Beş aşağı veya beş yukarı

NE kadar büyük bir ayıptır bu,

Deniz Baykal‘ın CHP’nin başına yeniden dönmesini tartışmak,

Tam parti yükselişe geçmişken, yeni bir heyecan yakalayacakken,

Kısır, anlamsız bir taleple, parti kendi ayağına ateş ediyor,

Geçen akşam Teke Tek’te bir anket yaptık,

10 bini aşkın SMS mesajının yüzde 60’ı, "Baykal yeniden partinin başına geçmesin" dedi,

Mail ile gelenlerde ise durum daha da dramatikti,

Yüzde 92’si, Baykal‘ı yeniden partinin başında görmek istemiyordu,

Ortada çok ciddi bir Kemal Kılıçdaroğlu heyecanı var,

Partinin başına geçse, ciddi bir kıpırdanma yaratacak, belli,

Ama CHP bu ortamda bile hâlâ yenilenmeye karşı duruyor,

Baykal‘ı geri getirmeye çalışıyor,

Bırakın Baykal‘ı, Kemal Kılıçdaroğlu’nun karşısına başka kimi buluruz da demokratik bir yarış olur diye düşünmek lazım,

Ama yok böyle bir düşünce,

Varsa yoksa "Baykal geri gelsin",

Cumhuriyet’le yaşıt partide bu kadar mı kısır bir kadro var, Baykal üzerine düşeni yaptı,

Şimdi partinin üzerine düşeni yapması lazım,

Fakat niyet yok,

Oysa Baykal zaten elde var bir,

Onursal genel başkan gibi bir sıfatla zaten çıkar meydanlara, gereğini yapar, söyler,

Bir de Kılıçdaroğlu ile parti ummadığı yerlere gidebilir,

Bunu bile görmüyorsa CHP yönetimi, ben ne diyeyim, siz ne yapasınız!

Ben açık ve net söyleyeyim,

Baykal‘ın geri dönmesi partiye en az beş puan kaybettirir,

Yenilik ise tam tersini yapar,

Çünkü Baykal istifa ederek kendi ayıbını kapattı,

Onu yeniden genel başkan yaparlarsa Baykal değil, parti ayıplı olacak,

Bunun maliyetini söyledim,

Karar verin,

Halk da ona göre karar verecek çünkü,

Not: Cumhurbaşkanı Gül, Anayasa değişikliğini onayladı, CHP bu kargaşa içinde mi "Anayasa değişikliğine hayır" kampanyası yürütmeyi düşünüyor, merak ediyorum,


Ergenekon’daki gibi iz sürülmeli

CHP her ne kadar hükümeti suçlasa da ben, Başbakan Erdoğan’ın Baykal’ın gizli kamera olayında “düzgün davrandığını” düşünüyorum,

Daha olayın patladığı gece, teknolojinin elverdiği oranda konuya müdahale ettirdi, rezaletin yayılmasını engellemeye çalıştı,

Baykal ise bence “gereksiz” bir çıkış yaptı ve hükümeti suçladı, Delilleri varsa tamam, ama yoksa gereksiz,

Fakat yine de hükümetin yerine getirmesi gereken çok önemli bir görev var,

Dün konuştuğum bir dostum bunu şöyle özetledi ki, katılmamak mümkün değil:

“Deniz Baykal istifa ederek gereğini yaptı, Şimdi hükümetin kendi payına düşeni yapması gerek, Bir ülkede ana muhalefet liderine yönelik böyle bir komplo yapılıyorsa  bunun faillerini bulmak hükümetin işidir, Baykal kendi rezaletini kapattı, Fakat komplo rezaletini, komplocuları bularak kapatmak hükümetin görevidir,”

Ergenekon davasında iz sürerek ulaşılan bulguları biliyoruz,

Aynı izi burada da sürmek mümkün,

Yeter ki, istensin,

Yeter ki, aynı ciddiyet ve kararlılıkla üzerine gidilsin,


Bir acayip adalet

“ALAVERE, dalavere Kürt Memet nöbete” derler ya, yine durum değişmedi,

Yıllar önce yapılan “Hayata Dönüş Operasyonu” o gün hayatını kaybedenler bir yana, hâlâ insanların hayatını mahvediyor,

Devletin düzenlediği  operasyona katılan erlere dava açılmış, Çünkü operasyonda ölen tutuklu veya hükümlülerin bazılarının bu erler tarafından öldürüldüğü iddia ediliyormuş,

Böyle bir adalet mi olur?

O gün Türkiye’de bir  Başbakan var, hadi onu bırakın, bu operasyonun emrini veren bir Adalet Bakanı var, valiler var, emniyet müdürleri var,  garnizon komutanları var, cezaevi müdürleri var,

Onların suçu yok, onlar pirüpak günahsız ama erler suçlu,

Niye?

Bilmiyorum, Bilmem ve anlamam da mümkün değil,

Zannedersin ki, bu erler oradan geçiyordu, “Lan geçerken şuraya girip iki mahkûm öldürelim” dediler,

Kardeşim bu nasıl adalettir,

O erleri oraya getiren kim?

Operasyon emrini veren kim?

Bu işi doğru düzgün organize  edemeyip bunca hayata mal olmasına neden olan kim?

Onlardan bahis yok, emir komuta zinciri altında oraya getirilen, orada ölümle burun buruna gelen vatan evlatlarına dava,

Sonra bu ülkede adalet var,

Var var,

Külahımın adaleti,

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Adaletin gözlerinin görmüyor olması, tuttuğuna dava açması anlamına gelmediği zaman

Erişilebilirlik Araçları