İnce ayarlı protesto hedefleri

DTP-PKK’nın provokasyonu çok net ortaya çıkıyor,

Dün bir gazeteci dostum, "Aslında iş iyi gidecekti, Apo’nun hücresini küçültmeselerdi, Oradan ateşlenen fitil bak nerelere geldi" dedi,

Şaşırdım,

Aslında hükümet, Öcalan’la anlaşmış, Açılım yürüyecekmiş ama hücre küçültülünce Öcalan taraftarları sokağa dökülmüş, Taraftarlar sokağa dökülünce Anayasa Mahkemesi sümen altındaki kapatma davasını gündeme almış, Gündeme alınca kapatma kaçınılmaz olmuş ve ip kopmuş,

Yani İmralı’daki hücre 1600 santimetrekare küçülmese Türkiye’nin çeyrek asırlık sorunu bitmişti,

Yok daha neler,

Yahu DTP-PKK’nın provokasyon çizgisini görmüyor musunuz?

Son üç günde olanlara bakın yeter,

PKK’lılar İstanbul’da nerede eyleme kalkışıyor? Dolapdere’de, Bir yıl önce aynı olayın bire bir yaşandığı yerde, Belli ne olacağı,

Dün de Muş’ta,

Kim hedef,

Eski MHP il Başkanı’nın dükkânı,

Adam bir önceki "kepenk kapatmada" istemese de dükkânının kepenklerini indirmiş, Buna rağmen gelip dükkânı talan etmişler,

Bu kez kardeşi indirmiyor, Sonuç değişmiyor, Yine saldırı,

Özel seçilmiş hedef, Maksat MHP’lileri öfkelendirmek, maksat gerilimi tırmandırmak, Maksat ayrışmayı körüklemek,

Memleketin çivisi gerçekten çıkarken, bir yandan adalet duygumuz iyiden iyiye köreliyor, tutarsızlaşıyor,

Silahla yakalananlar salıveriliyor, taş atanlara 8 yıl veriliyor,

Diyeceksiniz ki, "Taş atanlar başlatmıyor mu her şeyi?"

Doğrudur, Onlar başlatıyor ya da onlara başlattırılıyor,

Ama sonuçta adaletin gözü kör,

Suça göre ceza olmazsa, kantarın topunu nerede tutturacağız!

 

 


Yönet yönetebilirsen

MUHARREM Sarıkaya yazdı,

İktidar partisi içinde geniş bir grup ve önemli isimler, son dönemdeki gerginliğin Ergenekon’un eseri olduğunu düşünüyorlarmış,

PKK’lıların Habur’daki karşılama töreninden, Tokat’taki 7 şehide kadar her şeyin sorumlusu Ergenekon’muş bunlara göre,

Hadi diyelim ki öyle, Yani bütün bunlar Ergenekon’un eseri,

İktidar neci?

Habur’daki karşılama töreni malum, Bu durumda İçişleri Bakanı da mı Ergenekoncu, Öyle ya, bu adamları orada karşılatmamak, bir helikoptere koyup doğrudan Diyarbakır’a ilgili mahkemeye götürmek çok mu zordu? Bunu yapmayıp, milleti delirten gösterişlere izin verildiğine göre,,,

Ya dağdan gelen PKK’lıların ifadesinin, Habur’a gönderilen savcılar tarafından alınmasına ne demeli? Terör örgütü mensubunun ayağına yargıyı gönderip halkı zıvanadan çıkarmak müthiş bir Ergenekon planı olsa gerek,

Peki o savcılara, Habur’a gidip ifade alma talimatını kim verdi? Bulun yakalayın Ergenekoncuyu, Her kimse,

Devlet içindeki çeteleşmelerden şikâyet eden ilk Başbakan değil Erdoğan,

Ecevit de başbakanlığının ilk günlerinde, taa 70’lerde "gladyo" ya da "kontrgerilla" dediği yapıyı halka şikâyet etmiyor muydu?

Diyelim ki, devletin içinde gerçekten karanlık bir yapı var ve ülkeyi karıştırmak istiyor,

Hükümetlerin görevi değil mi bunlarla mücadele etmek,

7 yıl iktidar olacaksın,

Hem de müthiş bir çoğunlukla, müthiş bir güçle,

Her şeyi, iyi giderken sen yapmış olacaksın,

Sonra işler sarpa sarınca, "Devlet içinde devlet düşmanları var" diyeceksin,

Yok öyle şey,

Devleti yönetmek böyle bir şeydir, Varsa içerideki düşmanla da mücadele edeceksin, dışarıdakiyle de,

Ama dışarıdaki gerçek düşmanı görmezden gelip içeride herkesi düşman zannedersen yönetemezsin,

 

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Burnu pisliğe batanlar, kılavuzluk ücreti alan kargalardan hesap sorabildikleri zaman

Erişilebilirlik Araçları