ABDULLAH Öcalan’ın yakalanıp yargılanmasına başlandığı günlerdi yanılmıyorsam,
Ya da Meclis’te idam cezasının kaldırıldığı gün,
Siyasi tahminleri pek tutmasa da, sosyolojik ve ekonomik tahminlerde yüzde yüze yakın başarı elde eden bir dostum şöyle dedi: "İdamdan kurtardı ya, birkaç yıl içinde Meclis’te yemin ederken görürsek hiç şaşırma,"
"Meclis’te yemin ederken görürsek hiç şaşırmamamız" gereken kişi Abdullah Öcalan’dı ve yıl 1999’du,
Yani tam 10 yıl önce,
Önceki gün Ankara büromuza bir haber geldi,
Abdullah Öcalan’ın talimatıyla PKK’lı gruplar gelip teslim olacaklardı, Bir grup Mahmur’dan, bir grup Kandil’den, bir grup da Avrupa’dan gelecekti, Bunların karşılaşacağı muameleye göre dağdan inenlerin sayısında ciddi bir artış olması muhtemeldi,
Ankara büromuza, "İyice araştırın, Eğer doğruysa çok büyük anlam taşır, Eğer doğru değilse provokasyon amaçlı olabilir" dedim,
Biz araştırıp doğrulatmak için haberi tuttuk, Ama marjinal gazeteler yayınladılar,
Olay doğru,
Yaklaşık 100 kadar PKK’lı, Öcalan’ın talimatıyla dağdan iniyor,
Bu durum şunu gösteriyor:
DTP’nin aksine Öcalan açılımı destekliyor ve DTP’yi de desteklemeye zorluyor,
Bu desteğin arkasında ne olduğunu, Öcalan’la neler konuşulduğunu bilmiyoruz,
Tahmin yürütmek de kolay değil,
Önce İmralı’daki koşullarının iyileştirilmesi, ardından F tipine nakli ve sonunda bir af söz konusu olabilir,
Bu arada Mümtazer Türköne’nin ilginç bir önerisi var,
Bir dönemin hızlı ülkücüsü, Azerbaycan’daki darbe girişiminin perde arkasındaki adam Türköne, "Öcalan’a af getirilebilir" diye aniden ortaya çıktı,
Bu bir "öneri" veya "siyasi bir bilgi" mi bilmiyoruz,
Ancak zaman itibarıyla biraz "provokasyon" kokuyor,
Açılımın "olası sonuçlarından" birini baştan "kesinmiş" gibi tartışmaya açarak sürece destek verilir kisvesi altında, sürecin baltalanmasına yol açacak bir öneri,
Eşinin Adalet ve Kalkınma Partisi milletvekili olması, Türköne’nin sözlerinin önemini artırıyor,
Öcalan’ın sonu ne olacak kestirmek zor, ama Türköne’nin sözlerinin açılımın gidişatına fayda sağlamayacağı kesin,
Öcalan’ın yakın çevresinin, Türkiye’de etkin bir cemaatin açılım sürecini bozmak için çalıştığı yönündeki inancını da hesaba katarsanız, ne demek istediğim daha iyi anlaşılabilir,
Durdurun şu katilleri
TÜRKİYE’de PKK’dan daha büyük bir terör örgütü var,
KTÖ, Yani Kamyonlu Terör Örgütü,
Her gün yollarda on binlerce kişiye tehdit oluşturuyor, her yıl binlerce cana mal oluyorlar,
Dün sabah gazetelerde, Saba Tümer’in bir kamyonun çarpması sonucu başına gelenleri okudum,
Otoyolda bir kamyon, önüne gelen araca çarpa çarpa ilerlemiş, Saba’nın içinde bulunduğu minibüsü de altına almış, genç kadın ölümden dönmüştü,
Sonra kızımla beraber bir yere gitmek için yola çıktık,
Otoyolda 120 ile gidiyoruz, En sol şeritteyiz,
Aynaya bir baktım, sadece dev bir amblem, Mercedes amblemi,
Dev bir Mercedes kamyon dibimde, Arada 2 metre var yok,
Arayı açmak için gazladım, O da gazladı, 140’a çıktım, Kamyon da çıktı, Mesafe katiyen açılmıyor,
Ödüm patlıyor, Allah muhafaza bir fren yapmak zorunda kalsak üzerimizden geçecek,
Sağ şeride de geçemiyorum, Birkaç kilometre, arkamda ölüm kamyonuyla yol aldım, Sonunda bir boşluk bulup sağa geçtim, Mercedes kamyon 140 kilometreyi aşan süratiyle yanımdan geçti, Direksiyonunda insan suretine bürünmüş bir yaratıkla,
Plakasını aldım,
34 JMT 52,
Bu dün başıma gelen,
Ama her gün arayollarda, otoyollarda kamyon terörüyle yaşıyoruz,
Zevk için insanların üzerine sürüyorlar, inanılmaz hızlarla yollarda yarış ediyorlar,
Büyük bölümü gerçek terörist, Teröristlerden daha zararlı, daha öldürücüler,
Ve ne yazık ki, yollarımızda hele hele otoyollarımızda bunlara yönelik en küçük bir denetim yok,
Ve biz bu katillerle birlikte yolda gidiyoruz,
Üstelik meşru müdafaa hakkımız bile olmadan,
Not: İstanbul Trafik Şube Müdürlüğü’nden rica ediyorum, Şu JMT 52’yi bir bulun, Dağlarda gezdim, teröristlerle karşılaştım ama hiç bu kadar korkmadım,
