BİR süre önce Cem Uzan’ın yurtdışına kaçtığını duyurmuştuk,
O günden sonra Cem Uzan’dan veya gazetelere dava açmaktan pek çekinmeyen avukatlarından ses seda çıkmamıştı,
Önceki gün konu netleşti,
Cem Uzan kaçmış, kaçmakla kalmamış Fransa’dan "iltica" talebinde bulunmuştu,
Fransa da bu talebe olumlu yanıt vermişti,
Birkaç milyar doları bu ülkeye aktaracağını söylemişse, fazla sorun olmamıştır,
Cem Uzan’ın zaten 10 yıl kadar önce alınmış Ürdün vatandaşlığı vardı, Fransız olmasa, Ürdünlü olabilirdi,
Ama tabii Cem Uzan gibi biri Paris’i tercih eder, Haklı, Ne hazin bir öykü Uzanlar’ınki,
"Uzanlar’ın çöküşü" aslında biraz da benimle başladı,
Hiç unutmuyorum, 2001 yılının Temmuz ayıydı,
Cem Uzan, Galatasaray Spor Kulübü’nü ele geçirmeye çalışıyordu,
Ben de bunu engellemek için Uzanlar’la ilgili yazılar yazmaya başladım,
Aman Allahım, belge yağmaya başladı,
Çok can yakmışlardı, çok haksızlıklar yapmışlardı,
Gelen belge ve bilgiler beni dehşete düşürüyor, yazdıkça yenileri geliyordu,
Kısa bir süre içinde müthiş dosyalar oluşturdum,
Bazılarını ilgili kamu kuruluşlarına, bakanlıklara yollayıp "ihbarlarda" bulundum,
Hatta bazı bakanlara gidip olayları anlattım,
Ancak kimse tınmıyordu, Uzanlar medya ve para gücüyle bir "korku imparatorluğu" yaratmışlardı, Ne idare, ne yargı, Kimse dokunamıyordu Uzanlar’a,
Bir gün Bodrum’a gittiğimde Uzanlar’ın iki dev yatının sahilden açıkta durduğunu gördüm,
Oradaki bir otelin barında çalışan bir delikanlı gelip, "Fatih Abi, dün Cem Uzan buradaydı, Sana ağır küfürler etti" dedi,
Onun bana küfrettiği yere gittim, Aynı küfürleri iade ettim,
Barda oturanlar delirdiğime kanaat getirmişlerdi herhalde, Ve teknelerini gösterip, "Bu tekneler buradan öyle bir gidecek ki, göreceksiniz" diye bağırdım barın ortasında,
Ve yazmaya devam ettim,
Artık konu iyiden iyiye kişisel hale gelmişti,
Bir gün çok sevdiğim, çok güvendiğim bir işadamıyla sohbet ediyorduk,
"Fatih, Uzanlar hakkında yazdıklarına katılmıyorum, Öyle hikâyeler anlatıyorsun ki, mümkün değil, Yok bankayı milyar dolar boşaltmışlar, yok çift hesaplar varmış, yok GSM’de dolap çeviriyorlarmış, yok ÇEAŞ ile Kepez’de vergi ve kâr kaçırıyorlarmış, Bunlar artık inandırıcı olmuyor" dedi,
Ben de "Devlet bir ortaya çıksa ve üzerine gitse, yazdıklarımın az bile olduğu anlaşılacak" dedim,
Nitekim devlet bir gün ortaya çıktı,
Siyasi nedenle veya başka bir nedenle ortaya çıktı ve kirli çamaşırlar ortaya döküldü,
Belki de dünya tarihinin en büyük üçkâğıdı belgelendi,
Bir bankanın 6 milyar dolar boşaltıldığı anlaşıldı,
Telsim’de milyarlarca liralık vergi kaçakları belirlendi,
ÇEAŞ ve Kepez’de küçük ortakların nasıl aldatıldığı, yurtdışına off-shore şirketler aracılığıyla kârların nasıl transfer edildiği belgelendi,
Ve aile yurtdışına kaçtı,
Geride sadece Cem Uzan’ı bırakarak,
Ve şimdi o da kaçtı,
Hapis korkusuyla, Uzanlar’ın öyküsü, Türkiye’de iş yapan ve zengin olan herkes için ibret doludur,
Haksızlıklarla edinilen servetlerin bile bir gün hukuksal hale getirilmesinin şart olduğunu gösteren, açgözlülükle her yere saldırmanın sonunda insanın başına patlayacağını anlatan bir ibret belgeseli,
Büyük oyuncu oldukları üç sektörün ikisinde duopol, birisinde monopol olan bir ailenin, daha fazla kazanç hırsıyla yasaları hiçe saymasının bedelinin ne olacağını gösteren bir öykü,
Türkiye medenileşinceye, açgözlü kasaba tüccarı kılıklı adamların gözü doyuncaya kadar daha pek çoğunu göreceğimiz bir hikâye,
Uzan Ailesi’nin hâlâ birkaç milyar doları vardır,
Ama insan vatanında, yatağında yatamadığı zaman o birkaç milyar doların değeri nedir ki!
İlk 1 milyar dolar
BU türün devamı olanlara veya olmaya heveslenenlere bir misalle noktalayalım bari:
Servetinin ve gücünün doruklarında olduğu dönemde Rockefeller’i ABD Senato Komisyonu çağırır ve servetinin hesabını vermesini ister,
Rockefeller’in yanıtı müthiştir,
"İlk 1 milyar doları sormayın, Geri kalan 100 milyar dolarınkini kuruş kuruş veririm,"
Bu ülkenin de zenginlerine bu kadarını sormaya hakkı vardır herhalde,
Uzan niye kaçtı
BUGÜNE kadar kaçmayan adam niye kaçtı?
Cem Uzan’ın kaçışıyla ilgili çeşitli yorumlar var,
En akla yakını şu,
Cem Uzan, ÇEAŞ ve Kepez ile ilgili açtığı davayı kazanacağını düşünüyor, Buradan 10 milyar doların üzerinde bir tazminat bekliyor,
Bu davayı kazanması halinde Türkiye’de kalırsa bu parayı alamayacağı, alsa bile kullanamayacağı ve şu an Yargıtay’da olan davası nedeniyle hapse gireceği korkusuyla kaçtığı, bu davayı kazanırsa elde edeceği parayla yurtdışında daha iyi mücadele edeceğini düşündüğü söyleniyor,
Olabilir,
Ancak ben, Uzan’ın bahse konu davayı, Enerji Bakanlığı’nın hem el koyma, hem de dava sürecinde yaptığı hatalara rağmen kazanamayacağını zannediyorum,