Gemi bahane rant şahane

HESAP iyi şeydir,

Hayal bile görseniz, hesap yapacaksınız ki, hayaliniz başınıza yıkılmasın,

"Çılgın Proje" diye isimlendirilen Kanalist Projesi’ne gerekçe olarak Boğaz’daki gemi trafiğinin yoğunluğu ve bu trafiğin İstanbul için yarattığı tehlike gösterildi,

Eski Bakan Binali Yıldırım ise projenin 20 milyar TL’ye mal olacağını ve rantabl olduğunu söyledi,

Başbakan Erdoğan ise Boğaz’dan yılda 60 bin gemi geçtiğini açıkladı,

Şimdi hesap yapalım,

Boğaz’dan geçen gemilerin tümünü, bedava geçtikleri Boğaz yerine parayla geçilecek Kanalist’e yönlendirseniz, yılda 60 bin gemi bu kanaldan geçer,

Her bir geçişten ortalama 5 bin dolar alsanız yılda 300 milyon dolar eder,

10 yılda 3 milyar dolar, 100 yılda 30 milyar dolar eder,

Açıkçası ben bir rantabilite göremedim,

Demek ki, bu projenin asıl rantı gemilerin geçişinde değil, Gemi geçişi işin halka gösterilen "havuç"u,

Demek ki, asıl rant, bu kanalın çevresindeki arazilerde, burada yapılacak inşaatlarda, şehirlerde, Gemiler işin süsü, boyası,

Orada mangır yok, Belli ki, kanalın çevresine yeni yeni şehirler kurulacak, Ciddi bir emlak rantı elde edilecek,

Projeyi kim veya kimler alacaksa, parayı buradan çıkaracaklar,

Gemiler büyük ihtimalle yine Boğaz’dan geçmeye devam edecek,

Projenin yerinin gizli tutulması ise ayrı bir acayiplik,

Bahane, rant sağlanmaması,,,

Ama asıl rantın gizlilikle sağlandığını unutuyorlar,

Bu arada kanalın iki ucuna birer Deniz Feneri yapılırsa şahane olur,

Rantın nerede olduğuna ışık tutarlar,

 


 

Analara ne denmez

KEMAL Kılıçdaroğlu "A" dedi, dünya başına yıkıldı,

Lafını tamamlasaydı bu kadar kötü olmazdı diye düşünüyorum,

Tamamlanmamış cümleye atfedilen anlamlar gerçekten vahim,

Kılıçdaroğlu’na yakışan, "Söylemedim ama böyle bir anlam yüklenmesine neden olduysam özür dilerim" demektir,

Tabii sonrasındaki gelişmeler komik,

Özellikle de Başbakan Erdoğan’ın konunun üzerine gidiş biçimi,

Erdoğan yakaladığı yerden Kılıçdaroğlu’na bindiriyor,

Haklı haklı olmasına da, yine de dün söyledikleri yerli yerine oturmuyor,

Erdoğan dün diyor ki, "Bizim oralarda anaya öf bile denmez",

Doğru, bizim oralarda da anaya "öf" bile denmez,

Anamı bir gün kırsam, gözüme bir hafta uyku girmez,

Ama "öff" bile denmeyen analardan birinin evladına "Ananı da al git" diyen Erdoğan değil miydi? 

 

 


Anket

HER ay düzenli olarak yaptırdığımız "Seçmen eğilimleri araştırması"nın Nisan 2011’e ait olanı da elime ulaştı, Bu kez yüz yüze görüşme yöntemi ve iki kat fazla denekle yaptığımız araştırmanın sonuçları ilginç,

Siyasi tercih konusunda büyük sürpriz yok ama vatandaşların "başkanlık sistemine bakışı" ve "Cumhurbaşkanı olarak kimi görmek istersiniz?" sorusuna verdikleri yanıtlar büyük bir sürpriz oldu bizim için,

Şu anda son değerlendirmelerini yaptığımız anketin sonuçlarını yarın gazetenizde görebileceksiniz,

Ankette ilk bakışta gördüğüm en önemli taraf, yüzde 10’luk barajdan kaynaklanan adaletsizlik,

Eğer MHP barajı aşmayı başaramazsa, seçmenin yüzde 26’ya yakın bir bölümü TBMM çatısı altında temsil edilememiş olacak,

Hadi BDP’nin bağımsızlar vasıtasıyla bunda 3 puanlık bir düzeltme yaptığını varsaysak, yine de seçmenin yüzde 23’ü TBMM çatısı altında kendini temsil edenleri göremeyecek,

Bu durum "siyasi istikrar için zaruri" gibi gösterilse de, aslında uzun vadede tam aksi bir işe yarıyor ve siyasi gerilimi tırmandırıyor,

Yarın yayınlamaya başlayacağımız anket sonuçlarını ilginç bulacağınızdan şüphem yok,

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Ruhumuzun pisliğini, yönettiğimiz kurumlara bulaştırmadığımız zaman

Erişilebilirlik Araçları