Tek bir şehit, süreci bozar

İÇİŞLERİ Bakanı Beşir Atalay, Kürt sorunuyla ilgili beklenen konuşmasını dün yaptı,

Aslına bakarsanız ben, Türkiye’nin tam anlamıyla bir "Kürt meselesi" olduğunu zannetmiyorum,

Sorun daha çok bölgesel ve ekonomik,

Bunu söylemem, sorunu görmezden gelme amaçlı değil,

Sadece "halinden memnun olan" Kürtler de var, Kürt meselesi diye bilinen sorunun PKK yöntemleriyle ele alınmasından rahatsız olan Kürtler de,

Sorun aslında bir terör sorunu,

Baktığınız zaman, PKK’nın başlangıç taleplerinden pek büyük bölümü Türkiye tarafından zaten karşılandı veya karşılanması yönünde adımlar atıldı,

Toptan bir demokratikleşmeyle bu sorun daha da aşılacak,

Şu andaki mesele, "amaçsız kalan" ve "çözümün parçası olmaktan dışlanacağını gören" bir terör organizasyonunun ne şekilde tasfiye edileceği,

Görülen o ki, PKK’nın lider kadroları da bu tasfiyeden yana,

Çünkü değişen koşullar PKK’yı hem işlevsiz, hem gereksiz bıraktı, hem de "uluslararası konjonktür açısından" istenmeyen haline getirdi,

Beşir Atalay’ın yaptığı açıklamanın içini boş bulmuş olanlar olabilir,

Zaten o da bunu inkâr etmiyor,

Atalay, bir sonuç veya bir çözüm bildirgesi açıklamıyor,

Kararlı bir yola çıkışın altını çiziyor,

Hiçbir tarafa kapıyı kapatmayan, özünde demokrasi olan bir yeni döneme işaret ediyor,

Bu dönemin en önemli unsuru, cesaret olacak,

Bazen geniş halk kitlelerine rağmen, bazen insanların içinde birikmiş kin duygusuna rağmen, bazen selam bile vermeyeceğiniz kişilerle masaya oturma pahasına rağmen geleceği inşa etme kararlılığı gerekecek,

Bu uzun ve zorlu bir yol,

Beni de düşündüren işte bu, yani yolun uzunluğu,

Bu uzun yolda dayanmak gerek,

Oy kaygısı olan, seçilme derdi olan ve zaten oy kaybetmeye başlamış olan bir iktidar bu yolda ne kadar dayanabilir, ne kadar kararlılık gösterebilir?

Özellikle de Adalet ve Kalkınma Partisi’nin oy deposu olan Orta Anadolu’da ortaya çıkabilecek tepkilere, Adalet ve Kalkınma Partisi ne kadar duyarsız kalabilir?

İktidar partisine yakın birtakım cemaatimsi oluşumların son dönemde DTP ve PKK’ya karşı geliştirdikleri tavır, Adalet ve Kalkınma Partisi’ni nasıl etkiler?

Başbakan bugüne kadar mesafeli durduğu ama bir yandan da destek verdiği bu girişimlerin neresinde yer alır, ne kadar içinde olur?

Bunlar önemli sorular,

Ancak yine de Atalay’ın başlangıç konuşması umut verici,

Ve hep söylüyorum, bir kez daha yineleyeceğim,

Bu sürecin başarıya ulaşmasının "gerek şartı", terörsüz geçirilebilmesi,

Tek bir kanlı eylem, bu süreci bozar,

Eğer bu sorunun bitmesi isteniyorsa, ellerin tetikten uzaklaşması gerek,

 

 


Ne özrü anlamadım

ÖNCEKİ gece Ankara Temsilcimiz Muharrem Sarıkaya aradı,

"Fatih, Devlet Bakanı Özak hastalanmış, Ateşi düşürülemiyormuş, Finlandiya gezisi dönüşü İstanbul’da bir hastaneye gitmiş, oradan Ankara’ya sevk edilmiş, Domuz gribi şüphesi var,"

Muharrem’e, Bakan Özak’a ulaşmasını ve durumu ondan öğrenmesini istedim,

1 saat sonra aradı,

Bakan’a ulaşmıştı,

Faruk Nafiz Özak, dün gazetenizde de okuduğunuz üzere, "Domuz gribi ben de olabilirim, Yurtdışında, Finlandiya’daydım, Olabilir, Hepimiz ölümlü, faniyiz, Şu an iyiyim ama şüpheyi gidermek için testler yapıldı, Yarın kesin sonuç ortaya çıkacak O zaman ne olduğumuz anlaşılır" yanıtını verdi,

Biz de bunları aynen haberleştirdik,

Bakan’ın bizzat kendisi ve doktorlar dahi böyle bir şüphe içinde test yapma ihtiyacı hissediyorlardı,

Dün Bakan Özak’ın çok şükür domuz gribi olmadığı anlaşıldı,

Bakan Bey de bir televizyona çıkarak, "Bunu haber yapan gazete benden özür dilemeli" dedi,

Hata yapsak elbette özür dileriz de, ortada bir hata yok,

Kendisinin dahi şüphelendiği bir durumu kendisine de sorarak haber yaptığımız için mi özür dileyeceğiz?

Faruk Bey’in tavrını anlamıyorum, Zaten basına karşı bu tavrı da anlamıyorum,

"Vallahi biz de şüphelendik ama çok şükür değilmişiz, Gazeteci arkadaşlar da bu şüpheyi haber yapmışlar" dersiniz olur biter,

Sayın Bakan’a sormak lazım, madem ortada bir şey yoktu, o testi niçin yaptırdınız?

 

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Başlangıçları sonuç zannetmediğimiz zaman

Erişilebilirlik Araçları