belge Albay Çiçek tarafından yazılmamışsa, yani üretilmiş bir belgeyse; deliller arasına bir şekilde sokuşturulduysa ve oradan Taraf gazetesine ulaştırıldıysa, iş biraz daha karışacak,

Bu kez sadece bu belge değil, Ergenekon Davası’ndaki pek çok delil ve belge tartışmalı hale gelebilecek,

Bu belgenin kimin tarafından hazırlandığı ve deliller arasına nasıl sokuşturulduğu araştırılacak,

Olay iyice karmaşık bir hale gelecek ve sorun çok daha fazla büyüyecek,

 

 


Yasak değil, teşvik gerek

Genelkurmay Başkanlığı’nın bu olayla ilgili yayın yasağını son derece anlamsız buluyorum,

Böyle bir yasak olmamalı, olamaz,

Çünkü bu olayın ortaya çıkmış olması, herkesten önce Genelkurmay’ın lehine,

Eğer Türk Silahlı Kuvvetleri sık sık vurguladığı gibi demokrasi ve hukuk devletinden yanaysa ve yaptığı açıklamadaki gibi bu olayın TSK’nın kurumsal yapısı dışında hazırlandığını düşünüyorsa, bu olayın bütün boyutlarıyla ortaya çıkması TSK açısından olumludur,

Eğer belge Albay Çiçek tarafından yazıldıysa, Genelkurmay, bünyesindeki "çıbanı" bulmuş ve ortaya çıkarmış olacak,

Albay Çiçek bu işi yalnız başına yapamayacağına göre TSK’da demokrasiye müdahale etmeye kararlı bir gurubun varlığı anlaşılacak ve grubun temizlenmesi ile TSK’nın darbe karşıtı tavrı kamuoyuna iyice anlatılmış olacak,

Yok eğer bu belge TSK dışında bir yerde hazırlanmış sahte bir belgeyse, bu kez de TSK üzerine oyunlar oynayarak TSK’yı darbeci gibi göstermek isteyenlerin maskesi düşmüş olacak,

Bu nedenle Genelkurmay Başkanlığı bu haberlere yayın yasağı istemek yerine, bizzat Genelkurmay Basın Sözcülüğü düzenli olarak basını bilgilendirmeli ve kamuoyunu aydınlatmalıdır,

 

 


Sizin çocuğunuz da olabilir

Hafta sonunda yazdığım "Sadece uçak değil Savarona bile alınmalı" yazıma epey bir tepki geldi,

"Batı standardında örnekler veriyorsunuz, Bu örnekler doğru ve güzel, Biz de öyle olsun isteriz, ama siyasetçilerimiz de Batı standardında davranmalı" dyenler ezici bir çoğunluk,

Ben de bir kez daha şunu yineleyeceğim,

Hala öznelere bakarak yorum yapıyorsunuz,

Ben ise bu ülkenin temsilinin öznelerle sınırlanamayacağını, öznelerin değişken, Türkiye’nin imajının kalıcı olduğunu söylüyorum,

Kimbilir, belki yarın içinizden birinin çocuğu Başbakan veya Cumhurbaşkanı sıfatıyla o imkânları kullanıyor olabilir,

Siz yeter ki, çocuklarınızı söz ettiğiniz Batı standartlarında yetiştirin,

 

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Rekabetin sporu güzelleştirdiğini anladığımız zaman

Önceki İçerik
Sonraki İçerik

Erişilebilirlik Araçları