BAŞBAKAN Erdoğan, Gazze için kelle koltukta savaşıyor,
Dünyanın bir bölümünü karşısına alma pahasına, Hatta alarak,
Bu konuya öylesine baş koymuş bir görüntü veriyor ki, "Gazzeli Erdoğan" deseler yeridir,
Peki bütün bu sorunların kaynağındaki Hamas, yani Gazze’nin kontrolünü elinde tutan "siyasi güç" ne yapıyor?
Onlar için uğraşan Tayyip Erdoğan‘a ne destek veriyor,
Erdoğan’ın ABD-İsrail ve hatta AB ile ilişkilerini gerginleştirmesi, Hamas Lideri Meşal‘in Türkiye ziyareti ile başladı, O günlerde Türkiye-İsrail ilişkileri henüz normaldi ve Türkiye, "İsrail-Suriye sorununu" çözmek için devredeydi,
Bu sorunun çözülmesinin ardından pek çok sorun hal yoluna girebilecekti,
Bu dönemde İsrail’in Türkiye’den önemli bir beklentisi vardı,
Sembolik ama İsrail açısından önemli bir jestti bu,
Barış yolunda belki de önemli gelişmeler olacaktı,
Neydi bu jest biliyor musunuz?
Hamas’ın çoook uzun süredir elinde rehin tuttuğu İsrailli asker Gilad Şalit’i serbest bırakıp İsrail’e vermesi,
Başbakan Erdoğan, bunu sağlamak istiyordu,
Böylece Erdoğan, barış masasına önemli bir kozla oturacaktı,
Hamas ne yaptı?
Türk Başbakanı’nın bu üstü kapalı ricasını geri çevirdi,
Bu sağlansaydı, Ortadoğu’da gerilim bir nebze olsun düşecek, Erdoğan‘ın eli çok daha güçlü olacaktı,
Ancak Hamas bunu yapmadı, Gilad Şalit’i elinde başka pazarlıklar için, İsrail hapishanelerindeki tutukluların salınması için koz olarak kullanmayı,Erdoğan‘ın elini güçlendirmeye tercih etti,
Şimdi Erdoğan hâlâ Gazze’deki insanlık dramı için savaşıyor,
İyi de yapıyor,
Ama kimse unutmasın ki, burada Hamas’tan en küçük bir destek aldığı yok Türkiye’nin ve Başbakan’ının,
Ayrıca niye hâlâ kimse ciddi bir tonla, "Kardeşim Gazze’nin bir yanı da Mısır, Hadi İsrail kötü, Mısır niye abluka uyguluyor" diye sormuyor!
Dışişleri Bakanımız Cezayir’e bir şey der mi?
HADİ biraz da Türk vatandaşlarının haklarını savunalım, var mısınız?
Beşar Esad’ın lafı güzeldi, “Arap ve Türk kanı birdir” derken,
Doğrudur, bu coğrafyada kanlar hep karışmıştır birbirine, Arasında fazla fark yoktur,
Ama Esad’ınki biraz daha ileri,
Peki Cezayir’in kanı, Arap kanı değil mi?
Öyleyse bu zulüm niye,
Cezayir bundan neredeyse bir yıl kadar önce Akdeniz’de uluslararası sularda orkinos avlayan Türk balıkçıların gemilerine el koydu, Gemicilerini hapse attı,
Gemiciler bir süre önce bir yolunu bulup Türkiye’ye döndüler ama gıyaplarında yargılandılar ve üç yıl hapse mahkûm edildiler,
Balıkçı gemilerimiz ise hâlâ Cezayir’in elinde rehin,
Cezayir şimdi Türk balıkçılara, gemilerin ve hatta Akdeniz’deki tüm orkinosların değerinden daha büyük bir ceza kesme, bu yolla gemilerine el koyma ve Türk balıkçıları Akdeniz’de avlanamaz hale getirme peşinde,
Dışişleri Bakanımız Ahmet Davutoğlu, Türklerin uluslararası alandaki haklarını savunma konusunda çok iddialı laflar ediyor,
Acaba bu konuda da bir şey yapmayı düşünüyor mu?
Murat Bey’den ses çıkmadı
BENİ Gazze’ye davet ettiğini söyleyen Sevgili Murat Mercan’dan ses seda çıkmadı,
Kendisine bir teklif yapmış, “Tamam, ben Gazze’ye geliyorum ama gitmeden önce istersen Hakkâri’ye, Orta Anadolu’nun fakir fukara cenneti illerine, hatta ona bile gerek yok uçağa bineceğimiz Yeşilköy’e 10 dakikada mesafedeki Habibler’e gidelim, oradan Gazze’ye geçeriz” demiştim,
Murat Bey aramadı,
Benim davetim baki,
Ama çok arayan, mesaj çeken, mail atan oldu,
Bakın biri ne diyor:
“Merhaba Fatih Bey, bugünkü yazınız için size çok teşekkür ediyor ve helal olsun diyorum,
Neden mi?
Size sempatim falan yok, hatta belki antipatim daha fazladır, dolayısıyla bu bir güzelleme mesajı değil, Ama çok doğru konuştunuz,
Mesleğim gereği çok yer gördüm,
Şu an Güneydoğu’dayım ama inanın bana vallahi de billahi de Kırşehir’in, Yozgat’ın, bırak Kırşehir, Yozgat gibi İç Anadolu illerini Ege’de Balıkesir’in (örneğin Savaştepe İlçesi’nin köyleri), Manisa’nın (örneğin Demirci İlçesi), İç Anadolu’da sizin de saydığınız gibi içler acısı, gerçekten insanın gözlerini yaşartacak derecede sefil köyleri var,
Ve belki inanmayacaksınız ama bu dediğim yerlerde durum şu anda yaşadığım Güneydoğu’dan da kötü,
İnanmazsanız gezin veya gezmesi için gazetenizden adam yollayın,
Dediğiniz gibi Habibler, Sultançiftliği (buralarda da çalıştım) de inanın Güneydoğu’dan çok farklı değil,
Neyse lafı uzatmayayım,
Konuyu gündeme getirdiğiniz için teşekkür ederim,
Gazze için neredeyse savaş çıkacak ama maalesef Türkiye’de içler acısı yerler var,”
Pek çok öğretmenden de bu tip mesajlar geldi, Oraları bilen, gören, oralarda çalışan, Murat Bey “He” derse ben hepsine gitmeye hazırım,
