İlaç gibi tebessüm

BİR törende iki liderin birbiriyle tokalaşmasının ve birbirine tebessüm edip hal hatır sormasının, aynı törende bir liderin diğer liderin eşiyle sıcak bir sohbet yapıp gülmesinin, bu kadar önem taşıyacağını hiç tahmin edemezdim,

Ama taşıyormuş,

Çok önemliymiş,

Dün bunu gözlerimle gördüm,

Erdoğan’la Baykal’ın selamlaşıp sohbet etmesi, Erdoğan’ın Baykal’a "Geçmiş olsun" demesi, Baykal’ın eşi Olcay Hanım’ın Erdoğan’la sohbet edip gülüşmesi bırakın sokağı bizim yazı işleri toplantısına bile nasıl pozitif yansıdı inanamazsınız!

Aylardır, yıllardır karşılıklı hakaret ve hatta küfürlerden, aşağılamalardan, davalardan sonra böyle görüntünün topluma ne kadar olumlu yansıdığını görseydi eğer bu iki lider, bundan böyle herhalde hiç ama hiç düzeyi düşürmez bu insani ilişkiyi bu haliyle yürütme kararı alırlardı,

Siyasi olarak hiç uyuşmasınlar, fikir olarak birbirlerine hiç benzemesinler, birbirlerinin hatalarına asla geçit vermesinler ama rica ediyorum şu hafif tebessümlü insani ilişkiyi bozmasınlar,

Gerçekten hepimize ilaç gibi geliyor,

 

 


Açgözlülüğün kurbanı öğrenciler

ZAFER Mutlu’ya ait okulun yıkılmasının üzerinden 1 hafta geçti,

Yıkıldığı gün okulu gördüm,

Gerçekten insanın içini acıtan bir manzaraydı,

Okul yıkmak hoş değil,

Orada okuyan çocuklar da, yıkılıyor,

Şimdi pek çok kişi soruyor, "O okul yandaşlardan birine ait olsaydı, bir cemaate ait olsaydı yıkılır mıydı?" diye,

Söyleyeyim,

"Yıkılmazdı,"

Aslına bakarsanız, "Açgözlülük etmese" Zafer Mutlu’nun okulu da yıkılmaz, onca çocuk okulların açılmasına kısa süre kala okulsuz kalmazdı,

Zafer Mutlu 4 dönüm civarında kamuya ait bir arazi üzerinde kurmuştu okulunu, Sonra bir kaç genişleme hamlesi yaptı,

Kimse pek ses çıkarmadı,

Fakat sonra bölgedeki Orman Bakanlığı’na ait fidanlığın yanıbaşındaki dev bir araziye göz dikti,

Eyüp Belediyesi’nden bu araziyi istemeye başladı,

Belediye direndi,

Bunun üzerine Vatan Gazetesi’nde Eyüp Belediyesi aleyhine haberler çıkmaya başladı, Vatan’ın arşivini şöyle bir karıştırırsanız bu haberleri bulabilirsiniz,

Sonunda Eyüp Belediyesi’nin direnci kırıldı,

Tam iş bitmişti ki, bu kez İstanbul Büyükşehir Belediyesi bu arazinin Zafer Mutlu’ya devrine karşı çıktı,

Çünkü istenen arazinin okulla ilgisi yoktu, Mutlu’nun okulu da başka yere taşıyıp, son yıllarda değerlenen bu arazi üzerinde konut inşa edeceği konuşuluyordu,

Devir, Büyükşehir tarafından engellenince Zafer Mutlu ve gazetesi bu kez Büyükşehir Belediyesi’ne savaş açtılar,

İş inatlaşmaya binince Büyükşehir Belediyesi Zafer Mutlu’nun okulunun sallanan hukuki durumunun üzerine gitti ve okulu yıktı,

Anlayacağınız Zafer Mutlu’nun doymak bilmez hırsı nedeniyle yüzlerce öğrenci mağdur oldu,

Tabii soru yine de geçerli,

"Bir yandaşın okulu olsa yıkılır mıydı?"

Yıkılmazdı, Ama Zafer Mutlu bu kadar açgözlü olmasa yine yıkılmazdı,

Keşke Zafer Mutlu böyle olmasaydı da, biz de bir okulun yıkılmasına karşı onlarla birlikte mücadele verseydik,

Ama Zafer Mutlu "Ben çeredeki arazileri falan istemiyorum, O okulu da sonsuza kadar yıkmayacağım, oralara ev yapmayacağım" sözünü verirse yine yanında dururuz,

Hiç hak etmese de!

 

 


Sıradan mı sapıklık mı?

GİDEREK Amerika’laşıyoruz galiba,

En sıradan olaylar bile sapıklık olarak görülmeye başlandı,

Kuleli Askeri Lisesi’nde 23 yaşında bir teğmen17 yaşındaki öğrencisine bir klip videosu vermiş,

Klipte erotik sahneler olduğu için klip bilirkişiye yollanmış,

Bilirkişi pornografik içerik olduğuna hükmetmiş,

Teğmen şimdi öğrencisine cinsel tacizde bulunmakla suçlanıyormuş,

Olay bundan ibaretse gerçekten komik ve son derece sıradan bir olay,

Bırakın müzik klibini, teğmen öğrenciye seks filmi kasedi de vermiş olabilir,

O yaşlardaki gençler arasında bence sıradan bir durum,

23 yaşındaki teğmen de gençtir, delikanlı sayılır, 17 yaşındaki öğrenci de,

Eğer videoda birtakım normal dışı ilişkiler yoksa, bu gençlerin erotik içerikli malzemeyi aralarında değiş tokuş etmelerinden daha sıradan bir şey olamaz,

Böylesine sıradan olayları "sapıklık" diye adlandırıp ortalığı ayağa kaldırmak sapıklığın daha da artmasından başka bir sonuç vermez,

NOT: Olayın bizim bilmediğimiz boyutları varsa onu bilemem, Bu yazı elde edilen bilgilere göre yazıldı,

 

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Gereksiz sertliğin sertleşme eksikliğine işaret edebileceğini unutmadığımız zaman

Erişilebilirlik Araçları