TÜRKİYE’de "hak" ve "özgürlük" deyince her nedense sadece iki grup akla geliyor,
PKK çizgisindeki Kürt vatandaşlarımızın hakları ve türbanlı olduğu için üniversiteye gidemeyen kızların veya kadınların hakları,
Zannedersiniz ki, Türkiye’de geri kalan herkes çok rahat, herkesin hakkı teslim edilmiş, sadece bu iki grup kalmış,
Mesela, radikal solcuların haklarını ne zaman vereceksiniz? Onların fikirlerine ne zaman özgürlük sağlanacak?
Bir cemaate yanaştıkları veya "liberal sosyalist!" olup hükümetin fikirlerini desteklemeye başladıkları zaman mı?
Sol kelimesine gıcık oldunuz diyelim,
Peki o zaman gay’lerin veya travestilerin ya da transseksüellerin hakları hakkında ne düşünüyorsunuz?
Onlara karşı devletin ve toplumun her kademesinde yapılan ayrımcılığa, aşağılanmaya ne zaman son vereceksiniz?
"Muhafazakâr i,,,yim" deyip Türk Hava Yolları’na kıyafet çizmeye başlayınca ve iktidarı destekleyince mi?
Listeyi sonsuza kadar uzatmak mümkün, Ekleyin ekleyebildiğiniz kadar,
Bu ülkede ne yazık ki, hep birilerinin hakları, hukukları gasp ediliyor,
Bir ülkede, bir kısım vatandaşı 1, sınıfa yükseltmek için bir başka grubu ikinci sınıfa düşürmek şart mıdır?
Bu memleketin 1, sınıfı çok mu dar da bütün yurttaşları sığamıyor, bir bölümü 1, sınıfa yükselirken bir diğer bölümünü 2, sınıfa düşmek zoruna kalıyor,
Hak deyince niye herkesin hakkı değil de en çok gürültü yapanın hakkı anlaşılıyor,
Bilmiyor musunuz ki, 2, sınıfa düşürdüğünüz kim olursa olsun yarın da gürültüyü o çıkaracaktır,
Niye bizim buralarda herkes 1, sınıfa sadece kendi gibilerini layık görüyor?
Smokin
DAHA fazla demokrasi deyip duruyorum ama galiba iş kolay değil,
Bir okurumun söylediği gibi: "Demokrasi smokin gibidir, İyi bir kumaş ve iyi bir terzi ister,"
Kötü bir terzi, iyi bir kumaşı heba eder, kötü bir kumaş terzinin emeğini,
Hele hele ikisi de kötüyse zaten smokin diktirmenin âlemi yoktur,
Türkiye’de gerçek bir demokrasi için eksikliğin kumaşta mı, terzi de mi olduğuna siz karar verin,
Galatasaray, devlete kıyak yapıyor
YAVUZ Semerci, "Devlet, Galatasaray’a stat yapmak zorunda mı?" diye soruyor,
Bence haklı bir soru,
Devlet, Galatasaray’a stat yapmak zorunda değil,
Bence yapmamalı da,
Çünkü devletin Galatasaray’a stat yapması Galatasaray’ın aleyhine, devlet adına stadı yapan TOKİ’nin ise lehine bir durum,
Yavuz Semerci hesap adamadır, anlatacaklarımı anlar,
Galatasaray, İstanbul’un en değerli arazilerinden birinde, Mecidiyeköy’de bir stadın 49 yıllığına sahibiydi,
İstese buradan çıkmazdı,
Devlet bu değerli araziyi Galatasaray’dan istedi,
Galatasaray’ın o günkü yönetimi de büyük bir "enayilikle" bunu kabul etti,
Burada hesabını daha önce yapmıştım,
Ali Sami Yen arazisinin bugünkü değeri 404 milyon dolar,
Galatasaray bu 404 milyon dolarlık araziyi devlete geri verdi,
Yerine tay çatlasa 150 milyon dolar edecek bir stat istedi, Onun da mülkünü değil, 49 yıllık kullanım hakkını,
Ben diyorum ki, devlet Galatasaray’a Mecidiyeköy’deki araziyi hemen bugün geri versin, stadı da yapmasın,
Kabul mü?
Ya da başka türlü soralım Beşiktaşlı Yavuz Semerci’ye,
Beşiktaş İnönü Stadı’nın arazisini bana versin, ben Beşiktaş’a göstereceği bir yerde 50 bin kişilik stat yapayım,
Aynı teklifim Fenerbahçe için de geçerli,
Kabul mü Yavuz?
Yap hesabını,
Merak etmeyin tasfiye olmaz
TAŞI Ekrem Dumanlı attı, gazeteciler tartışıp duruyor, "Önümüzdeki dönemde medyada kim tasfiye olacak" diye,
Merak etmeyin, kimse tasfiye olmaz,
Bakın bakalım bugüne kadar olan olmuş mu?
Ben doğmadan önce başyazar olmuş amcalarım hâlâ başyazar, Kendi gazetesindeki sorumlu editörler bile yazısını okumadığı halde,
30 yıldır ağır abi pozisyonunda yazanlar var, Ne siyasi, ne ekonomik hiçbir tahmini tutmadığı halde,
20 yıldır yaşam guruluğu yapanlar var, Tavsiye ettiği lokanta battığı, film üç günde vizyondan çekildiği halde,
Siyasetçiler tasfiye olur, politikalar tasfiye olur, hatta ülke tasfiye olur, Türk basınında hiç kimse tasfiye olmaz,
Herkes müsterih olsun,
