Diş gösterme fırsatı

TÜRKİYE "modern dünya" ile ilginç bir restleşmeye girdi,

Modern dünyanın ya da Batı’nın dışladığı herkesle "içli dışlı" olma geleneği başlattık,

Bu bir "bağımsızlık-bağlantısızlık ve güç gösterisi" olarak algılanabileceği gibi bir tehlike de içeriyor,

"İçli dışlı olunan ülkeler ve liderler gibi" modern dünyadan dışlanmak,

Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin kendi ülkesinde soykırım uygulamakla suçlayıp "tutuklanmasını" istediği El-Beşir’in İKÖ Zirvesi için bir kez daha Türkiye’ye geliyor olması buna iyi bir örnek,

Aslında Türkiye’nin El-Beşir’i tutuklaması gerekmiyor, Çünkü UCM kararlarını tanımıyoruz, Önemli değil, ABD de tanımıyor zaten,

Ama Türkiye sanki bu konuda Batı ile "inatlaşıyor" gibi,

"Bunu nereden çıkardın" diye soracak olursanız, İKÖ’den çok önemli bir kaynak fısıldadı,

İKÖ’nün İstanbul’da yapılacak toplantısı, aslında devlet başkanları düzeyinde değilmiş,

Türkiye ev sahipliği yapacağı toplantının devlet başkanları düzeyine çıkarılması için İslam Konferansı Örgütü’ne başvurmuş,

Sadece bununla da yetinmemiş,

El-Beşir’in de davet edilmesini özellikle istemiş,

Anlayacağınız Türkiye, Batı’ya "Umurumuzda değilsiniz, biz sizi takmıyoruz" mesajı vermek için fırsatları değerlendirmekle kalmıyor, fırsat yaratıyor,

Bu, özgüven gösterme açısından "kulağa hoş gelebilir",

Ama bir süre sonra uluslararası camia tarafından Sudan’la, İran’la aynı sınıfa sokulursak, pirincin taşını ayıklamak uzun sürer,

 

 


AKM yıkılmalı, muhteşem bir AKM yapılmalı

BAŞBAKAN Erdoğan "Atatürk Kültür Merkezi’nin yıkılmasından yanayım" dedi,

İlk kez bu konuda benimle aynı fikirde olan birini görüyorum,

Yıllardır yazıyorum, "AKM yıkılmalı, Yerine aynı isimle muhteşem bir kültür merkezi yapılmalı" diye,

Koskoca İstanbul’un kendine yakışır tek bir kültür merkezi yok,

Bir ara heveslendik, Tepebaşı’ndaki TRT binasının yerine İnan Kıraç bir kültür merkezi yapacak diye,

Projesi bile hazırdı, Yaşayan en büyük mimar Frank Gehry çizmişti projesini,

Hikâye çıktı,

Bizim zenginlerin tamamı gibi İnan Kıraç da kendi ve eşi adına yapacağı bu işin maliyetini kamuya yıkmak istemiş, Haliyle kabul görmemiş, İş yattı,

Şimdi kala kala eldeki AKM kaldı,

Kullanılamayan, çağdışı kalmış AKM,

Ben de Başbakan’la aynı fikirdeyim,

AKM yıkılmalı,

AKM’den Maçka’ya doğru giden ada, yandaki otopark alanları da işin içine katılarak geniş bir alan yaratılmalı ve buraya dünya çapında bir proje yarışması sonucu belirlenecek "mimari bir başyapıt" kondurulmalı,

Tabii bizim enteller buna hemen karşı çıkacak ve "AKM yıkılamaz" diye yaygara koparacaklardır,

Katiyen kulak asmayın,

Yıkın ve yerine İstanbul’a Cumhuriyet döneminde yapılmış en şık binalardan biri olacak yeni bir Atatürk Kültür Kompleksi inşa edin,

Bu çirkin binanın tamiratı için yapılan ihaleyi de çöpe atın,

Harcanacak ve bir işe yaramayacak olan paraya yazık,

 

 


Bunlar ne biçim erkek

MELTEM Cumbul bir eğlence yerinden çıkarken yoldan geçen bir sarhoş tarafından taciz edilirken magazin muhabirleri tarafından kurtarılmış,

Magazin gazetemizin yayın yönetmeni Memet Güler’e sordum, "Sevgilisi Kıvanç Tatlıtuğ neredeymiş?" diye,

"İçerideymiş" dedi,

İçerideymiş ve beraber görüntülenmemek için Meltem Cumbul’la birlikte çıkmamış, Tek başına çıkan Meltem Cumbul da tacize maruz kalmış,

İçimden şöyle geçirdim: "Bunlar ne biçim erkek"

Sevgilinle eğlenmeye gidiyorsun, Eğleniyorsun, Sonra onunla beraber görüntülenmemek için sarhoşun, serkeşin, serserinin, tinercinin cirit attığı Beyoğlu’nda sevgilini tek başına sokağa bırakıyorsun,

Böyle "erkeklik" mi olur, böyle "adamlık" mı olur,

Sen görüntülenmeyeceksin diye, hayranın olan üç beş kızı kızdırmayacaksın diye o ortamda sevgilini sokağa yalnız başına atacaksın,

Sonra ortalıkta erkeğim diye gezeceksin,

Hadi canım siz de!

Sizin erkekliğiniz ancak fotoğraflarda güzel görünür, 

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Doğuya giden bir gemide batıya koşarmış gibi yapanların batıya gittiğini zannetmediğimiz zaman.

Erişilebilirlik Araçları