Bugün Sevgililer Günü ya, ondan bahsetmek lazım, Hiç de sevmem aslında
böyle günleri, Palavra gelir bana, Sevgiliye senede 1 gün, Tam palavra,
Sevgiliye ayrılması gereken zaman, aslında bir ömürdür, O sevgiliyi bulduktan sonraki bir ömür,
Bana göre sevgi ne bir çiçektir, ne bir başka hediye, değeri ne olursa olsun,
Elbette onlar da önemlidir, tabii ki, sevgiyi göstermenin bir yoludur ama asıl olan o değildir, Sevgiliye verilecek en güzel hediye, dünya üzerindeki en
değerli, en yerine konulamayan şey olmalıdır, Onun adı da “zaman”dır,
Eğer sevgilimize ve tüm sevdiklerimize o yerine konulamayan ve giderken asla geri dönmeyen şeyimizi, zamanımızı veremiyorsak, onun dışında ne verirsek verelim, ne yaparsak yapalım, ne alırsak alalım bir anlamı yoktur,
Şöyle bir düşünün bakalım; sevgilinize ve sevdiklerinize ne kadar zaman ayırabiliyorsunuz, Ve onlardan çaldığınız zamanı hangi anlamsız uğraşlarda, işlerde kullanıyorsunuz,
Haklıyım değil mi? Çünkü bir çiçek ya da bir pırlanta yüzük veya kolye
almak kolay, Ama zaman ayırmak! O zor işte, Sevgi zordur zaten, Emek ister, Zaman ister, Ben yarın sevgilime sizden çaldığım bir hediye vereceğim,
Sizden çalacağım zamanı, Pazartesi günü yazı yok, Çünkü bugünüm sevgilime,
Bir hissiyat yazısı
GENELKURMAY Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ ile yaptığımız röportajın ardından yüzlerce yazı yazıldı, binlerce yorum yapıldı,
Herkes bir şeyler söyledi,
Hatta bazıları işi, İlker Başbuğ’a meydan okumaya kadar vardırdı,
Burası en azından askeri eleştirmek konusunda özgür bir ülke,
Bunları yapmak yapanların hakkı, Kimse "Niye yapıyorsunuz" diyemez,
Ancak üzerinde o kadar konuşulan, yorum yapılan röportajı yapan, Genelkurmay Karargâhı’nda 5 saati İlker Başbuğ ve Aslan Güner’le beraber geçiren kişi olarak kendi izlenimimi yazma ve yorumumu yapma hakkım var,
Benim edindiğim izlenim, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin 1 numarasının vermek istediği mesaj şu:
"Biz, yani Türk Silahlı Kuvvetleri darbe marbe yapmak istemiyoruz, Böyle bir şeyin artık olmayacağını herkes bilsin, Ne Türkiye, ne de dünya, artık böyle şeyleri yaşamak istemiyor, Bunu bilin ve artık bizi darbe yapmak isteyen eli silahlı kişiler olarak görmeyin, Yüz binlerce kişilik bir sistem içinde elbette darbe dahil her türlü kötü niyete sahip kişiler olabilir, Her yerde yanlış düşünenler vardır, Ama TSK kurumsal olarak darbeci veya darbe yanlısı değildir, Biz darbe yapmayacağımızın garantisini veriyoruz, Ama siz de artık Türk Silahlı Kuvvetleri’ni darbe söylemleri üzerinden rahatsız etmeyin, Bırakın biz de kendi işimize bakalım, Biz içimizdeki çatlak sesleri sustururuz, Ama kolu yen içinde kırarız, Bizi böyle yıpratmayın,
Varsa bir sorun, bunu çözelim, Ama medya üzerinden değil, TSK mensuplarının tümünü potansiyel suçlu gibi göstererek değil, Biz darbe falan yapmayacağız ama siz de bizi rahat bırakın,"
Benim bu görüşmeden çıkardığım sonuç, hissiyat budur,
Tabii bu sonucu beğenmeyenler de olacaktır,
AKP’nin kozu sağlık
KONSENSUS ile yaptığımız araştırmaların sonuçlarını aylardır yayınlıyoruz,
Sonbahardan bu yana gözlemlediğimiz bir şey var,
Türk siyasetinde o günden bugüne dramatik bir değişim yaşanmadı,
Oy oranları üç aşağı beş yukarı sabit,
Tüm partilerde belirli düşüşler oluyor ve kararsızların oranı artıyor ama alternatif olmadığı için kararsızlar dağıtıldığı anda yine herkes eski yerine oturuyor,
Kararsızlar ilk kez AKP’yi geçiyor ama dağıtıldıkları anda AKP eski yerine, yüzde
42’lere oturuyor,
Sadece Mustafa Sarıgül’ün siyasi tercihlerde belirli bir değişim yapma potansiyeli var ama henüz partileşmediği için anketimizde parti olarak yer almıyor, Ancak onun da oy oranı henüz barajı geçecek noktada değil,
Bu arada AKP’nin oy oranlarını korumadaki en büyük faktörün sağlık hizmetleri
olduğunu biliyor musunuz?
AKP’nin oy oranlarının düşmemesindeki en büyük etken sağlık,
Elimizde çok ilginç bir görüşme sonucu var,
Bir kadın seçmen,
CHP’li, Son seçimlerde CHP’den sandık görevlisi olmuş,
Bir süre önce önemli sayılabilecek bir rahatsızlık için hastaneye gidiyor, Hastanede gördüğü ilgiden, tedavi süreçlerinden çok memnun kalmış,
Sırf bu yüzden kalben CHP’li olmasına ve CHP’li kalmasına rağmen teşekkür maksadıyla oyunu AKP’ye verebileceğini söylüyor,
Siyasette halka dokunmak, bazen her şeyden daha etkili olabiliyor,
