Doğru bildiğini söylemeden olmaz

TUNCAY Özilhan aradı dün sabah, Yazıma teşekkür etmek için,

Her zamanki alçakgönüllü haliyle, "Hak ettiğimden çok daha fazlasını yazmışsın" dedi,

Tam tersini düşündüğümü söyledim,

"Aslında haklısın" dedi, O da son dönemde TÜSİAD’ın gerekli çıkışları yapamadığını, gerekenleri söyleyemediğini düşünüyor,

"Cesur olmak lazım" dedi,

Ümit Boyner’den ümitli, "Gördüğüm kadarıyla Ümit Hanım biraz daha etkin olacak, En azından daha fazla konuşacak" dedi Tuncay Özilhan,

TÜSİAD’ın en etkili başkanlarının başında gelen Tuncay Özilhan bu görevin biraz cesaret istediğini düşünüyor,

"Korkarak, çekinerek bir yere varılmaz, Orada oturuyorsan gerektiğinde konuşacaksın, söyleyeceksin, Gerekirse riskli konulara, kimsenin cesaret edemediği konulara gireceksin, Tartışma ortamları yaratacaksın, Sonuçta hepimizin istediği bu ülkenin menfaati" diyen Özilhan haklı ama şu da bilinen bir gerçek ki, siyasetçiler, iktidarlar nereden gelirse gelsin her türlü öneriyi veya eleştiriyi, "İşlerine karışılması, siyasete müdahale, çıkar gruplarının baskısı" olarak görüyorlar,

İşin acı tarafı, Türkiye’de siyasetçilerin böyle düşünmesine neden olacak örnekler de yaşandı,

Tabii tam tersi de yaşandı,

Yani siyasetçilerin en yapıcı, en olumlu eleştirilere veya tavsiyelere bile öfkelendiğini, bunu yapanlara diş bilediğini gördük,

Demokrasi lafını ağzından düşürmeyenlerin, sivil toplumsuz demokrasi olmayacağını bilmeleri gerek,

Sivil toplum liderlerinin de kendileri için değil toplum için çalışmaları gerektiğini,

Ben de aynen Tuncay Özilhan gibi Ümit Boyner’in daha başarılı olacağını düşünüyorum,

Arzuhan Yalçındağ, şahsen çok sevdiğim biriydi ama arkasında grubunun yükünü taşıyarak ne TÜSİAD’a, ne Türkiye’ye bir yarar sağlayamazdı,

Zaten sağlamadı da,

Umarım Ümit Boyner eskisi gibi çok önemli raporlarla, gerekli hallerde cesur çıkışlarla Tuncay Özilhan’ın izinden gider,

Yoksa TÜSİAD’ın bütün etkinliği MÜSAD’ın olur,

 

 


Vicdani retçiler öğretmen olsun

BEDELLİ askerlik mevzuu sonuca bağlanmadan şimdi de "vicdani retçiler" çıktı,

Hiç ama hiç karşı değilim,

Vicdani ret konusuna son derece saygı duyuyorum,

Bence askerlikte vicdani ret olabilmeli,

Savaşa karşı olan birine zorla askerlik yaptıramazsınız,

Bu uygulama dünyanın pek çok medeni ülkesinde var,

Üstelik bunun bir de faydası var,

Vicdani retçilerden kamu hizmetinde faydalanmak mümkün,

Birisi askerlik yapmak istemiyor mu?

Hemen onu öğretmen olarak Doğu ve Güneydoğu’daki okullara yollayın,

Hakkâri’nin, Şırnak’ın, Van’ın, Batman’ın öğretmensiz köy okullarına,

Hem vicdanının elvermediği bir işi yaptırmamış olursunuz, hem de ülkeye hayırlı bir iş yaptırmış,

Tabii benim bu önerimden sonra vicdani retçi kalır mı onu bilmem,

 

 


‘Her şeye bakın ama yüzde yüz yasal olsun’

ÜST düzey bir askerden, ilginç bilgiler geldi,

Seferberlik Tetkik Kurulu haline gelen Özel Kuvvetler’in Ankara bürosunda günlerdir süren aramaların, yargıyla hükümet ve Genelkurmay arasında bir gerilim yarattığını zannediyorduk ya, durum pek de öyle değilmiş,

Seferberlik Tetkik Kurulu’nda arama yapılacağı bilgisi Genelkurmay’a gelince hemen şöyle bir emir verilmiş: "Hiçbir zorluk çıkarmayın, Yasal olan her türlü talebi karşılayın, Her türlü işlemin yasal zeminde yapılmasına özen gösterin,"

Bu emir doğrultusunda arama için gelen savcılara hiçbir zorluk çıkarılmamış, Kapıda itiş kakış olduğu iddiaları da yalan,

Sadece giriş için mahkeme emri istenmiş, Mahkeme emri gösterilir gösterilmez kapılar açılmış ve inceleme yapacak savcılara üst düzey birer refakatçi verilmiş,

Devlet sırrı niteliğindeki odaların da aranması gerektiği bildirilince bu konuda da yasaların emri uygulanmış ve yasa gereği buradaki aramanın sadece "hâkim tarafından" yapılabileceği göz önünde bulundurularak "Hâkim gelirse girebilir" denilmiş,

Sır odalarının araması ve incelemesi için Hâkim Kayan gelmiş,

Hâkim Kayan’a uzun çalışma saatleri sırasında dinlenebilmesi ve telefon konuşmalarını yapabilmesi için bir de özel oda tahsis edilmiş,

Gelen bilgilere göre Genelkurmay ile ne yargı ne de hükümet arasında sürmekte olan aramalarla ilgili bir gerilim yok,

Ancak basına yansıyan bazı açıklamalar ve yorumlar askeri üzmüş,

Onları da ciddiye almamaya karar vermişler, 

 

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Abiliğin anne babanın erken davranmasından kaynaklanan bir unvan olmaması gerektiğini anladığımız zaman

Erişilebilirlik Araçları