BUGÜN pazar, belki bir tatil günü yazılacak konu değil ama bugün yeni bir tartışma başlatmak istiyorum,
Acaba Türk Ordusu’nda "din subaylığı" müessesesi kurulsa nasıl olur?
"Hoppala, bu da nereden çıktı?" diyenleriniz olacaktır mutlaka,
Ben de zaten bunu demenizi istiyorum,
Din subaylığı bugün pek çok Batı ordusunda var olan bir kurum,
Piyade gibi, topçu gibi, istihkam gibi, ordunun sınıflarından biri,
Din subaylarının görevi, askerlerin din konusundaki ihtiyaçlarım gidermek, gerektiğinde moral vermek, gerektiğinde soru yanıtlamak, sorun çözmek,
Pek çok Avrupa ordusunda, Amerikan ordusunda bu kurum var,
Bu ordularda bu kurum uzun
zamandır işlevsel ve şimdilerde pek çoğunda gereklilik nedeniyle Müslüman din subayları da istihdam edilmeye başlandı,
Acaba Türk Silahlı Kuvvetleri’nde de böyle bir birime ihtiyaç var mı?
"Dini sokmadığımız bir orası kalmıştı zaten" diye düşünmek de mümkün ama Türk Silahlı Kuvvetleri’nin büyüklüğü, yapısı ele alındığı zaman böyle bir kurum acaba faydalı olabilir mi?
Acaba bu kurum vasıtasıyla askerlik süresince hem din hizmeti vermek hem de en azmdan askerlik döneminde gençlere dini bilgiler aktarmak ve yanlışlarla mücadele etmek iyi olabilir mi?
"Laik bir ülkede bu olur mu?" sorusu da akla gelebilir,
Ama din subaylarının ille de İslam dininden olması gerekmiyor, İhtiyaca göre farklı dinlerden subaylar istihdam edilebilir,
Bunun hem TSK’ya hem de Türkiye’ye ne yarar sağlayacağım düşünmek gerek,
Self demokratlar
VAKİT Gazetesi dün sürmanşetten bir çağrı yapıyor, "Albay açığa alınsın" diyerek,
Talep doğru ve yerinde,
Albay açığa alınmalı,
Ama Vakit’in bilmediği ya da bilmek istemediği bir şey var,
Albay zaten açıkta,
Taraf Gazetesi’nde belge haberi çıktığı anda Albay Dursun Çiçek açığa alındı,
Vakit bunu ya bilmiyor ya da bilmezden geliyor,
Vakit’in bu açığa alınma çağrısı yerinde ama açığa alınması gereken tek kişi albay mı?
Mesela RTÜK Başkanı Zahid Akman söz konusu olduğunda niye böyle bir çağrı yapılmıyor?
Onun hakkında da açılmış davalar, pek çok iddia ve isnat var, Dahası, Başbakan Yardımcısı bile Akman’ın o koltukta oturamayacağını söylüyor,
Akman’a bu çağrı niye yapılmıyor?
Mesele makamı kötüye kullanmaksa, Akman’la ilgili bu yönde de iddialar var,
Mesela bir Alman bankasının çok üst düzey bir yöneticisinin söyledikleri,
Zahid Akman, RTÜK Başkanlığı sırasında bu çok büyük Alman bankasının yöneticisine "Neden Kanal 7’ye reklam vermiyorsunuz?" diyor ve Kanal 7’ye reklam verilmesi için aracılık yapıyor,
Bu bir RTÜK Başkanı’nın işi midir?
Vakit ve benzerleri nedense söz konusu olan kendilerine yakın biriyse hassasiyetlerini kaybediyorlar,
Ama sevmediklerine karşı birdenbire hukuku hatırlayıp hassaslaşıyorlar,
Son dönemde "demokratlaşan" bu arkadaşların aslında demokrasiden ne anladıkları da ortaya çıkıyor,
En iyi yaş
DÜN HT Cumartesi’yi okurken, son haftanın tartışmasına yeni bir boyut kazandırdıklarım gördüm,
"Kadının en iyi yaşının 28 olduğunu" geçen hafta herkes vazdı,
Muhittin ve ekibi buna bir soru daha eklemişler ve "Erkeğin en iyi yaşı kaç?" dive sormuşlar,
Sonuç 40 çıkmış,
Bence kadının en kötü yaşı 28, Bana göre kadının en iyi yaşları 30’larda başlıyor,
Ne zaman biteceğine ise kadın kendi karar veriyor,
Mesela Ajda Pekkan, En iyi yaşı sizce kaç?
Bence yok, Ya da Nebahat Çehre, Veya Zeynep Tanbay,
Sizce bu kadınlar mı daha muhteşem, yoksa 28 yaşındaki ikoncanlar mı?
Hande’ye bakıyorum 30’ların sonuna doğru gidiyor, İlk tanıdığım günden daha güzel, daha akıllı, daha olgun, 10 yıl sonra da, 20 yıl sonra da öyle olacağından hiç kuşkum yok,
Her yaş güzel,
Ama ilerleyen yaşlar daha da güzel, Çünkü yaşlar ilerledikçe, ilişkiler ilerliyor, kıskançlıklar azalıyor,
Her yaşımı seviyorum,
En çok da içinde olduğum yaşı,
Hangisiyse,