Şekle bakarak zırvalamayın

CUMHURİYET’e ve kurucusuna söverek ve her ikisini birden yerin dibine batırarak memleketi kurtaracağını zannedenleri biraz öfkeli, biraz alaycı biçimde izliyorum,

İşin özünü kaçırmışlar, şekle bakarak "zırvalıyorlar",

Dün ajanslardan gelen bir haber,

Türkiye’nin bir yerleşim merkezinde, iki ailenin fertleri kan davasından dolayı sokağa çıkamıyorlar, Aylardır,

21, yüzyılda, demokratlaşan, modernleşen, bölgesinin lider ülkesi olan Türkiye’de,

Sözünü ettiğim yer neresi biliyor musunuz?

Güroymak,

Yani şimdi eski adı bizzat Cumhurbaşkanı tarafından geri verilerek "Norşin" olan yerde,

Türkiye’de aylar yıllardır abuk sabuk tartışmaları yürütenlere değil de kan davası nedeniyle sokağa çıkamayanlara sormak isterim: "Acaba ilçenizin adı Güroymak kalsa da siz sokağa çıkabilseniz mi daha iyi olur, yoksa sizin sokağa çıkamadığınız yerin adı Norşin’e dönse daha mı mutlu olursunuz?"

Ortalıkta süregiden tartışmalara bakarsanız Cumhuriyet ilan edilmeden ve Atatürk bu ülkeyi kurmadan önce Anadolu muhteşem bir yerdi,

Medeniyet vardı, üretim vardı, eğitim süperdi, okuma yazma oranı yüzde yüzün üzerindeydi, gelir dağılımı müthişti, kişi başı milli gelir 3000 Osmanlı altınıydı,

Cumhuriyet ilan edildi ve Atatürk denilen kendini bilmez yüzünden Anadolu’da eğitim yok oldu, kültürel faaliyetler bitti, fabrikalar kapandı, insanların hukuka saygısı ortadan kalktı,

Atatürk’ten ve Cumhuriyet’ten önce Norşin bir dünya kentiydi,

Güroymak adı verilince birdenbire kan davalarının hüküm sürdüğü bir yer haline geldi,

Dünya nereye gidiyor, biz neleri tartışıyor, neleri konuşuyoruz,

İster Güroymak deyin, ister Norşin,,,

Oradaki insanlar korkmadan sokağa çıkmak istiyor, Sokak tabelasında ne yazdığına bakmayı değil,

 

 


Hava Kuvvetleri’nden bir şey çıkmadı

ŞİMDİ de Kafes Planı çıkmış,

Koç Müzesi’nde bağlı duran eski denizaltıya patlayıcılar yerleştirilmiş,

Talebeler gezerken patlatılacak, infial yaratılacak ve bu infial sonucunda Adalet ve Kalkınma Partisi iktidardan düşecekmiş,

Sadece o değil, Gayrimüslimlere saldırılar düzenlenecekmiş, Bunun da faturası Adalet ve Kalkınma Partisi’ne çıkarılacakmış,

Kafes Planı bu,

Plan Mart 2009’da yapılmış,

Doğrusunu isterseniz benim aklım bu kadarını almıyor,

Denizaltında çocuklara yönelik bir saldırı olsa bunun faturası niye AKP’ye çıksın? Bu millet manyak mı?

Hadi diyelim ki, millet manyak değil ama planı yapanlar manyak,

Denizaltıyı havaya uçuracak bombalar niye oraya aylar öncesinden yerleştirilsin?

Hadi yerleştirildi diyelim,

Bu bombalar oraya yerleştirilmeden önce niye toprağa gömülsün?

Abuk sabuk şeyler plan diye ortalıkta dolaştırılıyor,

Biz de bunları ciddiye almıyoruz diye suçlu oluyoruz,

Hadi canım siz de!

Bu arada bir şey dikkatimi çekmeye başladı,

TSK’nın hemen her biriminden planlar, belgeler, komplo organizasyonları çıkıyor,

Tek bir yer hariç,

Hava Kuvvetleri Komutanlığı,

Bu anlatılanlardan benim anladığım şu:

Türkiye’de bir darbe planlanıyordu ama Hava Kuvvetleri buna dahil değildi,

İlginç doğrusu,

 

 

 


Sıralamaya bak

GERGETOWN Üniversitesi, "en etkili İslami liderleri" seçmiş,

1, sırada Suudi Kralı,

2, sırada İran’ın dini lideri,

3, sırada Fas Kralı,

4, sırada Ürdün Kralı var,

Tayyip Erdoğan ise 5, sırada,

Gel de Amerikan üniversitelerinin bu gibi sıralamalarına güven,

Fas Kralı ve Ürdün Kralı dünya siyasetinde Tayyip Erdoğan’ın önünde yer alıyorlarsa eğer Türkiye bitmiş demektir,

Bu kadar yanlış bir değerlendirme yapmak için dünyada yaşamıyor olmak gerekir,

 

 

 


Nükleer şart

NÜKLEER santral yapımına ilişkin yarışma iptal olunca, nükleer enerji alanındaki fikirlerimizi yazabilmenin fırsatı doğdu,

Gazetemizi çatısı altında bulunduran grup, nükleer enerji santralı yapmaya talip olunca yazmak zordu,

Şimdi rahatız artık,

Nükleer enerjiyle ilgili ilk yazımı 1990’ların orasında yazmıştım, "Bu ülkeye nükleer enerji şart" diye,

Şimdi hâlâ aynı fikirdeyim,

En ucuz ve en temiz enerjiden bu ülke de faydalanmalı,

Türkiye nükleer enerji için 1960’larda düğmeye bastı, 40 yıldan fazla bir süre önce,

Bu yatırım için işe alınan ilk mühendisler hiçbir şey yapmadan emekli oldular, İkinci jenerasyon da olmak üzere, Akkuyu’da bu işe tahsis edilen arazi cangıla dönüştü,

Rusların başını çektiği konsorsiyum, nükleer enerji için son olarak 12,36 sentlik fiyata kadar düşmüştü,

Bu fiyat 23 yıl boyunca geçerli olacaktı, Yani zamanla yükselecek bir fiyat değildi, 2030 yılında da aynı fiyattan enerji vereceklerdi,

23 yılın sonunda, yatırımın maliyeti karşılandıktan sonra ise enerji maliyeti daha da düşük olacaktı Türkiye için,

Yarınki fiyatı belirsiz doğalgazdansa, 23 yıl boyunca fiyatı belli bir enerji kaynağımız olacaktı,

Üstelik de sıfır karbon emisyonuyla, Yüzde 80’i geri dönüşümlü nükleer yakıtla,

Bunlar önemli değil,

Artık geçmiş olsun,

Ancak şunu söylemem gerek,

Kim yaparsa yapsın, isterse devlet kendisi, isterse Ruslar, isterse başkası,

Türkiye’nin enerji üreten ülkeler tarafından soyulmaması için nükleer enerji şart,

Çevreciler haklı olarak "Ya atıklar" diyeceklerdir,

Dünyada 500 civarında nükleer santral var,

Bizim sağımızda, solumuzda, her tarafımızda var,

Dünyaya zarar verecek olan sadece Türkiye’ye kurulacak olan mı?

 

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Önce ne olacağımıza, sonra ne yapacağımıza karar verdiğimiz zaman.

Erişilebilirlik Araçları