Hacılarla hocalar da silinecek mi?

DURDUK yerde mesele çıkaranlara denir "Marazi" diye,

Bizim memlekette herkes marazi,

Kararın asıl sahibi kim bilmiyorum ama alınan bir karara göre "okul isimlerinden şehit, general, albay, profesör gibi rütbeler ve unvanlar çıkarılacakmış",

Yani diyelim ki, mahallenizde "Şehit Yüzbaşı Bilmem Kim" okulu var,

Şehit çıkacak, yüzbaşı çıkacak "Bilmem kim" kalacak,

Ya da "Mareşal Fevzi Çakmak İlköğretim Okulu" var, O da "Fevzi Çakmak İlköğretim Okulu" olacak,

Profesörlü okul varsa o da öyle,

Durduk yerde bu uygulama niye yapılıyor anlamış değilim,

Anti militarizm desen, profesörler de siliniyor, Üstelik şehitliğin militarizmle alakası da yok,

Bazı şehitlerin Ergenekon soruşturmasında adı geçiyor desen onun da kolayı var, "Yüz kızartıcı suç işlemiş kişilerin adı okullara verilemez, verilirse silinir" dersin olur biter,

Emin olun durduk yerde kuyuya taş niye atılıyor anlamış değilim,

Tabii bir de merak ettiğim nokta var,

Madem tüm unvanlar siliniyor, acaba okullardaki "Hacı", "Hoca" unvanları da silinecek mi?

Öyle ya pek çok "Hacılı" okul var,

Kalkıp kimse bana "Hacı"dan mı rahatsız oldun demesin,

Eğer mesele din imansa, şehitlik hacılıktan çok daha üst bir kavram,

 

 


Kampanyaya bak

GEÇEN hafta babam ani bir rahatsızlık geçirince, kendisini ambulansla hastaneye kaldırdık,

Çok bildik bir ambulans firması, 10 dakika içinde geldiler, aldılar, büyük bir dikkatle hastaneye götürdüler,

Oraya kadar sorun yok,

Babam hastanede, yoğun bakımda, Bizim de yüreğimiz o gün bugündür ağzımızda,

Bizi yanına pek sokmuyor doktorlar, "Bir değişim olursa biz sizi ararız" diyorlar,

Her gün hastaneye gidip 5 dakika görebiliyorum sadece,

Önceki gün telefonum çaldı,

Bir kadın sesi, "Hasta Talat Altaylı’nın bir yakınıyla mı görüşüyorum" dedi,

Bende el ayak boşandı,

Bir hastanın yakını böyle bir tonlamayla niye aranır ki!

Her türlü habere hazırlıklı bir biçimde, sesim titreyerek "Buyrun" dedim,

Efendim ambulans hizmetlerinde kampanyaları varmış, bu kampanyadan yararlanmak istiyor muymuşum!

"Hanımefendi siz mi manyaksınız, amirleriniz mi? Bir hasta yakını böyle aranır mı? Ambulans hizmetinin kampanyası mı olur" deyip suratına kapattım,

Sizce ayıp mı ettim?

 

 


Büyüdükçe bozuluyoruz

SİZ fıkraları sevdiniz, Ben de, Bu da hafta sonuna sakladığım bir tanesi:

"Bir gün Ali, öğretmeni Ayşe Hanım’a giderek dersten sonra kendisiyle görüşmek istediğini söyledi, Öğretmen kabul etti ve sordu:

– Sorun nedir Ali?

– Ben bu sınıfın düzeyine göre fazla zekiyim, Bir üst sınıfa geçmek istiyorum,

İstek konusunda bilgi verilen müdür, Ali’ye bunun için bir testten geçmeyi isteyip istemediğini sordu, Ali tereddütsüz kabul etti ve test başladı,

– Söyle bakalım Ali: 3×4?

– On iki

Peki 6×6?

– Otuz altı müdür bey

– Japonya’nın başkenti?

– Tokyo,

Ve test bir saat sürdü, Ali hiç hata yapmadı, Test sonunda Ali’nin öğretmeni de soru sormak istedi, Ali ve müdür bu isteği kabul ettiler, Öğretmen sorulara başladı:

– İneklerde dört tane, bende iki tane olan nedir?

– Bacaklar öğretmenim!

– Doğru! Peki; senin pantolonunun içinde olup, benim pantolonumun içinde olmayan nedir?

Müdür bu soruya çok şaşırdı,

– Cepler öğretmenim,

– Kadınların tüylerinin en kıvırcık olduğu yer neresidir?

Velet tereddütsüz yanıt verdi:

– Afrika’dır öğretmenim,

– Yumuşak olup, kadınların ellerinde sertleşen nedir?

Müdür gözleri fal taşı gibi açılmış tam konuşacakken Ali yanıtladı:

– Tırnak cilası,

– Peki, Bekâr bir kadına göre evli kadında daha geniş olan nedir?

Müdür kulaklarına inanamıyordu,

– Yatak öğretmenim,

– Kadın vücudunda en nemli organ hangisidir?

– Dil öğretmenim,

Nefes nefese kalan müdür, testi bitirmeye karar verdi ve şöyle dedi: "Değil bir üst sınıfa, ben bunu doğrudan üniversiteye göndereceğim, Çünkü ben bütün sorulara yanlış cevap verdim!"

Anlayacağınız ahlakımız ve algımız yaşlandıkça bozuluyor!

 

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Mezarlıkların kendini vazgeçilmez sananlarla dolu olduğunu unutmadığımız zaman

Önceki İçerik
Sonraki İçerik

Erişilebilirlik Araçları