İlk yanıt sözcüden

ANLADIĞIM kadarıyla Başbakan Erdoğan‘ın pazar günü ATV’de yaptığı programı "ilgiyle" izleyenlerin başında Cumhurbaşkanı Abdullah Gül geliyordu,

Başkanlık sistemi konusunu Cumhurbaşkanı Gül ile Başbakan Erdoğan birlikte hiç tartıştılar mı bilmiyorum,

Ancak eğer tartışmadılarsa, Cumhurbaşkanı Gül’ün söz konusu programı, büyük bir hayret ve endişeyle izlediğine eminim,

"Başkanlık sistemi" konusu açıldığı anda Abdullah Gül‘ün ciddi bir endişeye kapılması kaçınılmaz,

Çünkü biliyoruz ki, Cumhurbaşkanı Gül bir dönem daha Cumhurbaşkanlığı yapmak istediğini her hareketiyle belli ediyor, Eğer Cumhurbaşkanlığı süresi 5 yılsa Gül bir daha aday olacak, Yok eğer 7 yılsa yedi yıl yapacak, Planı bu,

Pazar günü Erdoğan darbeyi vurdu,

Cumhurbaşkanlığı süresinin 5 yıl olduğunu ima ederek 2012’de başkanlık sistemine geçilebileceğini açıkladı,

Bu ne demek?

Gül’ün elinden Cumhurbaşkanlığı gittiği gibi, Tayyip Erdoğan’la yapacağı bir görev takası için muhtemel görünen başbakanlık da gidiyor, Geriye kala kala bir partinin liderliği kalıyor,

Ben programı izlerken ilk aklıma gelen bu oldu,

"Acaba Cumhurbaşkanı Gül ne yapacak şimdi?" diye kendi kendime sordum,

Yanıtını ise dün aldım,

Elbette Cumhurbaşkanı’ndan değil, Ama ona en yakın gazeteciden, yurtdışındaki öğrencilik yılları arkadaşından,

Yani Fehmi Koru‘dan,

2012’de başkanlık sistemi tartışmalarına dünkü köşesinden katıldı ve yazıyı okumayacak olanlar bile görsün diye başlıktan şöyle dedi: "İlk başkanı 2014’te seçeceğiz," Ve başkanlık sistemine çok da tavır almadığı yazısını şöyle bitirdi: "(2014’te) İşler planlandığı gibi giderse Tayyip Erdoğan Çankaya’ya çıkar, Abdullah Gül de yeniden Meclis’e girer,,, Siyaset bu, işlerin her zaman planlandığı gibi gitmeme ihtimali vardır,"

Fehmi Koru‘nun bu yazısı görüş beyanıdır,

Ama Fehmi Koru‘nun görüşü olduğunu zannetmiyorum,


Kaçakçılık tescilli

KONU, yazıp geçmeyi  düşündüğüm bir konuydu ama Yavuz Semerci dostumuz konuyu uzatınca ve  neredeyse devletin vergisini ve dürüst insanların haklarını savunan beni, Mey’in çıkarlarını savunan  adam durumuna düşürünce ister istemez konuyu uzatmak zorunda

kaldım,

Burgaz Rakı’nın, vergi kaçıran, bandrol dolandırıcılığı yapan

Garipoğlu’na geri verilmemesi gerektiğini söyledim,

Her nedense Semerci kıyameti kopardı,

Elbette Burgaz’ın Mey’e verilmemesi savunulabilir, hatta savunulur ama Garipoğlu’na verilmesi  savunulamaz bence, Hele doğru olmayan argümanlarla hiç savunulamaz,

Semerci diyor ki: “Kanıtlanmış bir vergi kaçakçılığı, bandrol sahtekârlığı yok,”

Oysa var,

Garipoğlu’nun Burgaz Rakı ile ilgili açılmış 100’ü aşkın bandrol sahtekârlığı ve vergi kaçakçılığı davası var, Bunlarla ilgili Mali Polis ve Maliye Bakanlığı raporları var,

Semerci diyecektir ki: “Bunlar dava aşamasında,”

Doğru, çoğu dava aşamasında ama en azından gelirler kontrolörlerinin hazırladığı raporlar  doğrultusunda açılan davalardan Edirne Vergi Mahkemeleri’nde görülen 6 tanesinin tamamlandığını  ve Burgaz Rakı’nın bu davalara itiraz etmeyerek kaçırdığı vergiyi ödemeyi kabul ettiğini biliyorum,

Diğer davalar ise hâlâ sürüyor,

Bildiğim kadarıyla karara bağlanan ve mahkûm oldukları birkaç dosyaya, daha doğrusu üç dosyaya  ise Danıştay’da itiraz etmişler,

Semerci ayrıca Burgaz Rakı’nın TMSF yönetiminde pazar kaybettiğine değiniyor ve bunu Sabah’ın  TMSF’ye geçtikten sonra pazar kaybetmesine bağlıyor, Ancak Burgaz Rakı’nın TMSF’ye eçtikten  sonra kaçakçılık yapamadığı ve vergisini ödemek zorunda kaldığı için olması gereken maliyet  fiyatının altında satış yapamamasına ve zam nedeniyle pazar payı kaybetmesine hiç bakmıyor,

Bir gazete ile bir rakıyı karşılaştırmanın abesliğine ise hiç değinmeyeceğim,


Hata ve özür

DEĞERLİ okurlar,

Dün yaptığım hata için özür dilerim,

Başkanlık sistemiyle ilgili yazımda Tayyip Erdoğan’ın bu konuyu ilk kez 2004’te gündeme getirdiğini  yazdım, Başbakanlık uçağıyla Diyarbakır yolunda başkanlık sistemini ilk kez bana telaffuz ettiğini belirttim,

Ancak vahim bir de hata yaptım,

Erdoğan’ın o tarihte henüz daha başbakan değil iktidar partisinin genel başkanı olduğunu yazdım,

Oysa o tarihte Erdoğan, başbakanlık koltuğuna oturmuştu, Yani Başbakan’dı, Bu hata için özür dilerim,

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
1 milyar eder dediğimiz arsayı yarı fiyatının altına satmayı başarı zannetmediğimiz zaman.

Önceki İçerik
Sonraki İçerik

Erişilebilirlik Araçları