Canavar ve tabular

DÜN gazetemizin manşetindeki başlık, bu yazının üzerindeki başlıktı,

Canavar,

Aslında içimizden geçen hiçbir duyguyu yansıtmıyordu ama duygularımızı yansıtan sözcükleri de gazetenin tepesine yazamazdık,

Gazetecilik hayatımın en sarsıcı, en inanılmaz, en aşağılık, en alçak, en adi, en olmayacak haberlerinden biriydi,

Habis ruhlu bir iblisin yaptıklarını gazeteye koyarken aslında içimiz çok da rahat değildi,

"Baba" kelimesinin bağdaşmayacağı bir "Canavar"ın yaptıkları, akıl havsalanın almayacağı türdendi, Utanç vericiydi ama öğrenilmeliydi,

Aynen Avusturyalı Fritzl adlı "Canavar"ın yaptıklarının tüm dünya tarafından öğrenildiği gibi,

Dediğim gibi içimiz rahat değildi ama yaptık,

Çünkü Türk basınında "ensest", bir tabuydu, Ayıptı ve gizlenirdi, Basın Yasası bile bu "ayıbı" gizlemek için kullanılırdı,

Ama bu gizlemenin "sapıklardan" başka hiç kimseye faydası yoktu,

Canavarlar bu gizliliğin arkasına saklanıyor, ruhları ve bedenleri parçalıyorlardı,

Türk basınının bu tabusu yıkılmalıydı,

Bize göre tabu yıkmak, bazılarının zannettiği gibi sabah akşam Silahlı Kuvvetler’e sövmek değil, böylesi bir toplumsal "pisliği" ortaya çıkarmaktı,

Çünkü bu tabu, kurbanları sessizliğe itiyor, bu canavarlığı normalleştiriyordu,

İşte bugünkü haberimizde gördünüz, Her şey bütün köyün gözü önünde olmuştu ve kimse bir şey söyleyememişti,

Biz, insanoğlunun bu büyük ayıbının, bu büyük iğrençliğinin ve bu canavarlığın gizli kalmasına göz yumamazdık,

Yummadık,

Bunu okumak kolay değil biliyorum,

Yazmak da kolay olmadı,

Sarsıldık,

Ve sarstık,

Amacımız da buydu,

 

 


Zamanı yenemezsiniz

ANAP tarih oldu,

Dün kapısına kilidi vurdu ve artık yok,

Oysa çok değil 25 yıl önce Türkiye’nin en büyük partisiydi,

Yüzde 36’yı bulan bir oranla tek başına iktidar olmuştu,

Hem de darbecilere rağmen,

Hiç kuşkusuz Atatürk’ten sonra en büyük toplumsal değişimi yaşatan partiydi,

İyisiyle, kötüsüyle her türlü değişim o partinin eseridir,

Türkiye’nin büyük dönüşümünü yapan partiydi,

3 başbakan, 1 cumhurbaşkanı çıkardı,

Türkiye’ye bir daha kolay kolay silinmeyecek damga, hatta damgalar vurdu,

Türkiye’yi dışa açan da ANAP’tı, benim memurum işini bilir diyen de,

Liderleri Özal, Türkiye’yi dönüştürürken ve bazılarımızın "asabını bozarken" muhaliflerinin düşüncesi, "Bu güç bunlardayken asla iktidardan düşmezler" şeklindeydi,

Ama herkesin unuttuğu, herkesten daha güçlü olanın "zaman" olduğuydu,

ANAP da zamana yenildi,

Önce iktidardan düştü,

Ve şimdi de siyaset sahnesinden,

Hiçbir şey zamandan güçlü değil,

Tabii zamanınız varsa,

 

 


Aziz Yıldırım, Federasyon Başkanı olsun

Spor yazısını okumak için tıklayınız 

 

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Birlikte çalıştığımız insanların insan olduğunu unutmadığımız zaman

Erişilebilirlik Araçları