Çankaya’da korsan DVD

DÜN Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Twitter’a "Eşiyle birlikte The King’s Speech adlı filmi izlediğini" yazınca ortalık karıştı,

Birkaç gün önce Murat Bardakçı bu filmi izlediğini ve çok beğendiğini anlatmıştı,

"Çıktı mı ki?" diye sormuştum, Gülerek "Korsaaan" demişti,

Bardakçı korsana karşı olmadığını, çünkü kendi kitaplarının da korsanının yayınlandığını ve bu sayede daha çok okunduğunu, korsan aldığı zaman bir anlamda ödeştiğini söyler hep,

Aynı tezi öne sürerek korsan film alan bir tanıdığım daha var,

Korsana külliyen karşı olduğum için Bardakçı’nın vereyim önerisini geri çevirdim,

Dün Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün The King’s Speech’i izlediğini Twitter’dan okuyunca şaşırdım,

Cumhurbaşkanı, korsan DVD’den film izliyor, dahası bunu açıklıyordu,

Tepkileri görünce, "Birazdan bir açıklama yaparlar, düzeltirler" diye düşündüm,

Nitekim açıklama gecikmedi, Çankaya Köşkü, "Filmin DVD’sinin ABD’den alındığını" duyurdu hemen,

Doğrusu buna da şaşırdım,

Çünkü iki gün önce ABD’nin online DVD satan internet sitelerine girmiş ve The King’s Speech’in DVD’sinin henüz piyasaya çıkmadığını ama sipariş alındığını görmüştüm,

"Acaba satışına başlandı mı?" diyerek yeniden bu siteleri dolaştım,

Hayır başlanmamıştı,

Sipariş almaya devam ediyorlardı ama henüz satış yapılmıyordu,

Çünkü film hâlâ gösterimdeydi ve herkesin bildiği üzere, gösterimi süren filmlerin DVD’si piyasaya verilmezdi,

Belli ki Abdullah Bey boş bulunup bir açıklama yapmış, sonra da bunun ne anlama geldiğini görünce düzeltmeye çalışmıştı,

Keşke "ABD’den aldım" diyeceğine, "Filmin yapımcısı firma, Cumhurbaşkanlığı için özel bir DVD gönderdi" deseydi,

Daha şık olurdu,


Mısır’da darbenin adı demokrasi

MISIR’da olup bitenlerden sonra yapılan yorumlara bakınca, "Acaba salaklık bende mi?" diye düşünmeden edemiyorum,

"Halk ayaklanması" olarak tarif edilen olayların 18, gününde Hüsnü Mübarek istifa etmek zorunda kaldı, Mısır’dan aldığım bilgilere göre, Silahlı Kuvvetler, Mübarek’e "Artık bırak" demek zorunda kalmış, Çünkü Mübarek’in "halka ateş açılması" yönündeki çağrısı askerler tarafından uygulanmayınca durumun iyice gerginleşmesi olasılığı orduyu rahatsız etmiş ve Mübarek’e çekilme çağrısı yapılmış,

Öyle veya böyle, Sonuçta seçimle gelmiş bir lider, görevinden ayrılmak zorunda kaldı,

Türkiye’deki pek çok yorumcu da bunu "demokrasi" olarak görüyor, bağırıyor, sanki Mısır çok da umurlarındaymış gibi zafer çığlıkları atıyor,

İyi de ben burada bir demokrasi kırıntısı göremiyorum,

Evet, Hüsnü Mübarek görevi bıraktı ama kime?

Ayaklanan halka veya onların liderliğini yapan birini, bir partiye falan değil,

Silahlı kuvvetlere, yani orduya bıraktı,

Tüm yetkiler artık orduda,

Başkanlık koltuğunda ise Süleyman oturuyor,

Yani Mısır halkının en çok nefret ettiği kişi, İşkenceci general, Mübarek’in sağ kolu,

Şimdi burada demokrasi nerede bana söyler misiniz?

Hele hele bunu demokrasi olarak görenlere bakınca iyice bir acayip oluyorum,

Türkiye’de asker "gık" dese adı "antidemokratik tavır" ya da "darbe" oluyor,

Mısır’da ordu yönetime geliyor, adı "demokrasi" oluyor,

Merak ediyorum, Saddam da görevi Kimyasal Ali’ye devredip çekilseydi, bu da demokrasi mi olacaktı?


Bu müze kapalı kalır mı?

YILLARDIR arada bir yazdığım yazıyı bir kez daha tekrar etmek istiyorum,

İstanbul’da, Dolmabahçe’de şahane bir müze binası vardır, Denizin kıyısında, sarayın uzantısında,

Adı, İstanbul Resim ve Heykel Müzesi’dir,

Bu müze yıllardır bakımsız ve harap halde durur,

Çatısı akar, duvarları rutubet içindedir, Bakımsız bir halde,

Bunu defalarca yazdım çizdim,

Çünkü içinde Türk ressamlarının ve heykeltıraşlarının çok önemli, her biri artık bir servet olan eserleri vardır,

Bu müze birkaç yıl önce kapatıldı,

Sevindik, Hızlı bir onarım ve bakımdan sonra açarlar herhalde diye,

Nerdeee!

Bu güzelim müze hâlâ kapalı,

Kapı duvar,

İstanbul’da İstanbul Modern dışında, kalıcı olarak resimlerin sergilendiği neredeyse tek müze olan Resim ve Heykel Müzesi yıllardır kapalı,

Dışı hâlâ dökülüyor,

İçinin ne halde olduğu ise meçhul,

Kültür Bakanı Ertuğrul Günay’ın bu konuda ne yaptığını çok merak ediyorum,

Ama ben en kısa zamanda kızımla bu müzeyi gezebilmek istiyorum,

Belki başka isteyenler de vardır!

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Mutlu Olmak İçin 14 Bin Neden adlı kitabın yazarı, mutsuz olmak için tek bir nedenin yettiğini anladığı zaman

Erişilebilirlik Araçları