Yol arkadaşlarımıza teşekkürlerimizle

Vay be, Ne çabuk geçti,

1 yıl olmuş,

365 gün, 365 gazete, Bugünkü 366’ncı,

Hep birlikte 366 gün,

Mesleğe başladığımdan beri yaptığım gazete sayısı herhalde 10 bine yaklaşmıştır,

Ama şu 366’sından aldığım keyfi hiçbir zaman almadım,

Hep sevdim bu işi ama bu kez farklıydı,

Herhalde bu gazetenin genlerinde genlerimden parçalar gördüğüm için olsa gerek,

Ekibinin tamamını kendimiz seçerek ve onlar bizi seçtiği için bir arada olduğumuz ve birbirimize çok bağlı olduğumuz için olsa gerek,

Okurlarının tamamı alışkanlıktan veya babadan miras değil, kendi kararıyla bizi seçtiği için olsa gerek,

HABERTÜRK’ten aldığım keyif bir başka,

Belki de herkes, hatta kendini bu işin duayen patronu veya duayen gazetecisi zannedenler "Artık yeni gazete tutmaz" derken biz HABERTÜRK’ü sizlerle beraber Türkiye’nin en büyük ve en etkin gazetelerinin ilk sıralarına soktuğumuz için olsa gerek,

Ya da Türkiye’nin gazete okuma alışkanlıklarını değiştirdiğimiz, genç okurlara gazete okumayı sevdirdiğimiz için olsa gerek,

"Gerekçe" çok keyifli olmak için,

Ama galiba en önemlisi gücünü kendinden ve okurlarından alan, bağımsız ve tarafsız bir gazeteyi ortaya çıkarmış olmak,

Türkiye’nin belki de en cesur ve en farklı işadamı Turgay Ciner ile bu gazeteyi çıkarmaya karar verdiğimiz zaman kafamızda olanların büyük bölümünü başardık,

HABERTÜRK’ün başarısında onun yatırımcı zekâsı, bizim ise fikri emeğimiz var,

O gün, yani bu gazetenin şeklinin, şemailinin ve her şeyinin kararlaştırıldığı gün Turgay Ciner’in bir planı vardı,

"Biz bu gazeteyi zengin olmak için çıkarmıyoruz, Biz bu gazeteyi Türkiye’ye layık bir gazete çıkarmak, kendimize bu işi başaracağımızı kanıtlamak için çıkaracağız, Kendi ayakları üzerinde duracak, Okurların üzerinde yükselecek, Bunun için de fiyatı biraz yüksek olacak, Baktık ki, ilerde gelir gider dengesi pozitife döndü, o zaman fiyatını indireceğiz" demişti,

Aradan bir yıl geçti,

HABERTÜRK’ün gelirleri hızla arttı, Okur sayısı hızla arttı,

Geldiğimiz noktada artık ayakta durmak için okurlarımızın daha fazla para ödemesine ihtiyacımız yok,

Ve bugün, o gün kendi kendimize verdiğimiz sözü tutma günü,

Yani bugün artık HABERTÜRK’ü sizlere 50 kuruşluk fiyattan ulaştırabileceğiz,

Bizim emekleme dönemimizde okurlarımız bize destek oldular,

Ama biz emekleme dönemini hızla atlatıp koşmaya başladık,

Bu koşumuzda bizlerle beraber olanlara, bu büyük maratonda bizimle beraber koşanlara borcumuzu ödüyoruz,

Nice yıllara sevgili okurlar, hep birlikte,,,


Kızacak bir şey yok

BAŞBAKAN Erdoğan’ın medya patronlarına yaptığı çağrı, meslektaşlarımızı kızdırmış,

Herkes verip veriştiriyor,

Ben okuyup gülüyorum,

Aklıma "İnsanoğlu gariptir her lafı pek kaldırmaz,,," diye başlayan taşlama geliyor,

Yapmayın arkadaşlar, hanımlar, beyler,

Bu kadar sinirlenmeyin, Herkes işine bakacak,

Bu kadar önemli değil,

Bakın etrafınıza,

Oktay Ekşi’ye bakın mesela, Meslekte 60 yılını doldurdu,

O yazmaya başladığında Menderes başbakandı,

Ya da Hasan Pulur’a bakın, "Kaç başbakan gördün Hasan Abi" desen büyük ihtimalle sayısını hatırlamaz,

Onlar yazarken ben daha doğmamıştım,

Ben bile kaç başbakan gördüm hatırlamıyorum, düşünün,

Kızmayın bu kadar,

Eşyanın tabiatı bu,

Başbakanlar bize kızacak, Biz onları bazen öveceğiz, bazen eleştirecek,

Yeter ki, övgü de yergi de "takıntı" düzeyinde olmasın,

Bu yüzden çok da kızmayın bu işe,

Çok da alınmayın,

Ama kaleminize dikkat edin,

Hani yazıyorsunuz ya "Türkiye’ye demokrasi geliyor" diye,

Gerçekten inanıyorsanız yazın,

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Bir yılın bazen bir ömre bedel olduğunu anladığımız zaman

Erişilebilirlik Araçları