Aytaç 11 ayda mı kirlendi?

Türkiye’de en uzun süren "düzgün politika” yapan fakat her nedense aniden, çok hızlı bir şekilde kirlenen bir politikacı var,

Adı Aytaç Durak, Adana Büyükşehir Belediye Başkanı, Bu vatandaşımız yaklaşık 30 yıldır yerel siyasetin içinde,

20 yıldır Adana Belediye Başkanı, 20 yıldır tek bir hatası olmadı,

Sütten çıkmış ak kaşıktı,

O kadar temiz ve iyi bir siyasetçiydi ki, her parti onunla çalışmak istedi,

Geçen dönem, iktidar partisi AKP’ye transfer olmuştu,

Bu dönem ise MHP’den başkan seçildi,

Ve yılların kirletemediği, o pırıl pırıl politikacı Aytaç Durak, MHP’ye geçer geçmez kirlendi,

Özellikle de bundan önceki 5 yılında hiçbir leke yoktu,

Ama 29 Mart 2009 yılında yapılan yerel seçimlerden sonra ne olduysa oldu,

Yılların kirletemediği politikacı Aytaç Durak, bir anda Türkiye’nin en şaibeli, en berbat belediye başkanı haline geldi,

Aytaç Durak’ı kutlamak lazım, nasıl bu kadar hızla bu hale geldiğini anlatması için,

Komik ama durum bu,

Sanırsınız ki Durak 11 ayda bu hale geldi,

Oysa Durak, hep bu Durak’tı,

Bunu en iyi bilen ise AKP olmalıydı,

2004 yerel seçimleri öncesinde AKP Adana Milletvekili Ömer Çelik, AKP yönetimiyle Aytaç Durak yüzünden restleşmişti,

Çelik, Durak’tan hiç hazzetmiyor, Durak’ın “düzgün bir politikacı olmadığını” her ortamda söylüyordu,

Bu yüzden de AKP’nin geçen dönem Durak’ı aday göstermesine şiddetle karşı çıktı,

Ancak sözünü dinleyen olmadı, Çelik de o günlerde parti yönetimine küstü, Uzun süre sesini sedasını çıkarmadı,

29 Mart 2009 yerel seçimlerinde ise AKP bu kez Ömer Çelik’i dinledi ve Durak aday gösterilmedi,

Ve şimdi görevden alındı,

Benim merak ettiğim şu:

Durak, hakkında iddia edilen bütün haltları son 11 ayda mı karıştırdı?

Bundan öncesi yok muydu biiir!

Durak’ın başının yenmesiyle başlayan süreç, Adana Büyükşehir Belediyesi’ndeki yolsuzluk iddialarının bizzat Durak tarafından gündeme getirilmesiyle başladı,

Şimdi o iddialar ne olacak?

İddiaların göbeğindeki yeni başkan tarafından sümen altı mı yapılacak?


Parayla adam olunur mu?

BİR grup sözde Galatasaraylı, dün Florya tesislerini basmış maçtan sonra,

Yönetime küfür, futbolculara küfür,

Bunlar taraftar falan değil tabii ama kabahat onlarda değil ki!

Bu güruha dayanarak yöneticilik yapmaya kalkarsanız güruh da sizin kapınıza dayanır,

Her şey karşılıklı,

Çok değil 15 gün önce aynı güruhun bazı fertleri bana eposta atıp küfrediyordu, Faruk Süren’le bir araya geldik ve Galatasaray’ın iyi gitmediğini konuştuk diye,

Galatasaray iyi gitmiyor diye konuşunca küfredenler, onlara göre iyi gitmeyince tesis basıyorlar,

Bir de utanmadan Arda’ya küfrediyorlar, Sakat sakat sahaya sürülen Arda’ya,

Ama tabii bütün bunlar Galatasaray’ın çok kötü yönetildiği gerçeğini de değiştirmiyor,

Galatasaray yönetimi, ne yazık ki, Galatasaray ananesini bilmeyen, bu kulübün nasıl bir aile ortamı olduğunu anlamayan kişilerden oluşuyor,

Başta da Başkan olmak üzere,

Müthiş bir kompleks içinde Galatasaray’ı içe döndürüp camiadan koparıyorlar,

Galatasaray’ın kültür ortamının takıma aksetmesini, takımın Galatasaray değerleriyle yoğurulmasını engelliyorlar,

Taraftara şirin görünmek için de bunu “Liselilere karşıyız” diye lanse ediyorlar,

Ve bir Allah’ın kulu çıkıp da bunlara “Siz deli misiniz, cahil mi?” demiyor,

Kimse bunlara, “Galatasaray’da böyle bir şey yok, Galatasaray’ın son 7 başkanının 5’i liseli değildi, Siz kimi kandırıyorsunuz” demiyor,

Galatasaray’ın kültürel değerleri ille de lise demek değil,

Bunun farkında değiller,

Takım olmak, bir bütün olmak, ortak başarı için ortak mücadele etmek, sporun bir kültür olduğuna inanmak, Galatasaray’ın değerleridir, İster liseli olsun ister lisesiz,

Lisesiz başkanlarımız Ali Uras da, Alp Yalman da, Faruk Süren de, Mehmet Cansun da buna inanırdı, Kulübü böyle yönetirdi,

Şu anda eksik olan bu,

Bunun bile farkında değiller,

Parayla takım olunur zannediyorlar,

Bilmiyorlar ki, parayla ne kadar adam olunursa o kadar da takım olunur!

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Hakkıyla yapamayacağımız işleri yapmaya kalkışmadığımız zaman

Erişilebilirlik Araçları