Bizde yalan yok

DENİZ Baykal‘ın epeydir uğramadığı Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne gitmesine, Meclis’e her nedense Basın Kapısı’ndan girmesine ve yatla ilgili açıklama yapmasına şaşırdım,

Biliyorsunuz, Deniz Baykal‘ın 340 bin dolara Fairline Squadron bir tekne aldığını yazdım,

Tekne Nurullah Gezgin‘e aitti ve Nurullah Bey’in vefatından sonra mirasçılarına kalmıştı,

Nurullah Gezgin’in çocukları da uzun yıllardır karada duran, kullanmadıkları tekneyi satmışlardı,

İşlemleri Deniz Baykal‘ın yapmadığını, tekneyi Mehmet Tuluay‘ın aldığını da yazdım, Zaten off-shore’lara kayıtlı teknelerde bu işlemler böyle yapılırdı, Gizlilik esastı ama aileyle pazarlığı yapan Baykal‘dı,

Bunu ben de, Deniz Baykal da, tekneyi satanlar da gayet iyi biliyorlar,

Bu haberi yazarken ne Deniz Baykal’ı suçlayan bir tek kelime ettim, ne de ayıpladım,

Sadece yeni bir hayata geçiş işareti olarak gördüğüm için yazdım,

Deniz Bey yalanlıyor, Yazdıklarımın her satırının doğru olduğunu bildiği halde yalanlıyor,

Çünkü pek çok zenginin yaptığı gibi bu tekne de off-shore cenneti Guernsey’de bir posta kutusu şirketine ait, Yani izi sürülemeyecek bir yerde,

Ancak ilginç şeyler var,

Nurullah Gezgin’in mirasçıları çıkıp da "Biz tekne falan satmadık"demiyorlar günlerdir,

"Kayıtlarımızda böyle bir ödeme görülmemektedir" de diyemiyorlar,

Tekneyi kendi adına aldığını söyleyen kişinin muhasebe kayıtlarına bakmak lazım, Bu teknenin parası nasıl girmiş şirkete ve nasıl çıkmış, Açar mı bize kayıtlarını, ödemeyi nasıl yaptığını belgeler mi? Ya da Maliye’ye?,,

Şimdi soruyorum,

Yıllardır karada duran tekne niye suya indirildi?

Marinada bu tekneyle ilgilenen herkes "Blue in Blue" isimli teknenin satıldığını biliyor,

Deniz Baykal yatı satan aileyi de tanımadığını söylüyor, Maliye Bakanlığı döneminde İSOBaşkanı olan, CHP’li Nurullah Gezgin’i tanıdığını bana kendisi söylediği halde üstelik,

Deniz Baykal’ın bir yat almasını hiç ayıplamadım, Milyonlarca dolarlık gemi değildi ya bu, 340 bin dolarlık bir tekneyi Deniz Baykal’a çok görmedim,

Dün arayan haber kaynağım, "Keşke biraz daha bekleyip tekneye bindiği zaman görüntüleseydiniz" dedi, Bunu inkâr eden, onu da inkâr eder, "Arkadaşımın teknesi" diyebilirdi,

Ben müsterihim,

Şimdi Deniz Baykal o 340 bin doları nasıl geri alacağını veya bu tekneyi şimdi kime satacağını düşünsün,

Not: İnsani değerlere saygımdan, yazacaklarımın bir bölümünü yazmamayı tercih ediyorum,


Ezberleri bozulunca

HAYATINI komplo teorisi üzerinde gazetecilik yapmaya adayanların, mihenk taşları kayınca nasıl çuvalladıklarını görüyor musunuz?

Ben baktıkça görüyor, gördükçe gülüyorum,

Düne kadar Deniz Baykal’ı “Ergenekon’un avukatı olmakla” suçlayan bazı yazarlar ve gazeteler, Kemal Kılıçdaroğlu’nun siyasete getirdiği hareketlilikten sonra

şaşkın ördek gibi oldular,

Suya kıçın kıçın dalmaya çalışıyorlar,

Dün Ergenekon’un avukatı olan Deniz Baykal’ı şimdi,  “Ergenekon’un mağduru” olarak ilan ediyor, arkasında duruyorlar,

Onlara göre Deniz Baykal’ın istifasına yol açan görüntüleri servis eden Ergenekoncular,

Bu sayede Deniz Baykal’ı yerinden edip, CHP’nin başına Kılıçdaroğlu geçirilmiş,

Ee, hani Deniz Baykal Ergenekon’un avukatıydı,

Üstelik ilk açıklamalara bakarsanız Kılıçdaroğlu,  Ergenekon’un avukatlığına Deniz Bey kadar niyetli görünmüyor,

Ne oldu?

Ezberiniz mi şaştı da birden Baykalcı oldunuz!

Ya Vakit Gazetesi’ne ne diyeceksiniz?

Deniz Baykal’ın görüntülerini yayınlayan, onların internet sitesi oldu,

Onlar da mı Ergenekoncu,

Belli ki, Kılıçdaroğlu’nun yarattığı rüzgârdan rahatsızlar,

Şimdi Kılıçdaroğlu gitsin, Baykal geri gelsin hesabı yapıyorlar,

Gelsin ki, siyasette eski düzen yeniden oluşsun,

Herkes yerini korusun,

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Doğrulara yalan demediğimiz zaman

Erişilebilirlik Araçları