DÜN Sağlık Bakanı Prof, Dr, Recep Akdağ ile bizzat konuştum,
Söylediklerini de haber olarak ben yazdım,
Manşetimizdi, "Aşı olmayan hamile, domuz gribi virüsü kaparsa ölür" dedi,
Bunu, şu yukarıdaki fotoğrafta gördüğünüz kulaklarımla duydum,
Ve aynen yazdım,
Dün öğleden sonra bir açıklama geldi,
Bakanlıktan,
"Gazetenizde bugün yayınlanan ‘Bakan: Aşı olmayan hamile ölür’ başlıklı haberinizle ilgili olarak aşağıdaki açıklamanın yapılmasına gerek duyulmuştur,
Haberde söz konusu edilen diyalogda Sayın Bakan, Pandemik A H1N1 salgınında hamilelerin risk altında olduğunu ifade etmiş, ancak tabiidir ki ‘Aşı olmayan her hamile ölür’ şeklinde bir beyanda bulunmamıştır,
Pandemik grip sebebiyle gebelerde ölüm riski daha fazla olup, bu risk genel ölüm oranlarına göre 6 kata kadar çıkabilmektedir, Sayın Bakan Prof, Dr, Recep Akdağ’ın işaret ettiği hassasiyet bu yüksek risktir,
Gebeler aşılamada öncelikli gruplar arasında yer almaktadır, Hastalıktan korunmanın en etkili yolu aşılanmaktır, Aşı, aile hekimlikleri, sağlık ocakları ve hastanelerimizde ücretsiz olarak uygulanmaktadır,
Kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi açısından bilginize sunarız,"
Sayın Bakan, ağzınızla söylediğiniz, kulaklarımla duyduğum şeyi yazdım, Zaten benim yazımda da, sizin ağzınızdan çıkan lafta da "Her" diye bir vurgu yok,
Sizin dediğiniz gibi yazdım, hem de sizin talebiniz üzerine,
Bana yalancı diyemezsiniz,
Evet hatam var,
Bir siyasetçiye güvenip söylediğini aynen yazmak hata, Keşke kaydetseydim, Ne yazık ki, ben Bakan düzeyindeki insanların sözünün arkasında duracağını düşünür ve kaydetme gereği duymam,
Çünkü ben her zaman sözümün arkasında dururum, Adam olan da durur,
Ha, bir başka olasılık daha var,
Siz o lafı öylesine söylediniz ve ne dediğinizi bilmeden söylediniz, Laf olsun diye söylediniz,
Kusura bakmayın, o da benim hatam değil, O mevkide ağzınıza geleni söyleyemezsiniz, Ağzınızdan kaçarsa da "Aman bunu böyle yazmayalım" dersiniz, Biz de yazmayız,
Sayın Akdağ, sizden bir ricam var,
Bundan sonra açıklamalarınızı yazılı geçiniz,
Çünkü sizin hiçbir sözünüzü haber yapmam,
Belli ki, ben sizin sözlerinizi aynen yazınca yine biraz sorun olmuş malum kişiyle, Ama bunun acısını benden çıkaramazsınız,
Bu lafı aynen söylediniz,
Zaten siz de biliyorsunuz ya,,,
Not: Kutsal bildiğiniz herhangi bir şey varsa bu meseleyle ilgili onun üzerine yemin eder misiniz Sayın Akdağ? Ben ederim,
Allah bizi kahretsin
BİZ dediğim gazeteler, gazeteciler,
Sazı eline alan bize sallıyor,
İktidarın, muhalefetin, sivilin, askerin, herkesin ortaklaşa buluştuğu tek yer, medyayı suçlamak,
Memlekette her şey güllük gülistanlık, işi batıran biziz,
Aslına bakarsanız PKK diye bir örgüt yok, Biz uydurduk,
Tokat’ta saldırı falan da olmadı, Bizim palavramız,
Açılım yapıldığı da yalan, Biz yaptık,
Habur’dan girenleri de biz getirdik,
Hatta Habur’dan gelen de olmadı, Biz geldiler gibi yaptık,
Öcalan’ın hücre sorunu yok, Biz var dedik,
Domuz gribi salgını da yok, Sallıyoruz, Domuz gribinden ölenler gripten değil gazete okudukları için öldüler, Zaten televizyon izledikleri için hastalanmışlardı,
Hatta ölmediler de biz öldüler diyoruz, Onlar yaşıyor,
Ergenekon diye bir dava yok, Bizim uydurmamız,
Yeraltından bombalar çıkmadı, Biz çıktı diye sallıyoruz,
Ya da çıktı ama biz çıkmadı diyoruz, Bakış açısına göre bir şekilde suçluyuz,
Mesela, Tekel işçileri dün eylem yapmadı, Biz yaptılar dedik,
Zaten Tekel işçilerine gaz falan da sıkılmadı,
Kendini havuza atanlar da votkayı çok çekmiş Rus turistlerdi, Biz işçi olduklarını uydurduk,
DTP kapatılmadı, Kapatıldığı, medyanın safsatası, İşin kötüsü, bu yalana DTP’liler de inandılar, Ama herhalde inandıkları da medyanın uydurması,
Türkiye’de herkes şahane,
Herkes süper, Herkes namuslu, herkes dürüst, Herkes işini iyi yapıyor, Türkiye uçuyor, koşuyor, yüzüyor,
Yahu açık konuşun,
"Şu gazeteler olmasa da bildiğimiz gibi at koştursak" deyin,
Kapatın gazeteleri, Televizyonları da,
Biz de gidip başka bir iş yapalım,
Anlamadığım şu:
Madem medya, yani biz bu kadar yetersiziz,,,
Niye hiçbiriniz medyasız yapamıyorsunuz?
