Başkanlık provası mı?

Referandum tansiyonunda sanki biraz gerileme var,

Belki de bana öyle geliyor, emin değilim,,

Gerçi liderler hâlâ çok bağırıyor,

Önceki gün televizyonlardan birinde Bahçeli’nin konuşması naklen yayınlanıyordu,

Yanımda oturan bir kadın, "Fatih Bey, ben izlemediğim için bilmiyorum ama Obama, Sarkozy, Merkel de böyle bağırıyor mu konuşma yaparken" diye ciddi ciddi sordu,

Güldüm, "Kabahat liderlerde değil, halkta, Lider bağırmayınca halk onu liderden saymıyor" dedim,

"Bak bu olabilir" dedi,

Liderler bağırıyor ama dediğim gibi sanki tansiyon biraz düştü,

Ben diğer liderlerden daha çok Başbakan Erdoğan’ın bu referandumla ilgili tavrını yakından izlemeyi yeğliyorum,

Başbakan’ın bu referandumu bu kadar önemsemesini gerektirecek bir durumu olduğunu düşünmüyorum,

"Niye önemsemesin" dediğinizi duyar gibiyim,

Önemsememeli, çünkü Başbakan Erdoğan’ın kafasında "yeni bir Anayasa" olduğunu hissediyorum, zannediyorum,

2011 seçimlerinden önce veya sonra Başbakan Erdoğan "yepyeni" bir Anayasa için start verecek,

Büyük ihtimalle AKP’nin 2011 seçimlerinde vereceği sözlerden biri "yeni Anayasa" olacak,

AKP seçimlerden bugünküne yakın bir güçle çıkarsa "başkanlık sistemine" geçişe imkân sağlayacak yeni bir Anayasa’yı Meclis’e, belki oradan da halkın önüne getirecek,

Böyle kapsamlı bir Anayasa değişikliğini düşünen Başbakan’ın, iki hafta sonra önümüze gelecek bir Anayasa’yı çok da dert etmesi mümkün değil,

Bence Başbakan iki nedenle bu Anayasa değişikliğini önemsiyor ve var gücüyle asılıyor,

Birincisi, bu referandumu 2012’de yapılması muhtemel görünen bir "Cumhurbaşkanlığı seçimi"nin provası olarak görüyor olabilir,

Bütün muhalefeti ve hatta kendisine yakın görünen isimleri bile karşısına alarak yine de halkı ikna edip edemeyeceğini test ediyor,

Tek başına şehir şehir, meydan meydan gezip "yüzde elliyi" ikna edip edemeyeceğini görmek istiyor, Sağ seçmeni kendi ismi üzerinde birleştirerek konsolide edip edemeyeceğini görmek istiyor,

İkincisi ise 2011’den sonra yapılacak bir "yeni Anayasa"nın Anayasa Mahkemesi’ne takılıp kuşa çevrilmesinin önüne geçmek istiyor, "Kapsamlı ve kökten" bir değişikliğin Anayasa Mahkemesi tarafından önlenmesini engellemek amacında,

Büyük ihtimalle muhalefet de bu durumun farkında,

O yüzden halkın referandum gerilimi azalırken, liderlerinki artıyor,


Teşekkürler Sahil Güvenlik

EGE’nin cennet koylarından birindeyiz,

Hava kararmak üzere, Gökyüzü kavuniçinden mora dönmüş,

Giderek artan rüzgârın sesi bile sükûneti bozamıyor,

Enfes bir mavi gece başlamak üzere,

Birdenbire koydaki teknelerden birinden canhıraş bir müzik yükseliyor,

Kolbastı,,, Bangır bangır bağırıyor bir ses,

Koyda yerli yabancı onlarca tekne hafiften huzursuz oluyor,

Canhıraş müzik kolbastılarla devam ediyor, Sonra Ciguli başlıyor,

Ardından arabeskin ve oyun havasının her türlüsü,

Tekneler, müzik yayını yapan tekneye projektörlerini yakıp söndürmeye başlıyorlar,

Kibarca, "Yeter artık" demek,

Tınmıyorlar bile, İnadına ses yükseliyor,

Bir iki tekne demir alıyor karanlıkta, Gürültüden kaçıyor,

Bir tekneden botla müzik yayını yapan tekneye gidiyorlar uyarmak için,

Hakaret işitip geri dönüyorlar,

Sonunda bizim teknenin kaptanı Sahil Güvenlik’i arıyor,

Koordinatları veriyor,

Marmaris Sahil Güvenlik Komutanlığı, bölgeye yakın bir teknelerini, karanlığa ve fırtınaya rağmen yolluyor,

45 dakika sonra Sahil Güvenlik botu koya giriyor, Botu gören tekne, müziği hemen kesiyor ama kurtulamıyor,

Hepimiz, her şeye rağmen iyi bir ülkede yaşadığımızı hissediyoruz,

Tek bir Sahil Güvenlik botu bize bunu hissettirmeye yetiyor,

Huzuru sağlayıp, gece karanlığında kaybolup gidiyorlar,

"Buyurun bir çayımızı için" teklifimizi, "Hava fırtınalı, Her an yardıma ihtiyaç duyan biri çıkabilir" diye kibarca reddederek,

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Güveni kaybetmenin, kazanmaktan çok daha zor olduğunu unutmadığımız zaman

Önceki İçerik
Sonraki İçerik

Erişilebilirlik Araçları