Doğan’ın gözü 6. Vergi Mahkemesi’nde

DOĞAN Grubu’na kesilen 3’üncü vergi cezası, 2’nciyi unutturdu,

Son 2 yıl içinde Doğan Grubu’na Maliye’den üç kez vergi cezası geldi,

İlki 2007 yılının başında 1,2 milyar liralık POAŞ’taki vergi kaybıyla ilgili cezaydı,

Doğan Grubu bu cezayla ilgili olarak masaya oturdu ve 275 milyon liraya anlaştı,

Ardından, Doğan Grubu’na birkaç ay önce Axel Springer’e yapılan hisse satışından ötürü yaklaşık 800 milyon TL’lik bir ceza gelmişti,

Bu ceza, son cezadan farklıydı,

Raporu hazırlayan uzmanlar, "ortada bir vergi kaçakçılığı" olduğunu yazınca, Doğan Grubu için "uzlaşma" yolu da kapanmıştı,

Doğan Grubu da gerekli teminatları gösterdikten sonra dava yoluna gitmişti,

Bu cezanın tartışılması sona ermeden Maliye Bakanlığı, Doğan Grubu’na çok daha yüksek miktarda bir vergi borcu tahakkuk ettirince, bu ceza gündemden düştü,

Daha doğrusu kamuoyunun gündeminden düştü,

Ancak bize ulaşan bilgilere göre, Doğan Grubu bu vergi cezasıyla ilgili davaya, son vergi cezasından daha fazla önem veriyor,

Çünkü bu ceza "kaçakçılık" suçlamasıyla ilgili olduğu için uzlaşmaya gitmesi veya pazarlıkla düşürülmesi mümkün değil,

Bu nedenle Doğan Grubu bu davanın "mutlaka" kazanılması gerektiğini düşünüyor,

Hatta grupta yapılan son değişikliklerin de bu davalarla ilgili olduğu dedikodu olarak dolaşıyor,

İstanbul 6, Vergi Mahkemesi’nde görülen dava için etkili olacağı düşünülen bütün hukukçular seferber edilmiş durumdaymış,

Grubun patronunun da şu sıralarda tamamen bu davaya konsantre olduğu ve sürekli görüşmeler yaptığı bize kadar gelen bilgiler arasında,

 

 


Solun sorunu

DELİKANLININ biri IMF Başkanı’na pabuç fırlattı,

Komiktir, IMF Başkanı, Fransız sosyalist,

Bizim pabuççu da öyleymiş,

IMF Başkanı demokratik bir Batı ülkesinden geldiği için, Türkiye de yavaş yavaş demokratikleştiği için IMF Başkanı şikâyetçi olmamış, bizim delikanlı da hemen serbest bırakılmış,

Acaba aynı pabuç bizimkilerden birine fırlatılsaydı ne olurdu merak ediyorum,

Ama ben bu eylemi beğenmedim,

Yaratıcılıktan uzak, taklit bir eylem, Arap taklidi,

Dahası bir de başarısız,

Hani taklit olur da iyi olur,

Öyle de değil,

Ayakkabı Nike, Protestonun konseptine uymuyor,

İsabet ise tam rezalet, Hedefi vurmak bir yana, ulaşmıyor bile,

Galiba Türkiye’de solun sorunu bu,

Hemen özgün fikir geliştiremiyorlar, hem hedefi bulamıyorlar,

 

 


Salaklar anlar mı bilmem

DİYARBAKIRSPOR maçında çıkan olaylar nedeniyle yazdığım yazıdan sonra, sülalemin hatırını soran çok oldu,

Bazıları demiş ki, "Üç beş kişinin yaptığı Bursa’ya mal edilemez",

Zaten etmedim, Zaten Bursa’ya mal edilebilecek çapta bir olay olsa, yandık demektir,

Bazıları diyor ki, "Sen Türk düşmanısın",

Gülerim size, Ben bu ülkeye zarar veren salakların düşmanıyım sadece, Bundan da hiç gocunmam,

Bazıları ise diyor ki, "Yiyorsa gel o yazıyı 20 bin kişinin karşısında oku",

Onlara da diyorum ki, "İşte siz busunuz, Tek tek adam etmezsiniz, 20 bin kişiyle tek kişiye saldırırsınız",

Bu rezil olayı yapanlar muhatabım değil, İster 1 kişi olsun, ister 1000,

Benim muhatabım aklı başında olanlar,

Ve Tanrı’ya şükür ki, bu ülkede onlar hâlâ çoğunlukta, Sessiz de olsalar, çoğunluktalar,

Ben şunu diyorum,

Bu ülkeyi, Kürt vatandaşlarımız arasında bile küçük bir azınlık olan "Kürt bölücüler" bölemez,

Bu ülkeyi bölse bölse "Türk bölücüler" böler,

Ve onlar o kadar salaktır ki, "bölücü örgütle" aynı davaya hizmet ettiklerini fark etmezler,

Gitmek istemekle, "Siz gidin" demek arasında zerre fark yoktur,

İkisinin de sonucu aynıdır,

Bazı salaklar anlamasa da!

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Bu ülkenin içinde bulunduğu durumdan dolayı gençleri suçlayanlar, o gençleri kendilerinin yetiştirdiğini unutmadıkları zaman.

Önceki İçerik
Sonraki İçerik

Erişilebilirlik Araçları