Fakirleşiyoruz, umurunuzda mı?

DÜN Cüneyt Gökçer’in cenazesinde düşündüm, "Türkiye ileri mi gidiyor yoksa geri mi?" diye,

Kimse kalkıp da bana ekonomik verileri, üretim artışını, nüfus artışını, ihracattaki büyümeyi, Türkiye’nin ileri gidişinin göstergesi olarak vermesin,

Keza hiç kimse çıkıp da, AKP’nin politikalarını ve yaklaşımlarını gösterip geri gittiğimizi söylemesin,

Benim bahsettiğim bambaşka bir şey,

Dedim ya, Cüneyt Gökçer’in cenazesinde sordum kendime bu soruyu, Cüneyt Gökçer’i düşünüp,

89 yaşındaki Cüneyt Gökçer’i uğurlarken düşündüm, bir Cüneyt Gökçer daha yetiştirebildik mi?

Yok, Gidenin yerine koyacak bir yenisini yetiştirememişiz,

Bir Yıldız Kenter daha yok ortalıkta olacak gibi görünen, Hazım Körmükçü de, Muhsin Ertuğrul da,

Hadi orada yok da başka yerde var mı?

94 yaşındaki Halil İnalcık’ın yerine koyacak bir Halil İnalcık’ımız daha var mı?

De ki, İlber Ortaylı var, Sonrası var mı?

Yok,

İlhan Koman’ın yerine yenisini koyabildik mi?

Asla!

Bu akşam Teke Tek Özel’de ağırlayacağımız Semavi Eyice’nin yenisi var mı?

Ya da bir Abdülbaki Gölpınarlı daha bulabildik mi ölümünden bu yana geçen 27 senede!

Listeyi sayfalar dolusu uzatmak mümkün,

İhracatımız 100 kat artarken kütüphanelerimizdeki kitap sayısı kaç kat arttı?

Ya kütüphanelere gidip de araştırma yapan sayısı?

Türkiye ileri falan gitmiyor,

Tam aksine geri gidiyor,

Zenginleşmiyoruz,

Tam aksine fakirleşiyoruz,

Bilmem farkında mısınız?

 

 


Erkek bakışlı araştırmalar

KARİYERLİ her 20 kadından 12’si, “parası için onunla birlikte olan” asalak erkek

mağduruymuş,

Bu bir araştırma sonucu,

Nasıl bir araştırmaysa, tam bir erkek bakış açısıyla yapılmış,

Zengin erkekler, parası için onlarla beraber olan kadınlarla olunca bu bir araştırma konusu olmuyor ama zengin kadınlar, paraları için onlarla birlikte olan erkekle olunca araştırma öznesi oluyorlar,

Niye?

Zengin adam parasıyla güzel kadınlarla birlikte oluyorsa, zengin kadın da

parasıyla yakışıklı veya güçlü erkeklerle beraber olabilir,

Bence hiçbir mahzuru yok,

Parasıyla değil mi!

 

 


Köstebek ihbarı!

ÇOK güvenilir bir kaynaktan aldığım bir bilgiyi doğrulatmak için çok uğraştım,

Kaynağıma güvenmediğimden değil, “Double check” yapmak için,

Doğrusu “double check”i başaramadım ama kaynağıma güvendiğim için bunu yazmak gerek diye düşünüyorum,

Bülent Arınç’ın oturduğu sitenin önünde yakalanan iki subayı ve ardından ortaya atılan “Arınç’a suikast girişimi” iddialarını hepiniz biliyorsunuz,

Benim anlatacaklarım ise o gece “aslında ne olduğu” ile ilgili,O gece Genelkurmay Özel Kuvvetler’i arayan bir kişi, “Genelkurmay’ın askeri

bilgilerini sızdıran üst düzey subay, şu anda Bülent Arınç’ın evinde, AKP’lilerle buluştu” istihbaratını verir,

Bunun üzerine o iki subay, Arınç’ın evini gözetlemek ve “köstebek subayı” belirlemek üzere Arınç’ın evinin bulunduğu sitenin önüne giderler,

Aynı anda, numarası ve yeri daha sonra tespit edilen ankesörlü bir telefondan Ankara Emniyeti aranır ve kimliği meçhul bir kişi, “İki subay şu anda Bülent Arınç’ın evinin önünde Arınç’a suikast yapmak üzere” ihbarında bulunur,

Alarma geçen polis, güvenlik önlemlerinin zaten yoğun olduğu bölgede hemen operasyon düzenler ve içinde iki askerin bulunduğu otomobil yakalanır,

Bu arada olay yerinin hemen yakınında bulunan bir başka otomobil vardır ancak operasyon sırasında bu otomobil kaçar ve yakalanamaz,

Kaynağım, “Ortada ne bir suikast var ne de başka bir şey, Zaten savcılık da bu görüşte, Yakalanan subayların ne üzerlerinde, ne otomobillerinde, ne de

evlerinde bir suç unsuruna rastlandı, Kâğıtta adres olduğu

doğru ama amaç köstebek yakalamaktı” diyor,

Olabilir mi?

 

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Dolduramadığımız makamları boşalttığımız zaman

Önceki İçerik
Sonraki İçerik

Erişilebilirlik Araçları