Bundan sonra ne olacak?

FUTBOL Federasyonu’nun 2 numaralı ismi Lütfi Arıboğan’la konuştum dün,

Sağda solda okuduğum farklı haberler kafamı karıştırdığı için,

"Bize sormadan, biz hiçbir açıklama yapmadan bizim ağzımızdan türlü hikâye yazıyor herkes" diye başladı,

"15’inde nihai kararı verecekmişsiniz" dedim,

"Yok öyle bir şey" dedi,

Ve şu ana kadar yaptıklarını ve bundan sonra yapacaklarını anlattı,

"Şimdilik hiçbir karar almadık, Biz de bilgi almaya ve olan biteni öğrenmeye çalışıyoruz, Gerek savcılıkta, gerekse Emniyet’te bize anlatılan her şeyi dinledik, Bize gösterilen belgeleri inceledik,

Ancak şu kadarını söylemeliyim ki, bize sınırlı sayıda belge gösterildi, Soruşturmanın gizliliği açısından mahkemeye intikal etmeyen belgeleri bizimle paylaşmadılar, Çok kooperatif davrandılar, çok iyi bir işbirliği içindeler, Ancak tüm belge ve bilgileri göremedik,"

Burada araya girip sordum: "Gördükleriniz nasıldı?"

"Vahim" dedi, "Gördüğümüz kadarıyla vahim ama tabii biz sadece bir kısmını gördük, Gerisini bilmiyoruz, Onları da peyderpey bize gösterecekler,"

"Ne zamana kadar tüm bilgilere ulaşırsınız, karar verecek duruma gelirsiniz?" dedim,

Bunu kesin olarak bilmiyordu Arıboğan, "Soruşturmanın seyrine göre bilgi aktaracaklar" dedi,

"Peki siz ne zaman karar alacaksınız?"

"Biz şu ana kadar dinleyip izlemekten başka hiçbir aksiyon yapmadık, Yeterince bilgi ve belge aldıktan sonra etik kurulumuzu ve hukuk kurulumuzu toplayacağız, Onların alacağı karara göre davranacağız, Ama şu ana kadar alınmış bir karar, varılmış bir yargı yok" dedi,

Arıboğan’ın söyledikleri bunlar,

Bu arada birkaç bilgi daha aktarayım,

Futbol Federasyonu’nun şikeye karışan takımları küme düşürmek veya ceza vermek için yargı kararını bekleme gereği yok,

"Ceza Kanunu’nda şikeye ceza olmasa bile Futbol Federasyonu ceza verebilir, Çünkü Federasyon’u, FIFA ve UEFA kuralları bağlıyor, Bu yüzden toplanan delilleri yeterli gördüğü anda Federasyon cezaları verebilir, Yargının bununla bir ilgisi yok, Federasyon’un alacağı karara itiraz mercii Tahkim Kurulu, sonra da CAS,"

Yani şike olayına adı karışanlar TCK’ya veya Futbolda Şiddeti Önleme Yasası’na göre ceza almasa bile Federasyon ceza verebilir,

Ayrı ayrı hukuklar,

UEFA da yargının alacağı karara değil, Futbol Federasyonu’nun alacağı karara bakacak,

 


Bir randevu her şeyi çözer

FENERBAHÇE’nin şike olayı CHP’nin "yemin protestosunu" gölgeledi,

Ancak durum giderek "tatsız" bir hal alıyor,

Aslında "medeni" davranış biçimleri Türk demokrasisinde "işlerlik" kazanmış olsa, bu işi çözmek çok basit,

Tanıdığım en medeni insanlardan biri olan Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan’dan bir randevu alıp konuyu görüşse, AK Parti’nin bu sorunu çözmek için devreye gireceğinden hiç kuşkum yok,

Zaten Başbakan’ın tavrı bunu gösteriyor,

Bir yandan CHP’nin kendini köşeye sıkıştırmasını eğlenerek izliyor, diğer yandan olayı kördüğüm etmekten özenle kaçınıyor,

Bakmayın "Tükürdüklerini yalayacaklar" demiş olmasına,

Başbakan Erdoğan’ı biraz tanıyanlar, bu sözün nedenini çözebilir,

CHP’den "AKP’ye diz çöktüreceğiz" açıklaması gelince o da "Tükürdüklerini yalayacaklar" diyor,

Buna mukabil Mustafa Elitaş, "15 Temmuz son, Sonra üyeliklerini düşürürüz" deyince hemen devreye girip "Maksadını aşan sözler" diye düzeltiyor,

CHP’yi tam mağdur haline getirmiyor,

Dediğim gibi sorunun çözümü çok basit, Kılıçdaroğlu, Başbakan’dan bir randevu isteyecek ve görüşüp bu sorunu halledecekler,

CHP, sorun kendi sorunu olduğu halde "İlk adımı onlar atsın" tavrında,

Bu çok da doğru değil,

Önemli olan sorunu çözmek,

Adım hesabı yapmak çocukluğumuzda kaldı,

Mahallede maç yaparken, adım hesabıyla takım kurar, maç yapardık,

Meclis’te yapılanı mahalle maçına çevirmemek lazım,

 

 


Bunun adı gazetecilik

HABERTÜRK yine gazeteciliğini yaptı,

Dün Türkiye’nin en çok konuştuğu fotoğrafı yayınladı,

Aziz Yıldırım’ın "eşkâl tespit fotoğrafı"nı,

Gazeteciliği bilen herkes "alkışladı",

Kıskananlar "eleştirdi",

Bazıları ise kızdı,

Fotoğrafın "üzücü ve acıtıcı" olduğunu biliyorduk,

Ama yayınlamamak için bir saniye bile tereddüt etmedik,

Dün bir televizyon kanalında bir gazeteci dostum, "Bu fotoğraf yayınlanır mı?" dedi,

Ben de diyorum ki, "Dünyanın her yerinde yayınlanır",

Öyle çok eskilere uzanmaya da gerek yok,

Kısa bir süre önce IMF Başkanı Dominique Strauss-Kahn, ABD’de gözaltına alındı,

Bu gözaltının fotoğrafları bütün dünyaya ajanslar tarafından dağıtıldı,

Dahası bizim yayınladığımız fotoğrafın benzeri, hatta daha da inciticisi bütün dünya gazeteleri tarafından yayınlandı,

New York Times’tan WSJ’ye kadar "etik" olarak en üst düzeyde gazetelerde bile,

Etik değerlere saygı açısından Habertürk’ün onlardan aşağı kalır yanı yok elbette,

Ve biz de bu doğrultuda düşündük,

Bu fotoğrafı yayınladık,

Elbette ki hoş bir fotoğraf değil, Elbette ki üzücü,

Ama "gerçek",

Şu kadarını söyleyeyim, hangi gazete bu fotoğrafı elde etme başarısını gösterse yayınlardı,

Kimse kızmasın,

Hele hele onun bunun evinin salonuna kadar girip gizli kamerayla kovalayanlar, 28 Şubat sürecinde servis edilen görüntüleri televizyonlarda döndüre döndüre yayınlayanlar hiç!

 

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Siyaseten hata yapanlar bedelini millete ödetmediği zaman

Erişilebilirlik Araçları