Pazarlık için hep bir adım daha

ÖCALAN havaya girince, Kürt sorununun “legal temsilcisi” konumuna geçen PKK, sorunu tırmandırmaya başladı,

“Özerklik” talebi, bu tırmandırmanın aşamalarından biri,

Önemli ve etkili bir aşama,

Aslına bakarsanız bu talep sayılmaz, Çünkü zaten kontrollerindeki belediyelerin olduğu bölgelerde kendi başlarına “özerk bir yapı” kurmanın adımlarını atmaya başladılar,

Yani talep etmiyorlar, “Yapıyoruz, haberiniz olsun” diyorlar, Maksat gerilimi tırmandırmak, Önemi korumak,

Dün Taraf Gazetesi’nde Kurtuluş Tayiz’in dikkat çeken bir yazısı vardı, Tayiz şöyle yazmış: “Şimdi kendi başlarına merkezden ayrı ekonomik yapı, ayrı parlamento, ayrı öz savunma gücü, yani ‘Özerk Kürdistan Yönetimi’ istiyorlar,

 ,,,Bu aceleciliğin arkasında ise hiç de iyi niyetli hesaplar yatmıyor, Adına demokratik demekle bir yapı ne demokratik olur, ne de özgürlüğü simgeler, Henüz Kürt nüfusun büyük bölümünün böyle bir talebi yoktur, aksine karşı çıkanlar daha çoktur, Özerklik talebi, İmralı ve PKK’nın siyasi talebidir, Federasyona ve ayrı devlete kadar uzanabilecek esneklikte tarif edilmiştir, PKK’nın bölge üzerinde kurmak istediği egemenliğin siyasi formülüdür, Demokratik bir nitelik taşımıyor, Kürtler üzerinde yeni bir Kürt tahakkümünün kurulması anlamına geliyor,”

Buraya aktardığım satırlarına yüzde 100 katıldığım, tamamına ise yüzde 90 oranında katıldığım önemli bir değerlendirme,

Çok belli ki, PKK ve Öcalan, Türkiye’deki fikri boşluk ve ne yapacağına tam olarak karar verememe durumundan faydalanmak amacındalar,

Ve yeni bir zorlama içine giriyorlar,

Sürekli bir adım önde gidip ya da sürekli ileri mevziler kazanıp pazarlıkta hep bir fazla koz kullanmaya çalışıyorlar,

Terörü doğrudan muhatap almanın sıkıntısı da burada ortaya çıkıyor,


Erdoğan sert çıkacak

PKK ve siyasal uzantısı BDP Türkiye’de yeni bir gerilim senaryosu yazarken, Türkiye’de Bahçeli dışında tepkili çıkışlar yapan siyasetçi yok,

Ama ben Başbakan Erdoğan’ı biraz tanıyorsam, çok yakında, belki bugün “çok sert” bir çıkış yapacaktır, Çünkü bu gelişmelerin baraj altına itilmeye uğraşılan MHP’ye yaradığı aşikâr,

Erdoğan, AKP Lideri şapkasıyla bu duruma daha fazla tahammül edemez,


İşsizliğin boyutu

PAZAR günü, HT Pazar ilavemizde Ayşegül Akyarlı’nın müthiş bir haberi vardı,

“Türkiye’deki jigolo sektörünü” inceleyen bir haber,

Eli yüzü düzgün, ağzı laf yapan, kılığı kıyafeti yerinde bazı erkeklerin ücret karşılığı yalnız kadınlara eşlik ederek ne kadar para kazandıklarını anlatan bir haber, Bu haber üzerine Murat Bardakçı jigololuğun tarihini yazdı, Serdar Turgut ise “Benden jigolo olmaz ama kiralık koca olabilir” tadında konuya girdi,

Ancak asıl önemli olan, bu haber yayınlandığından beri Ayşegül Akyarlı’nın telefonları susmuyor,

Yoo, merak etmeyin, jigolo arayan kadınlar numara almak için aramıyorlar,

Arayanlar erkekler, “Biz de jigolo olmak istiyoruz” diye arayanlar Ayşegül’ü bunalttılar,

Memlekette işsizliğin boyutunu buradan anlamak mümkün, Herkes kötü yola düşmeye hazır, Yeter ki pazarı olsun!


Ulan

Galatasaraylı taraftarlar, Arda’ya kızmış, Çünkü Fenerbahçe Başkanı Yıldırım, Arda’yla karşılaşınca, “Ulan Arda sen de mi buradasın?” demiş,

Anlamadığım şu, bunda Arda’nın ne kabahati var,

Ne yapacaktı yani, Fenerbahçe Başkanı’na “Bana ulan diyemezsin” deyip ağzını mı kapatacaktı, yumruk mu atacaktı?

Fenerbahçe Başkanı, bir futbolcuya hele hele rakip takımın futbolcusuna böyle hitap ediyorsa, edebiliyorsa Arda ne yapsın, biz ne yapalım?


Yeni Sami Yen, Saraçoğlu’ndan iyi mi?

Galatasaray yönetimi dün Habertürk yazarlarını Türk Telekom Arena’ya ya da bana göre Yeni Ali Sami Yen’e davet etti, Bizimkiler de kalkıp gittiler,

Ben gitmedim, Ama ben giderim diye benimle karşılaşmak istemeyen Adnan Polat da araziye uymuş,

Yazının devamı için tıklayınız

 

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Kötülükle yaşayanlar, kötülükle karşılaştığında şaşırıp ağlamadıkları zaman

Erişilebilirlik Araçları