SEVGİLİ okurlar,
“Biz senin yanlış yazmayacağını biliyoruz” diyenleriniz kadar, “Fatih Altaylı doğru olmayan bir şeyi mi yazdı” diye düşünenleriniz de vardır mutlaka bu yat olayıyla ilgili,
Bir kısım kompleksli gazeteciler de, yalan yanlış bilgilerle ve yalanlarla bana saldırıyorlar bu meseleyle ilgili olarak,
Ve bazıları da “Deniz Baykal seni yalanladı” diye benim yalan yazdığımı söylüyorlar,
Ben de onlara bir soru sormak istiyorum,
Deniz Baykal’ın görüntülerle belgelenen ilişkisini ben bundan çok değil 1 ay önce yazsaydım, deseydim ki, “Deniz Baykal’ın Nesrin Baytok’la ilişkisi var”,,,
Sizce Deniz Baykal ne derdi?
“Evet var” mı derdi yoksa bana dava açacağını, haysiyetiyle oynandığını mı söylerdi,
Bu soruya kafanızda bir yanıt vermenizi rica ediyorum,
Hiç merak etmeyin,
Ben asla yalan yazmam,
Doğrularım bazen birkaç gün sonra ortaya çıkar, bazen birkaç yıl,
Ama elbet çıkar,
Ne kaza, ne kader, bunun adı cinayet
DÜN Habertürk Ekonomi’de dünyanın en büyük elmasmadeni işletmecisi De Beers’in Başkan Yardımcısı Dipico’nun ve aynı ülkenin Mineral Kaynaklar Bakanı Şabangu’nun maden kazalarıyla ilgili sözleri yer aldı,
De Beers’in Başkan Yardımcısı Dipico, “Madende ölmek kadermi, şaka olmalı, İnsan hayatından bahsediyoruz, Maden kadere bırakılamaz” diyordu,
Bakan Şabangu ise “Kazada kadere tolerans olmamalı” diye tepkisini göstermişti,
Tek bir yasal düzenlemeyle Güney Afrika’damaden kazalarında ölümleri 10’da bire indirdiklerini söylüyorlardı,
Ben de dün Türkiye’de madenciliğe ömrünü vermiş önemli bir madenciyle konuştum,
Onun sözleri daha da ciddiydi,
Zonguldak’tameydana gelen son kaza için aynen şu tabiri kullandı:
“Bu kaza veya kader değil, doğrudan doğruya cinayettir,”
Nedenlerini de anlattı:
“Yeraltında çalışmak çocuk oyuncağı değildir, Ciddi bir bilgi birikimi ve donanım gerektirir, Zonguldak’ta kazanınmeydana geldiği yerde iş yapan şirkete bakın, Daha önce ne yapmış?Maden konusunda hangi bilgisi var?
Hiç, Sır, Daha önce postane inşaatı yapmışlar, Şimdimaden çıkarıyorlar, Postane inşaatçısımadencilik yaparsa, insanlar ölür, Ama buna kaza veya kader denmez,”
Bunun üzerine yapılan savunmaları hatırlattı,
“Söz konusu şirketmadencilik yapmıyor, Madene gidecek tünelleri yapıyor, Yani kömür çıkarmıyorlar, Kaya deliyorlar” dedim,
Ömrünün yarısını yeraltında geçirmiş
madenci patladı:
“Laf bunlar laf, Kaya deliyorlarmış da oradametan gazı olmazmış, Bunu söyleyen adama değilmadene gidecek tünel, su kuyusu kazdırılmaz, Aç bak bugün gazetende
haber var, Define aramak için kazı yapanlar metandan ölmüşler, Su kuyusuna giripmetandan ölenlerin haberlerini azmı okuduk gazetelerde, Yerin altında kazı yapıyorsan her yerdemetan birikebilir, İlle kömürden çıkması gerekmezmetanın, Orada yeraltında bir çürüme, bir bakteriyel ortamvardır, Yine metan çıkar, Dikkat etmezsen patlar,”
Bunun üzerine sordum, “Demek ki patlayabiliyor, Kusur nerede burada?”
METAN DEDEKTÖRÜ BİLE YOK
Anlattı:
“Kusur oradaki şirkette, Yeraltında kazı yapıyorsanmetanı sürekli ölçeceksin, Bunun sistemi var, Galerileremetan dedektörü yerleştirirsin,Metanda artış oldumu galeriyi hemen boşaltırsın, Basarsın taze havayı, metan oranı düşer, yeniden girer çalışırsın, Ama bunlarda bırak sistemi, ellerinde basit 10 dolarlıkmetan dedektörü yok, Vardiya şefinde bir dedektör olsa,metanın arttığını görse hemen ekibi durdurur, Amametanı ölçmezsen, üstüne barut fıçısı gibi galeride dinamit patlatırsan insanlar ölür, Buna da kader falan denmez, Cinayet denir,”
“TTK’nın hiçmi suçu yok?”
“Bakın, TTK bu işi yapan taşerona malzeme vermiş, En azından havalandırmayı sağlayacak vantilatörler, aspiratörler vermiş, Ama adamlarmetanı görecek bir ekipmana sahip olmadığı için bunlar kullanılmamış bile, Ölçseler, hemen çıkıp havayı temizler, sonra devam ederler, Bakın madenin güvenliği önemlidir, Türkiye’de yıllardır tek bir kaza olmamış çok daha riskli yerler var, Aletin tamolacak, Bütün kullandığın malzeme antigrizu olacak, Yokmu bunlar, var? Var ama pahalı, Sen postane inşaatçısına yeraltında iş yaptırırsan böyle olur,”
“Peki ne yapmak lazım?”
“Her işi ehil olanın yapması lazım, Ehil olana yaptıramıyorsan, yaptırma, Sonunda can var bu işin ucunda,”