Açık oy gizli tasnif

Başbakan Erdoğan, Anayasa’ya "Evet" çıkmasını istiyor, Bunun için de epey uğraşıyor,

Ben hâlâ değişikliklerin çok önemli olduğunu düşünmüyorum ama Erdoğan’a hak vermiyor da değilim,

Referandumu kendisine karşı bir "güvenoylaması" gibi görüyor,

Dahası, bence bunu bir anlamda "Seçilmiş Cumhurbaşkanlığı" için bir deneme olarak da algılıyor olabilir,

Hiçbiri değilse bile, yaptığı bir şeyin herkesçe kabulünü istemek son derece insani bir tavır,

Bunlara hiç diyeceğim bir şey yok,

Ancak anlamadığım şu:

"Neden herkesin oyunun rengini belli etmesini istiyor?"

Oy kutsal değil mi?

Sandık, bir paravanın arkasına kurulmayacak mı?

Hepimiz oyumuzu gizlice, eşimize, çoluk çocuğumuza, ana babamıza bile göstermeden atmayacak mıyız?

O zaman neden herkesin oyunun rengini açıklaması isteniyor,

Böyle bir tavır, Erdoğan’ın sıklıkla eleştirdiği CHP’nin, Demokrat Parti’yi alt etmek için yaptığı ve bugün hâlâ, özellikle de Demokrat Parti geleneğinden gelenler tarafından eleştirilen "açık oy gizli tasnif" meselesine döndürmüyor mu işi,


Eşekten düşenin halinden kim anlar

CHP’li Canan Arıtman, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Ermeni kökenli olduğunu söylediği zaman hep beraber Arıtman’ı ayıplamıştık,

Hatta neredeyse hakaret düzeyinde bir koro ile karşı karşıya kalmıştı Arıtman,

Haklıydık da,

Kimsenin soyu sopu kimseyi ilgilendirmediği gibi bu ülkenin vatandaşlarından bir bölümünün hakaret unsuru gibi kullanılması ayrı bir rezillikti,

AKP’liler de bu rezalete karşı sessiz kalmamış, Arıtman’a ağır cümleler sarf etmişlerdi,

Haklıydılar da,

Şimdi aynı durumla bir başka siyasetçi, Kemal Kılıçdaroğlu karşı karşıya,

AKP’li Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, "Kılıçdaroğlu’nun annesi Ermeni’ydi" diyor,

O gün Arıtman’a ne dediğimi hatırlamıyorum ama on katını Melih Gökçek’e söylüyorum,

Arıtman’ınki büyük ayıptı, toplumca kınanan bu büyük ayıbı tekrarlamak ise on kat ayıp,

Şimdi merak ettiğim şu,

O gün Canan Arıtman’a ağzına geleni, haklı olarak söyleyenler bugün aynı tavrı Gökçek’e karşı gösterebilecekler mi?

Yoksa, "Söz önemli değil, söyleyen önemli, Bizden biri söylediyse iyidir"

diyerek susup oturacaklar mı?

Bir şey söyleyeyim mi, en güzeli ne olur biliyor musunuz? Cumhurbaşkanı Abdullah Gül çıkıp Gökçek’i bir eleştirse,

Tadından yenmez, Tadından,

Ne de olsa eşekten düşenin halinden eşekten düşen anlar,


Hayır diyenlerin sandık motivasyonu yok

Memlekette yoktum,

Konuya giremedim,

Ama çok da geç kalmış sayılmam,

HABERTÜRK’ün her ay düzenli olarak yaptırdığı anketlerin sonuncusu ilginç sonuçlar ortaya çıkardı,

Sonuçlar o kadar "ilginç" ki, Türkiye’de siyasetin ne kadar kaygan zeminde yapıldığını da gösteriyor aslında,

4 ay önce "Evet" oyları "Hayır" oylarının hayli önünde,

Nisan ayında "Evet" demeyi düşünenlerin oranı yüzde 60,2, "Hayır" demeyi düşünenlerin oranı yüzde 39,8,

Bir sonraki ay "Hayır"lar farklı önde,

Ardından "Evet"ler az farkla önde, Mayısta "Hayır" demeyi planlayanlar yüzde 57,8, "Evet" demeyi planlayanlar ise yüzde 42,2,

Geçen ay bir puan farkla "Evet"ler önde,

Bu ay ise "Hayır"lar öne geçmiş,

Anayasa belli ama fikirler oynak,

Ancak benim gördüğüm en ilginç olay şu,

"Hayır" demeyi düşünenlerin büyük bölümü sandığa gitmiyor,

Oy vermeyi düşünenlerin oranı yüzde 88,3,

Oy vermeyi düşünmeyenlerin oranı yüzde 11,7,

Doğrusu ben böyle bir katılım beklemiyorum, Katılım daha da düşük olur,

Oy vermeyi düşüneler arasında "Evet" diyeceklerin oranı yüzde 48,7, Hayırcıların oranı ise yüzde 39,6, Bunların toplamı yüzde 88,3

Sandığa gitmeyeceğini söyleyen yüzde 11,7’nin ise 78,9’u "Hayır" diyor, Yani "Hayır" oylarından % 9,2 eksiliyor, Sandığa gitse evet diyeceğini söyleyenlerin oranı yüzde 21,1, yani evet oylarından yüzde 2,5 gidiyor,

Herkes sandığa gitse, yani katılım yüzde 100 olsa "Evet" oyları yüzde 48,7 artı yüzde 2,5, toplamda yüzde 51,2’ye çıkıyor, "Hayır" oyları yüzde 39,6 artı yüzde 9,2 olarak toplamda % 48,8 oluyor,

Sonuç olarak referanduma herkes katılırsa "Evet" yüzde % 51,2, "Hayır" yüzde 48,8 oluyor,

Tabii sonuç olarak Türk seçmeninin ne yapacağı hiçbir zaman belli olmuyor,

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Kolay işleri zor yapanları adam, zor işleri kolay yapanları salak zannetmediğimiz zaman

Erişilebilirlik Araçları