TSK’yı lağvedelim

Artık sıkıldım,

Neredeyse 1 haftadır bir albay tarafından yazıldığı iddia edilen belgeyi tartışıyoruz,

Albay "Ben yazmadım" demiş,

Belge kriminal incelemede,

Ama savcılardan aldığımız bilgiye göre savcılıkta da belgenin orjinali yok, Elde olan fotokopi!

Savcılar ve uzmanlar, "Belgenin gerçek olup olmadığının tespiti çok zor" diyorlar,

Jandarma kriminoloji ise "Gerçek olup olmadığını biz tespit ederiz" iddiasında,

Tartışma sürüp gidiyor, Belli ki, daha da gidecek,

Zaten asker üzerindeki tartışma müthiş,

"Darbeci" diye yaftaladıktan sonra askere dört koldan vuruyorlar,

Darbecileri, darbe heveslilerini koruyacak halimiz yok, ama topyekun bir Silahlı Kuvvetler düşmanlığının da alemi yok,

Madem bazı siyasetçilerimizde, madem kendini aydın zanneden bazı vatandaşlarımızda, madem ki pek çok gazetecimizde böyle bir asker düşmanlığı, asker güvensizliği var,

Madem ki bu saydıklarım, Türk Ordusuna karşı bu kadar güvensiz,

Yapacak tek bir şey var,

Bu silahlı kuvvetleri toptan kovalım,

Genelkurmay Başkanı’ndan, yeni mezun teğmenine kadar tümünün işine son verelim,

Şaka yapmıyorum,

Ciddiyim,

Genelkurmay Başkanı "Darbeci değiliz" diyor, inanmıyorsunuz,

Genç subaylardan zaten rahatsızsınız,

Albaylar bile darbe hazırlığı yapıyor,

Zaten bunlara göre ordu içinde pek çok cunta var,

Cuntacı olmayanlar da cuntalara göz yumduğu için işbirlikçi veya kifayetsiz,

En doğrusu benim dediğim,

Hepsini işten çıkartalım,

80 bin civarında subay, astsubay var,

Topunun işine son versek ne olur!

Bu kadar kötü yönetilen, bu kadar beceriksiz, üstüne üstlük bir de darbeci bir ordu olmasa da olur,

Kurarız yerine yenisini,

Çok mu zor!

 

 


Abdullah Gül çok çalışıyor

Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül, benim gördüğüm en çalışkan Cumhurbaşkanı,

Yanlış anlamayın dış politikadaki yoğun mesaisinden, yabancı yatırımcılara yönelik çalışmalarından, ekonomideki çabalarından söz etmiyorum,

Bunları yapan başka Cumhurbaşkanlarımız da oldu,

Özal da, Demirel de bu konularda etkindi,

Abdullah Gül mesai süresi olarak çok çalışıyor,

O kadar çok çalışıyor ki, zaman kavramı yok,

Bunu nereden mi anladım?

Çok basit,

Çok önemli yasaları hep geceyarısı imzalayıp onaylıyor,

Bu demektir ki, Cumhurbaşkanımız çok yoğun,

Bu yoğun çalışma için bir vatandaşı olarak kendisine teşekkür ediyorum,

NOT: O böyle yapınca biz de mecburen çok çalışıyoruz, Ne zaman önemli yasa köşke gitse, biz de yasa onaylanıncaya kadar gece yarılarına kadar gazetede bekliyoruz,

 

 


Davadan mı korkacağız Ali Bey

Ali Ağaoğlu isimli zat beni ve HABERTÜRK’ü dava etmiş,

Sıfırları bol olduğu için tam sayamadım, ama benden istediği galiba 1 milyon TL,

İyi para,

Onun için önemsiz bir rakamdır herhalde,

Demirden korksak trene binmezdik derler ya,

Bunlardan korksak kalem tutamazdık,

Gelsin, yargıda hesaplaşırız,

O mu bize hakaret etmiş, biz mi ona görüşürüz,

Ben de bana ve gazeteme yönelik hakaretlerinden dolayı aynı miktarda davayı ona açıyorum,

Haberi olsun,

Biz bunlara alışkınız da, benim anlamadığım, Türkiye’deki kadın dernekleri, kadın yazarlar,

Adam televizyon ekranına çıkıyor, zenginliğinden söz ediyor, kadınlardan bahsediyor; sonra da gevrek gevrek gülerek, neyi ima ettiği çok belli şekilde, "Ben her şeyin iyisine binerim" diyor,

Kadınların da, otomobiller gibi para karşılığında alınabilecek bir meta olduğunu bıyık altı gülüşüyle anlatıyor,

Bir tek kadın yazar, bir tek kadın hakları savunucusu, ağzını açıp tek kelime etmiyor,

Yalnızca bizim Rahşan Gülşan isyan ediyor; Ali Ağaoğlu tarafından tehdit ediliyor, hakarete uğruyor,

"Ey para, ey güç, sen nelere kadirmişsin", diyor insan,

Herhalde bu lâf etmeyenler de kendilerini Ali Ağaoğlu’nun gördüğü gibi görüyor,

 

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Arsızlık meziyet olarak sergilenmediği zaman.

Önceki İçerik
Sonraki İçerik

Erişilebilirlik Araçları