Biz polis kamerası mıyız?

ÖNCEKİ akşam İstanbul Emniyet Müdürlüğü, Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’nden bir yazı geldi,

Yazıyı Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’ne gönderip, oradan bize ulaşmasını sağlayan ise Beyoğlu Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Bürosu,

12,10,2009 tarihli resmi yazıda aynen şöyle deniliyor:

"06-07,10,2009 tarihinde IMF-Dünya Bankası tarafından ilimizde yapılan yıllık toplantılarını protesto etmek amacıyla ilimizin değişik bölgelerinde meydana gelen şiddet ve korku içerikli kitlesel eylemlerin ham görüntüleri ile fotoğraflarına ihtiyaç duyulmaktadır,

Bu nedenle şüphelilerin tespit edilebilmesi amacıyla yukarıda belirtilen tarihler arasında çekilen görüntülerin ve fotoğrafların Terör Mücadele Şube Müdürlüğü’ne teslim edilmesi rica olunur,"

Bu talep karşısında gazetemizin ne yapacağına tek başıma karar vermeyeceğim, Yayın Kurulumuz toplanır, gazeteciliğin evrensel ilkeleri çerçevesinde ne yapılması gerektiğine karar verir,

Ancak geçmişten, İngiliz basınından bir örnek vereceğim:

1980’lerin ikinci yarısıydı, yanılmıyorsam 1987,

İrlanda’da iki IRA militanının cenazeleri kaldırılıyordu,

Scotland Yard’dan iki polis memuru da cenazeyi izlemekle görevlendirilmişti,

Cenaze sırasında çok tatsız bir olay meydana geldi,

IRA militanları, cenazeyi izleyen iki kişinin İngiliz polisi olduğunu anladılar ve cenazeye katılan kalabalık, iki İngiliz polisi linç ederek öldürdü,

İngiltere’de büyük infial meydana geldi,

Scotland Yard, katilleri tespit edebilmek için cenaze törenini kaydeden İngiliz yayın kuruluşlarından tören sırasında çektikleri ham bantları istedi,

Bunlardan biri ITN, diğeri ise İngiltere’nin devlet televizyonu BBC’ydi,

Her iki kurum da, ellerindeki ham bantları vermeyi reddettiler,

BBC’nin yayın yönetmeni, Scotland Yard’a bir mektup yazarak, "Biz her türlü toplumsal olayı takip eden bir yayın kuruluşuyuz, Buralarda görev yapan muhabirlerimizin güvenliği bizim yayın ilkelerimiz tarafından sağlanmaktadır, Biz eğer böyle olaylarda polis kamerası gibi davranırsak çalışanlarımızın görev yapmalarını imkânsız hale getirmekle kalmaz, hedef haline gelmelerine neden olur ve can güvenliklerini tehlikeye atarız, Bu nedenle talep ettiğiniz görüntüleri sizlere vermemiz mümkün değildir, Ancak arzu ederseniz yayınladığımız görüntüleri sizlerle paylaşabiliriz" dedi,

Konu böylece kapandı,

Kimse de BBC’ye hain damgası falan vurmadı,

Bilmem anlatabildim mi?

 

 


Sana yapılmasını istemediğini komşuna yapma

TRT’deki Ayrılık adlı dizinin bombası patladı,

Doğrusu ben hiç izlememiştim,

Dün Youtube’dan izledim,

İsrail karşıtı, antisemitik bir propaganda makinesi,

Açık bir İsrail düşmanlığını körüklüyor,

Ve bu dizi, Türkiye’nin devlet televizyonunda yayınlanıyor,

İsrailliler ise bence "haklı" bir tepki içinde,

"Rezalet" diyorlar,

Gazze’de yaşananların herkesin içini acıttığını biliyoruz ama Gazze’den kör atışla fırlatılan füzelerin de insanların canını acıttığını unutmamak lazım,

"Sana ne, İsrail çok mu masum" diyenleriniz çıkabilir,

Peki o zaman geçen yıl "24" isimli Amerikan dizisinde başrol oyuncusu, "Türkiye teröre destek veriyor" dediği zaman niye kıyamet kopardık,

Ya da "Geceyarısı Ekspresi"nin ruhlarımızda yarattığı tahribatı unuttuk mu?

Yarın bir İsrail televizyonu ya da Yahudi bir yapımcının Amerikan televizyonlarına çekeceği bir dizide PKK’lılar kahraman, Türk Ordusu katil gibi gösterilirse ne diyecek, ne yapacağız?

Öfkeden deliye dönmeyecek miyiz ve haklı olmayacak mıyız?

O halde biz niye böyle bir şey yapılmasına izin veriyoruz?

Hükümet siyasi olarak İsrail’le ilişkileri germek istiyor olabilir,

Amerika Birleşik Devletleri ile ilişkilerde artık İsrail’e ihtiyaç duymuyor olabilir,

Bunlar siyasi kararlardır ve gelir geçer, değişir,

Ama bir ülke halkının yüreğine başka bir milletle ilgili kin tohumları ekerseniz o öyle kolay kolay değişmez,

500 yıl önce Yahudileri bağrına basmış bir millet, bugün 21, yüzyılda din düşmanlığıyla yetiştirilmez,

Hem ayıp olur, hem yanlış olur,

Bir yandan düşmanlık tohumları var diye ders kitaplarını değiştir, bir yandan en üst düzeyde Ermenistan’la ilişki kur,

Diğer yandan İsrail’e karşı toplumsal kin oluşturacak yayınlar yap veya yapılmasına izin ver,

Olacak şey değil,

Ama oluyor işte,

Not: Ayrılık dizisinin yapımcısı daha önce reyting üçkâğıtçılığı yaparken yakalanmış kişiden başkası değil, TRT kendine iyi yapımcılar buluyor anlaşılan,

 

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Herkesle dostluk demek, herkesle dostluk demek olduğu zaman.

Erişilebilirlik Araçları