Kılıçdaroğlu ile iktidar adayı oluyor

KONSENSUS’la birlikte yaptığımız Türkiye Siyasi Eğilimler Araştırması’nı bugün Habertürk’te okudunuz veya okuyacaksınız,

Anket Deniz Baykal’ın ortaya çıkan görüntüleri ve sonrasındaki istifasının Türk siyasal hayatına etkilerini net bir biçimde ortaya koyuyor,

Anketimiz aslında istifadan önce yapıldı, Burada kararsızlar dağıtıldıktan sonra AKP’nin oyu yüzde 38,7, CHP’nin oyu ise yüzde 24,8 olarak görünüyordu,

Olaydan ve Baykal’ın istifasından sonra hemen bir kamuoyu araştırması daha yaptık,

Süre azlığı nedeniyle ikinci araştırmadaki denek sayısı ilkinden daha az olmakla beraber, elimizdeki verileri değerlendirerek çok denekli araştırmanın sonuçlarına yakın sonuç veren bir denek tabanı oluşturduk,

Sonuç oldukça ilginç,

Deniz Baykal’ın istifasından sonra CHP’de hızlı bir yükseliş görüldü,

Olaydan ve istifadan önce AKP’nin yüzde 38,7 olan oy oranı yüzde 33,8’e geriledi, CHP’nin oy oranı ise yüzde 24,8’den ani bir sıçramayla yüzde 27,2’ye çıktı,

Birkaç günlük bir sürede CHP 2 puanı aşan bir artış yaptı, AKP ise 4 puanın üzerinde bir düşüş yaşadı,

MHP’de bile bir miktar düşüş görüldü, Yine aynı ankette, “Baykal sonrası CHP’nin başına kim geçsin?” sorusunu sorduk, Burada katılımcıların yüzde 72,4’lük bir bölümü “Kemal Kılıçdaroğlu” yanıtını verdi,

Ankette yayınlamadığımız bir başka bölüm daha var,

Yayınlamadık, çünkü bu somut bir veriye değil, bir hesaplamaya dayanıyor,

Ankete katılanlar arasında “Kararsızım” diyenlere, “Kemal Kılıçdaroğlu CHP’nin başına geçse CHP’ye oy verir misiniz?” sorusu soruldu,

Burada kararsızların ezici bir çoğunlukla, “Kemal Kılıçdaroğu geçerse CHP’ye oy veririm” dediği gözlemlendi,

Kararsızlar bu yanıta göre dağıtıldığında CHP’nin oy oranının yüzde 30’u aştığı ve AKP’nin oranlarını yakaladığı görüldü,


CHP gerçekten Türkiye için kaygılanıyor mu?

DENİZ Baykal, istifasından sonra ilk defa partinin geleceğiyle ilgili  somut bir adım attı ve dün Kemal Kılıçdaroğlu ile görüştü,

Kılıçdaroğlu, 29 Mart seçimlerinden bu yana “seçmenin gönlünde yatan aslan”,

Bugün yayınladığımız anket, bunu net bir biçimde gösteriyor, İnternet ortamlarında yapılan nispeten daha az güvenilir anketlerde de Kılıçdaroğlu adı açık farkla ön planda,

Bunu herkes görüyor ama CHP’nin “Politbüro” olarak  nitelendirilen grubu görmüyor,

Bu grup zaten her konuda statükocu, Türkiye’de de statükonun değişmesini istemiyorlar, partide de,

Çünkü yeni dönemde kendilerine  yer olmadığını görüyorlar, Bunun için de yeni dönemi, hem Türkiye, hem parti için engellemek istiyorlar,

Bunlar, “Cumhuriyet değerlerini  korumaktan” söz ediyorlar ya, asla inanmayın, Onlar için AKP asla bir “tehlike” değil, AKP 20 yıl iktidar olsa da umurlarında değil,  Yeter ki CHP muhalefet olmaya devam etsin, yeter ki onlar CHP’de güçlü olmaya devam etsin,

Bu yüzden de CHP’de bir değişim, CHP’de bir büyüme, CHP’yi iktidara taşıyacak bir değişim yapma gibi kaygıları yok,

Ve şimdi panikteler,

Çünkü Baykal’ın istifası, CHP  içindeki statükoyu değiştirecek bir adım, Bu yüzden Baykal’ın paçasına yapışmış, gitmesin diye tutuyorlar,

Baykal giderse, değişim  dönemine girecek ve belki de iktidar adayı olacak bir CHP’de kendilerine yer olmayabileceği kaygısıyla hareket ediyorlar,

Aslında korumak istedikleri, Baykal’ın koltuğu değil, Baykal’ınkine yapışık olan kendi koltukları,

Baykal’ın düne kadar yaptığı hata ise “kesin bir dille” kestirip atmaması  ve geri dönüş kapısını tamamen kapatmamasıydı,

Dün ilk kez Kılıçdaroğlu ile  görüşüp “Parti içinde uzlaşma arayın” dedi,

Bu tavır, tam bir demokratik tavır olmamakla beraber bir adımdır,

CHP’nin yönetim kadrolarının  aslında ne için kaygılandıklarını gösterecek bir dönemdir,


1 yıl önce 1 yıl sonra 

SAYILARI fazla olmasa da bazı okurlar, bazı CHP’liler kızıyorlar,

“Baykal’ın durumundan istifade ediyorsunuz, Komplonun parçası oluyorsunuz” diyerek,

Gülüyorum, Komplonun bir parçası değiliz elbet,

Dün de bir televizyon  programında söyledim: “Bu işin kaydedilmesi bir komplodur, Yayınlanması komplonun ikinci ayağıdır, Ama işin özüne baktığımız zaman Deniz Bey yalnız başına bir odada soyunurken içeriye bir kadın atılıp fotoğraf çekilmemiştir,”

Bu yüzden de Deniz Bey’in bir bedel ödemesi normaldir,

Benim kendi pozisyonuma gelince, Hemen sizi 1 yıl 2 ay önceye götüreceğim,

Bakın 30 Mart 2009 tarihli yazımın başlığı ne: “CHP’nin başına Kılıçdaroğlu geçmeli,”

Peki ertesi gün, yani 31 Mart günü ne başlık atmışım?

“Kılıçdaroğlu yeni Ecevit’tir,”

Bitmemiş, 1 Nisan 2009 günü yazımın başlığı ne?

“Kılıçdaroğlu heyecan veriyor,”

1 yıl önce yazılmış bu yazılar da mı komplonun bir parçası,

Doğruyu söylemek komplo mu oluyor artık!

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Nehirleri terse akıtmanın ve tüpten çıkmış macunu geri sokmanın beyhude bir uğraş olduğunu anladığımız zaman

Erişilebilirlik Araçları