Esad ve Kaddafi’ye Erdoğan tavsiyeleri

ANKARA Temsilcimiz Muharrem Sarıkaya, önceki akşam önemli bir isimle buluşmuştu,

Ben de bu buluşmada merak ettiğim bazı konuları sormasını rica etmiştim kendisinden,

Özellikle de Suriye ve Libya’daki gelişmeleri merak ediyordum,

Devletin önemli bir noktasında bulunan bu dostumuzun Muharrem’e bu iki konuyla ilgili anlattıkları çok önemli,

Suriye meselesinde, Beşar Esad’ın tavrı Türkiye’ye artık havlu attırmış,

Başbakan Erdoğan, Suriye’de olayların tırmandığı süreçte Beşar Esad’la en az 20 kez telefonla görüşmüş, Birkaç kez de özel olarak temsilciler yollamış,

Her seferinde Beşar Esad’a tavsiyelerde, hatta neredeyse talimat gibi algılanacak önerilerde bulunmuş,

"Bir an önce reformları hayata geçirmesini, çok partili rejimin gerçek anlamda kapısını açmasını, özgürlükleri artırmasını, bir an önce demokratik bir seçimin altyapısını oluşturmasını" söylemiş,

Çevresinden korkmamasını, bunları yapması halinde Türkiye’nin arkasında duracağını, Ortadoğu’ya dışarıdan müdahalenin önünün ancak böyle kesilebileceğini, aksi takdirde Suriye’nin ve Beşar’ın kendisinin çok zora gireceğini söylemiş,

Beşar tüm bu önerilere "Tamam yapacağım" diye söz verdiği halde tek bir adım bile atmamış,

Bu da Başbakan Erdoğan’ın Beşar Esad’ı bir anlamda defterden silmesine ve "Ne hali varsa görsün" demesine neden olmuş,

Muharrem’in görüştüğü kişi, "Yakında devrilir, Yerine bir kukla oturtur, Sonra da seçime götürürler ülkeyi ama bölünmesine izin vermezler" yorumunda bulunmuş,

Libya ile ilgili ise son olarak geçen hafta Başbakan’ın talimatıyla "çok üst düzey bir görevli" Libya’ya gitmiş,

Orada Muammer Kaddafi’nin oğluyla buluşmuş ve Başbakan’ın mesajını iletmiş, Mesaj şöyleymiş:

"Baban artık direnmesin, Bu direniş bir sonuç getirmeyecek, Sadece Libya’nın daha çok acı çekmesine neden olacak, Bıraksın, Libyalılar bundan böyle kendi kaderlerini kendileri tayin ederler, Eğer bırakmazsa kendisi canından olacak, ailesi çok acı çekecek, Şimdi bırakırsa bundan böyle başka bir ülkede de olsa yaşar, Biz bunda kendisine yardımcı oluruz,"

Yanıtın ne olduğu bilinmiyor,

Ancak Muammer Kaddafi’nin bu tavsiyeyi dinleyeceğini pek zannetmiyorum,

 


Bu yazıyı sadece AKP’liler okusun

SEÇİM öncesi olayları çok yakından gözlemledim,

Mitingleri izledim, televizyon programlarını seyrettim,

Programların reytinglerini inceledim,

Halkla, vatandaşla konuştum,

Anket şirketlerinin sonuçlarını çaprazlamasına değerlendirdim,

Sonuç olarak ortaya çıkan tablo şu:

Bana göre bu seçimde AKP en az yüzde 55 oy alır,

CHP’nin alacağı oy en fazla yüzde 25 olabilir,

MHP barajı geçemez,

Bağımsızlar yeterli oyu zaten alamazlar,

Bu durumda Meclis’te AKP’nin 390, CHP’nin de 160 sandalyesi olur,

 


Bu yazıyı sadece CHP’liler okusun

SEÇİM öncesi olayları çok yakından gözlemledim,

Mitingleri izledim, televizyon programlarını seyrettim,

Programların reytinglerini inceledim,

Halkla, vatandaşla konuştum,

Anket şirketlerinin sonuçlarını çaprazlamasına değerlendirdim,

Sonuç olarak ortaya çıkan tablo şu:

Bana göre bu seçimde AKP en fazla yüzde 30 oy alır,

CHP’nin alacağı oy en az yüzde 44 civarında gerçekleşir,

MHP yüzde 20’yi bulur,

Bağımsızlar 28 milletvekilini Meclis’e sokarlar,

Bu durumda Meclis’te AKP’nin en fazla 220 sandalyesi olur ve muhalefete düşer,

CHP ya tek başına ya da MHP ile koalisyon kurarak iktidar olur,

 


Karışık

TEKE Tek’te konuğum Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün,

Konu "bakan yardımcılığı"na geliyor,

"Bakanlarla müsteşarlar arasında bile gerilim yaşanır zaman zaman, Şimdi araya bir de bakan yardımcısı geliyor, Üçlü bir gerilim olmayacak mı? Yetki karmaşası olmayacak mı? Bürokrasi nereden geldiği belli olmayan birini kabul edecek mi? Yardımcının siyasi müsteşar gibi davranması bakanı rahatsız etmeyecek mi?" diye sordum Ergün’e,

"Öyle bir tehlike görmüyorum" dedi ve anlattı: "Bakan yardımcılarının imza yetkisi olmayacak, Ayrıca bakana vekâlet etme yetkileri de olmayacak, Bakanlara sadece bakanlar vekâlet eder, O da yurtdışına çıkarsa, Bunda bir değişiklik olmayacak, Bakan yardımcısı daha çok işlerin yürümesinde etkili olacak, Bakanların bir yüzü dışarıya dönük, bir yüzü bakanlığa, Yardımcılar ise daha çok içeriye dönük çalışıp bakanların zaman eksikliğini tamamlayacaklar,"

Makul bir yaklaşımdı,

Benim program bitti, Odama çıktım, televizyonu açtım,

Başbakan Erdoğan başka bir yerde konuşuyordu,

Aynı soru soruldu, Şunları söyledi:

"Bakan yardımcıları tam yetkili olacak, İmza yetkileri olacak, Gerekli hallerde bakanlara vekâlet edecekler,"

Kafam karıştı,

Kapattım televizyonu,

 


Adnan Polat ihraç edilmeli

BİR koltuğa, o koltuğu hiç hak etmeyen birinİ oturtursanız, ardından meydana gelecek komplikasyonlara ve belalara hazır olmanız gerekir,

Adnan Polat’tan söz ediyorum,

Bir zamanlar çok sevdiğim, her istediği zaman yardımına koşmaya hazır olduğum Adnan Polat’tan,

YAZININ DEVAMINI SPOR BÖLÜMÜNDE OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ

 
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Şapı kaynatmakla şeker elde edemeyeceğimizi anladığımız zaman

Önceki İçerik
Sonraki İçerik

Erişilebilirlik Araçları