Bir askerliğin yılan hikâyesi

YILLARIN spor geyiğidir Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım’ın askerlik meselesi,

Aziz Yıldırım’ın "çürük raporu" alarak askerlik yapmadığı, bununla ilgili evrakın birilerinin elinde olduğu söylenir durur yıllardır,

Bir ara bunun belgesinin Uğur Dündar’da olduğu söylendi, Bir ara bende olduğunu iddia edenler oldu,

Ama o belge hiç bulunmadı, Bulunamadı,

Birkaç gündür haberler çıkıyor gazetelerde,

İddialara göre birileri bu belge yoluyla Aziz Yıldırım’a şantaj yapmış,

O da bunlardan şikâyetçi olmuş,

Bunun için önce Emniyet’te, sonra savcılıkta ifade vermiş,

Haber doğru mu bilmiyorum,

Ama bildiğim bir şeyler var benim de,

Aylar, hatta neredeyse bir yıl kadar önce, gazetemizin yöneticilerinden birinin aracılığıyla daha önce görmediğim, o günden sonra da bir daha görmediğim birkaç kişi geldi,

Ellerinde bir belge, daha doğrusu bir belge fotokopisi vardı,

Belgeyi gördüm,

Bir rapordu, "Askerliğe elverişsizdir" raporu,

İsim yerinde "Aziz Yıldırım" yazıyordu,

Ama fotoğraf bölümünde bir başkasının fotoğrafı vardı,

Ben tanımıyorum ama Aziz Yıldırım’ın kuzeninin fotoğrafıymış, Öyle dediler,

Yıldırım’ın kuzeninin bacağında bir rahatsızlık varmış, Aziz Yıldırım yerine o muayene olmuş, Rapor ona verilmiş,

Aynı kişilerin elinde bazı ses kayıtları da vardı,

"Bunu yayınlar mısınız" diye sordular,

"Ben doğru her şeyi yayınlarım, Orijinali varsa görmem lazım" dedim,

Düşünelim dediler ve gittiler,

Bir daha da görünmediler,

Anladığım kadarıyla bir iş meselesinden Aziz Yıldırım’a öfkeliydiler, Bu öfkeyle raporu yayınlatmak veya en azından yayınlanıp yayınlanmayacağını öğrenmek istiyorlardı,

Bir daha da kendilerini görmedim,

Ne belgenin orijinali geldi, ne de bir ses seda çıktı,

Ben de meseleyi unuttum gitti, Çünkü fotokopiyle belge üretmekten daha kolay bir şey yoktu,

Şimdi bu soruşturmayı duyunca aklıma geldi,

Çok güvendiğim bir Fenerbahçeli eski yöneticiyle konuştum,

"Fotokopisi ortalıkta çok, Ama iddia o ki, eski bir Genelkurmay Başkanı orijinali ortadan kaldırtmış, Ben de doğrusunu bilmiyorum" dedi,

 


Hangimiz unutmadık

GAZETECİLER, ülkeyi yönetenlere, özellikle de siyasetçilere kızdılar yine,

Deprem olup da 51 kişi ölünce köşe yazarları öfkelendi, "Depremi niye hatırlamıyorsunuz" diye,

Veryansın ediyorlar,

Kusura bakmayın ama ben de köşe yazarlarına sormak istiyorum şimdi, "Ülkeyi yönetenler unuttu da siz hatırladınız mı?" diye,

Lütfen yazarlar son birkaç yıldaki yazılarını bir çıkarıp koysunlar önlerine,

Kaçı depremle ilgili tek satır yazmış,

Çok değil daha geçen hafta İstanbul’un deprem raporunu bulup yayınladı Habertürk,

İnanılmaz bir bilanço vardı karşımızda, Hem de resmi, Kamunun hazırladığı bir bilanço, 50 bin ölüden başlayan senaryolar,

Hangi köşe yazarı, memleketin dev siyasi meselelerinden kafasını kaldırıp da bu raporu okudu, hakkında üç satır yazı yazdı,

Hangisi, hangimiz,

Şimdi yönetenlere kızıyoruz, "Oturdunuz, hiçbir şey yapmadınız" diye,

Peki biz unutmadık mı, siz unutmadınız mı?

Hatırlatmak bizim görevimiz değil miydi!

Not: Vatandaş da unutmadı mı aslında, İşte DASK rakamları, Kimse evini sigorta ettirmiyor, Sonra "Nerede bu devlet",

 


Merdi kıpti eski medya patronu

TÜRK basınındaki kirlenmenin en önemli müsebbiplerinden biri olan Dinç Bilgin, aylardır iktidara yakın gazeteleri dolaşıp, birbiri ardına "pişmanlık" röportajları veriyor,

28 Şubat’ta gazetesinde olan bitenden kendisinin hiç haberi ve dahli olmadığını söylüyor, Ağlıyor, İktidara mesajlar veriyor,

Herkesi suçluyor, Bir kendi pirüpak,

Tabii asıl derdi başka,

İktidarın gözüne girmek ve belki bu yolla TMSF’den üç beş kuruş koparmak,

Yerse,

Allah aşkına söyleyin bana, Cengiz Çandar gibi, Mehmet Barlas gibi, Mehmet Ali Birand gibi üç yazarı gazeteden Dinç Bilgin’in rızası, onayı olmadan kovmak mümkün mü?

Elbette değil ama o mümkünmüş gibi gösteriyor,

Dinç Bilgin 28 Şubat’a karşı, o günlerde bu isimlere köşesini vermeyi teklif eden ben, o günlerde çalıştığım gazetenin patronuna gidip "Barlas ve Birand’ı bizim gazetelere alıp köşe verelim, Çok sağlam bir mesaj olur" diyen ben 28 Şubat’çı,

Komik, Tabii bu arada en güzeli de Dinç Bilgin, "Aydın Doğan’a Emin Çölaşan’ı kovmasını ben söyledim" diyerek son mesajını da veriyor iktidara,

Ama farkında değil,

28 Şubat’ta yaptıklarını, tersten de olsa yapmaya devam ettiğini ortaya koyuyor,

Tam merdi kıpti gibi,

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Pişmanlıksız bir yaşam olmayacağını, önemli olanın her pişmanlıktan bir ders almak olduğunu anladığımız zaman

Erişilebilirlik Araçları