KEMAL Kılıçdaroğlu da Başbakan Erdoğan’ın gittiği sınır karakoluna değilse de, sıfır noktasındaki başka karakollara gitti, Gideceğini yazmıştım zaten,
Bence iyi de yaptı,
Bir muhalefet lideri de orada neler olup bittiğini görmeli, bilmeli; "oradakilerle" kucaklaşmalı,
Bunda hiçbir sorun, sıkıntı yok, Ancak bence bir yanlışı yapmamalı,
Daha önce Başbakan Erdoğan ve Genelkurmay Başkanı Başbuğ’un çömelmiş fotoğraflarının çekildiği siperde olmasa da, başka siperlerde ayakta durduğunu gösteren fotoğrafı gazetelere servis etmemeli,
Eminim ki, ayakta durmuştur,
Ancak bugüne kadar söylenen bunca laftan, yazılan onca yazıdan sonra oralara gidip "Bakın ben korkmadan ayakta durdum" demek yakışık alacak bir durum değildir,
Kılıçdaroğlu’nu büyütmez, Tam aksine çocukça bir yarış izlenimi yaratır,
Ben bu yazıyı yazarken Gandi Kemal hâlâ oralardaydı,
Fotoğraflar henüz gelmemişti,
Umarım da öyle bir fotoğraf gelmez,
NOT: Bu yazıdan saatler sonra fotoğraflar, CHP’nin internet sitesinde yayınlandı, Bu da bende hayal kırıklığı yarattı,
Malum medya da olduk ya!
Şenes Erzik geçenlere çıktığı bir televizyon programında “Malum medya beni eleştiriyor” diyor,
Ne yapmışız!
Şenes Erzik‘in Türkiye’nin 2016 Avrupa Şampiyonası finallerini Türkiye’ye getirmek için çaba göstermediğini yazmışız,
Şenes Erzik‘in kızdığı bu,
Hemen yapıştırıyor: “Malum medya”
Malum medya dediği ben,
Gazeteciliğe başladığım, çıtır bir UEFA yöneticisi olduğu günlerden beri tanıdığım Şenes Erzik “yapmadığı” işin sorumluluğunu alacağına “malum medya” diyor,
Neyi malummuş söylesin de bilelim,
Kendisini yıllarca Federasyon Başkanı olsun diye desteklerken “malum” değildik,
UEFA’da yürüsün diye uğraşırken “malum” değildik,
FİFA İcra Kurulu üyesi olduğu dönemde çok sevgili ağabeyim Necdet Çobanlı‘yı arayıp “Necdet Abi, senden sonra Şenes Bey gelmeli, Lütfen ona destek ol” derken “malum” değildik,
Şimdi birdenbire “malum medya” ilan edildik,
Kim tarafından?
Şenes Erzik tarafından,
Niye?
“Avrupa Şampiyonası Türkiye’ye gelsin diye herkes uğraşırken niye destek vermedin, Platini Sarkozy’yi üyelerle tanıştırırken sen Abdullah Gül’e niye aynı şeyi yapmadın, Türk hakemlerini niye kollamadın” dediğimiz için,
Yani “ayıplarını” yüzüne vurduğumuz için “malum medya” olduk,
Bunları sormak “malum medya” olmaksa evet ben “malum medyayım”,
Ama Şenes Erzik de bu ülkenin evladı olduğunu unutarak etrafta mebzul miktarda bulunan “malum tiplerden” olduğunu gösterdi,
Ben onun gibi “malum tiplerden” olmaktansa, böyle yaparak “malum medya” olmayı tercih ederdim,
Biz işimizi yaptığımız için “malumuz” o ise kendi çıkarları uğruna bu ülkeye destek vermediği için “maluldur”, En azından benim için,
Her ana baba ister
Cumhurbaşkanı Gül‘ün oğlu Harvard’a gidecekmiş,
Ne mutlu Gül çiftine,
Her ana babanın rüyası, özlemi değil midir çocuklarını en iyi okullarda okutmak,
Mehmet Gül SAT’tan 800 alıp Harvard’a gitmeye hak kazandı diye yazılar çıktı,
Belli ki, bunlar Köşk kaynaklı haberler, Ama Harvard’a girmek için, daha doğrusu Ivy League okullarına girmek için SAT puanı tek başına yeterli bir kriter değildir, Başka şeyler de gerekir,
Yıllar önce bir gazeteci dostumun oğlu ABD’nin en iyi mimarlık okullarından birine gidecekti, Notlar iyi, puanlar süper, yetenek maşallah, Spor yapıyor, sosyal, hayır kurumlarında çalışmış, NGO’larda görev almış,
Ama gazeteci dostum bir şey daha yaptı,
Dönemin Cumhurbaşkanı’ndan bir mektup rica etti,
Cumhurbaşkanı da yazdı,
Delikanlı okula kabul edildi,
Şimdi mezun, Uluslararası saygın bir mimarlık şirketinde çalışıyor şimdi,
Bunları niye yazıyorum,
Mehmet Gül‘ün Harvard’a girmesinde babasının Türkiye Cumhurbaşkanı olması mutlaka etkili olmuştur,
Ama bence bunda hiçbir ayıp yoktur, Her ana baba evladı için bunu yapar,
Üniversite sınavında sahtekârlık yapsaydı,,, Büyük ayıptı, Rezaletti,
Ya da oğlunun ticari işleri için devreye girseydi, O da büyük bir rezalet olurdu,
Ama yurtdışındaki iyi bir okula kabulü için ricacı olmasında hiçbir ayıp yok bence,
Cumhurbaşkanı’nın “Türkiye’de okusaydı gündemde olur rahatsız edilirdi” falan diye savunma yapmasına da gerek yok,
Rahatsız falan edilmezdi,
Ama Harvard’da, Yale’de, Princeton’da okumak başka bir şey,
Keşke benim kızım da okuyabilse,
