Çok şey mi istiyorum

EMASYA Protokolü tarih oldu,

Biliyor musunuz, asker de o EMASYA’dan çok memnun değildi,

Anlamsız bir yük olarak görüyorlardı, Günlük asayiş olaylarında, hatta futbol maçlarında askerle vatandaşın karşı karşıya gelmesinden, bunun faturasını ödemekten, bu iş için personel ayırmaktan,,,

Kalkması iyi oldu,

Aslında keşke Türkiye’de her şey normale dönse,

Ülkenin bütünlüğünü, güvenliğini ilgilendiren konularda iktidar ile muhalefet, iktidarı destekleyen ile muhalefeti destekleyen kavga etmese,,,

Kimse kılık kıyafetinden ötürü dışlanmasa, yasaklanmasa,,,

Türbanlıyı seven mini etekliye, mini etekliyi seven türbanlıya kötü gözle bakmasa,,,

Kimse darbe yapmayı hayal etmese,,,

Kimse olmayan darbeyi siyasi prim aracı yapmasa,,,

Darbe belgesi bulunduğunda, olmayacağından emin olduğumuz için gülüp geçsek,,,

Keşke gazeteler yine yolsuzluk haberi yapsa,,,

Keşke yolsuzluk haberi yapılınca okur şaşırsa,,,

Keşke yolsuzluk haberi yapıldığında hesabı sorulsa,,,

Keşke Başbakan her kürsüye çıktığında ona buna çatmasa,,,

Keşke muhalefet her kürsüye çıktığında onu bunu suçlamasa,,,

Keşke muhalefet yapılanları karalamak yerine daha iyisini nasıl yapacağını anlatsa,,,

Keşke muhalefet medyayı suçlayacağına dönüp aynaya baksa,,,

Keşke muhalefete medyayı suçladığı için kızanlar, aynı şeyi kendileri yapmasa,,,

Keşke her sabah gergin uyanmasak,,,

Keşke her akşam daha gergin yatmasak,,,

Keşke sorun olmayan sorunları değil de, Türkiye’nin geleceğini konuşsak,,,

Keşke bizim de bir NASA’mız, bir CERN’imiz olsa,,,

Keşke doğusuyla da iyi ilişkileri olan bir AB ülkesi olsak,,,

Keşke insanlara sadaka değil iş verebilsek,,,

Keşke doların düşme nedeni, üretim artışımız olsa,,,

Keşke ülkeyi yönetmenin bir ayrıcalık değil geçici bir görev olduğunu anlasak,,,

Keşke çocuklarımızın geleceğinden kaygı duymasak,,,

Keşke bu keşkeleri sonsuza kadar uzatabileceğimiz bir ortamda yaşamasak,

Keşke,,,

 

 


Arka bahçeye mi girdik?

BİZİM program konuğu Cübbeli Ahmet Hoca, siyasetin gündem konusu oldu,

Gündeme geliş biçimi, aslında Türkiye’nin normalleşememesinin aynası,

Biliyorsunuz, Cübbeli Ahmet’i üç kez televizyonda konuk ettik Murat Bardakçı ile beraber,

Doğrusunu isterseniz, ilk gelişinde bir miktar tedirgindik,

Kafamızda bir öcü vardı,

Türkiye’de gericiliğin, irticanın sembolü olmuş bir adamı konuk edecektik,

Ama ilk programda fikrimiz değişti,

Ortada bir rejim düşmanı değil, kendi kafasına göre yaşayan bir adam vardı, İlginçti, konusunda bilgiliydi, komikti, neşeliydi,

Ama asla bir rejim düşmanı değildi, Hatta hayli milliydi,

Türkiye’nin sistemi içinde kendine bir yer edinmiş, kendi hinterlandında yaşayıp gidiyordu, Sonra iki kez daha konuk ettik,

İlginçtir, Cübbeli Ahmet Hoca’dan Türkiye’de laiklik hassasiyeti olanların rahatsız olacağını düşünürken, rahatsızlık karşı tarafta oluşmuş,

Bunu Bülent Arınç’ın açıklamalarıyla anladık,

Arınç hem bize kızmıştı, hem de Cübbeli’yle telefonda konuşan Deniz Baykal’a,

Ne garip bir ülke burası, Adalet ve Kalkınma Partisi’nin önemli bir adamı, Deniz

Baykal’ın Cübbeli ile konuşmasından, bizim Cübbeli’yi konuk etmemizden rahatsız

olmuş,

Oysa tam tersi olması gerekmez miydi?

Cübbeli’nin ekranda görünmesi ve tanınması, Türkiye’deki paranoyaların ortadan kalkmasına yol açmıyor muydu?

Bu sayede Deniz Baykal bile Cübbeli’ye “Geçmiş olsun” demekte bir beis görmeyecek hale gelmemiş miydi?

Bülent Arınç’ın, bize Cübbeli’yi ekrana çıkardığımız için, Deniz Baykal’a Cübbeli ile

konuştuğu için kızması, acaba arka bahçesine girilen adamın kızgınlığı mı?

 

 


Milyar

AKP iktidarının en inanılmaz başarılarından biri, hiç kuşkusuz TL’den 6 sıfır atılmasıdır,

Emin Çölaşan’a bile “özür dileten” bir gelişmedir bu,

Ne var ki, dün Başbakan Erdoğan’ın partili kadınlara yaptığı konuşmayı dinlerken çok

güldüm,

TL’den 6 sıfırı atan hükümetin Başbakan’ı bile hâlâ eski alışkanlıkla milyarlarda dolaşıyor,

Tekel işçilerine verilen haklardan söz ederken “bin” diyeceğine sürekli “milyar” diyordu,

Anladığım şudur: Bazı şeyleri kafada değiştirmek, gerçekten değiştirmekten daha zor, 

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Kötüyü Tanrı’dan, iyiyi kendimizden bilmediğimiz zaman

Erişilebilirlik Araçları