Kürt Ergenekon’u

Sakık’tan mektup-2

HALEN cezaevinde yatmakta olan Şemdin Sakık’ın cezaevinden yolladığı mektubun ilk bölümünü dün sizlere aktarmıştım,

Bugün mektubun "Açılım"la ilgili ikinci bölümünü aktaracağım,

Sakık, Türkiye’de fiili bir bölünmüşlüğün yaşandığını, bir tarafta "Ak" denilene diğer tarafta "Kara" denildiğini belirtiyor ve şöyle yazıyor:

"Farz edelim ‘Açılım’ başarılı olamadı, Ne olacak biliyor musunuz? Meclis’te grup kuran ve bölgenin yüz belediyesini elinde bulunduran PKK, 50 bin kişilik silahlı güç oluşturma kararı alabilir, Buna savaşçı toplamak için bütün gücünü seferber edecektir, Örneğin, her belediyeyi bir askerlik şubesine dönüştürüp onlardan yüzer genç isteyebilir, Bunu mutlaka yapacaktır,

,,,Türk Ordusu buna izin vermez diyorlar, Sovyetler Birliği’nin de 5 milyonluk bir ordusu vardı ama ülkenin çözülmesini durduramadı,

Sosyal alandaki bölünmüşlük zaten öteden beri var olan bir gerçektir, Bu bölgenin insanı kendine özgü bir yaşam tarzına sahiptir, Bundan dolayı Batı’daki realite dikkate alınarak çıkarılan hiçbir yasa bu bölgede hayat bulamamıştır, Örneğin, ben üç evli bir babanın çocuğuyum, Annemin resmi nikâhı olmadığı için öz kardeşlerimle birlikte babamın maddi manevi miras hakkından mahrum bırakıldık, Başımıza gelen felaket de esas olarak bundan kaynaklandı, ‘Kürt zengin oldu mu, ya adam öldürür, ya kız kaçırır’ derler, Bu realitemizdir,

,,,Sayın Altaylı, gördüğünüz gibi ekonomide, siyasette ve sosyal yaşamda giderek derinleşen bir fiili bölünme söz konusudur, Bu bölünmenin derinleşmesini engelleyebilecek tek bir araç kalmıştır, O da Türkiye’nin dört köşesinde var olan, Türkiye’nin sağcısına, solcusuna, liberaline, muhafazakârına, milliyetçisine, Türkçüsüne, Kürtçüsüne hitap eden ve bütün bu akımların temsilcilerini bünyesinde barındıran AK Parti’dir,

Aksi takdirde bu sorunu ne CHP, ne MHP, ne de DTP çözebilir, Kürt açılımı projesinin AK Parti tarafından gündeme getirilmesi bir tesadüf değildir, Şayet bu parti ülkenin bütününü temsil etmeseydi, böyle bir girişimde asla bulunamazdı,

Ne ilginç değil mi, Batı’da bölünmenin başlangıcı olarak görülen Kürt açılımı, Doğu’da birlikte yaşamanın son şansı olarak görülüyor, Al sana bir bölünme işareti daha,

,,,Herkes ‘Kürt açılımı başarıya ulaşmazsa bölünmeyi tartışırız’ diyen Aysel Tuğluk’a kızdı, Kimse kızmasın, bu kadın dürüst davandı, Malumu ilan etti,

Kürt açılımı başarıya ulaşmazsa ülkenin bölünmesi gündeme geleceği gibi, daha beter durumlar da yaşanabilir, Türk-Kürt kardeşliği Şemdin-Sırrı kardeşliğine dönüşebilir,

Kürt açılımını iyimser bir temkinlilikle karşılıyorum, İyimserim, çünkü AK Parti gibi toplumun bütün kesimlerini temsil eden bir parti başlatmıştır, Koordinatör olarak sosyal bilimci Beşir Atalay’ın atanmış olması iyimserliğimin bir başka gerekçesidir, Ergenekon soruşturması da beni iyimser kılıyor, Obama ile başlayan uluslararası konjonktür de iyimser olmamız için bir nedendir,

,,,Ama aynı zamanda temkinliyim de, Bazı eksikler görüyorum, Birincisi şudur, Özellikle otuz yıllık savaş sürecinde, nasıl ki devlet adına hareket eden, ancak devleti içten içe ele geçirip çeteleşen ve çıkarını savaşta gören bir oluşum ortaya çıktıysa ve bu oluşum Ergenekon soruşturmasıyla deşifre edildiyse, benzer bir oluşum Kürt cephesinde şekillendi, Buna Kürt Egenekon’u veya Derin Kürtler diyebiliriz, Bir ayağı DTP’de, bir ayağı koruculukta, bir ayağı PKK’da, bir ayağı AK Parti’de olan, insan, eroin, silah kaçakçılığı yapan, ihalelere fesat karıştıran bu ağ deşifre edilmeli, Ergenekon çökünce, meydan tümüyle bunlara kaldı, Bu çete olduğu yerde durdukça, PKK’ya silah bıraktıramazsınız, koruculuğu bitiremezsiniz, milyar dolarlık yolsuzlukları engelleyemezsiniz,

,,,Bu hırsızlar güçlendikçe savaşı kışkırttılar ve finanse ettiler, "

Şemdin Sakık’ın mektubunu çok önemsedim,

Çünkü olaya iki farklı cepheden bakıyor,

PKK, DTP tarafındaki olayları da deşifre ediyor,

Terörle mücadele ve terör rantının nasıl bir çarkla işlediğini anlatıyor,

Terör örgütünün bu eski ve güçlü mensubu açılımı önemli buluyor,

Her iki tarafta da çözüm karşıtları olduğunu anlatıyor,

Sakık’ın sözlerine kulak vermeyi faydalı buluyorum,

 

 


 Demirel: Uçak havada kalmaz

9, Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Antalya’da "Seksi bir otelde" tatil yapıyor,

İlerleyen yaşına rağmen çevresi dolu,

Herkes ona bir şey soruyor, yorum istiyor,

Önceki gün bir Antalyalı, Demirel’e "Baba, bu Kürt açılımı ya da demokrasi açılımı dedikleri şeyden ne sonuç çıkar?" diye soruyor,

Demirel tarihi yanıtlarından birini veriyor,

"Sen hiç havada kalan uçak gördün mü? Mutlaka yere iner, Ama havalimanına sağ salim, ama başka bir yere parçalanmış olarak,"

Sonra da ekliyor: "Bunu açılımın sonucu olarak söylemiyorum, Başka bir şey için söylüyorum,"

 

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Bir yayıncı için en büyük ayıbın sansürü savunmak olduğunu anladığımız zaman.

Erişilebilirlik Araçları